“Ne alan, ne de veren memnun!” "Özele maaş desteği şart"
Yılın ikinci asgari ücreti, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy’un “Ne ağlatır, ne güldürür” sözlerine karşın, ne işçiyi ne de işvereni memnun etti.
Ertuğrul SENOVA
Yılın ikinci asgari ücreti, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy’un “Ne ağlatır, ne güldürür” sözlerine karşın, ne işçiyi ne de işvereni memnun etti.
Özel sektör çalışanlarının yüzde 60’ını oluşturan asgari ücretliler, hayat pahalılığının altında bir oranda artış almanın öfkesini yaşarken, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler ise brüt 9 bin 885 TL’yi ödemekte bile zorlandıklarını ifade ediyor.
YENİDÜZEN’e konuşan esnaf ve sanayi odaları başkanları, asgari ücretin yaşam standartlarının çok altında belirlendiğini ancak işletmelerin bu rakamı bile ödeyemediğini vurgulayarak, devletten destek talep etti.
Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası Başkanı Mehmet Ali Ardıç, özellikle maaş konusunda devletin küçük ve orta ölçekli işletmelere destek çıkması gerektiğine vurgu yaparak, “Esnaf, düşük kalan yeni asgari ücreti bile kaldıramıyor, yapılan paylaşım adaletli değil” dedi
Ardıç, devletin maaş desteği sunmaması halinde, önümüzdeki aydan sonra çok sayıda işletmenin küçülme yoluna gideceğini, işçi durduracağını ve kaos çıkacağını söyledi.
Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Ali Ali Kamacıoğlu ise, yeni belirlenen asgari ücretin yaşam standartlarının çok altında olduğunu ancak “bu ücreti ne alanın ne verenin memnun olduğunu” vurguladı.
KTSO Başkanı Kamacıoğlu, asgari ücretin düşmesiyle alım gücünün de düştüğünü; alım gücünün düşmesinin de satışların düşmesi anlamına geldiğini vurgulayarak, “Bunun bir girdap yaratacağını ve ekonomiyi daha da sıkıntıya sokacağını düşünüyorum” uyarısında bulundu.
Öte yandan ekonomist Mehmet Saydam ise “Gönül isterdi ki ‘sosyal devlet’, kamu giderleri için ‘ansızın’ yaratabildiği gerekli kaynağı, özel sektör için de yaratabilsin, kamu ile özel sektörü karşı karşıya getirmesin, kaynaklar adil dağıtılsın. Ortada bir adaletsizliğin olduğu aşikârdır” dedi.
“Şu an gelmiş geçmiş tüm hükümetlerin yarattığı yanlışlar içinde boğuluyoruz” ifadelerini kullanan Saydam, “Bu krizden çıkmanın yolu, özel ve kamuya dair radikal kararlar almaktır. Ticaret Odası’nın, sendikaların çıkış noktasına dair hazırlanan raporları vardır. Ama önemli olan, bu raporları yürürlüğe koyacak güçte bir iktidardır” şeklinde konuştu.
Esnaf, sanayici ve ekonomist ne dedi?
KTEZO Başkanı Ardıç: “Asgari ücret düşük ama küçük ölçekli işletmeler bu rakamı bile kaldıramıyor”
KTEZO Başkanı Mehmet Ali Ardıç, asgari ücretin pahalılığa oranla düşük belirlendiğini ancak küçük ölçekli işletmelerin, bu rakamı bile kaldıracak güçte olmadığını ifade ederek, “Devletten maalesef destek alamıyoruz. Özellikle maaş konusunda devletin işletmelere destek çıkması şart” dedi.
“Esnaf maaş desteği bekliyor”
Devlet tarafından yapılan sigorta desteğinin devam etmesi gerektiğini, bunun “kaçınılmaz” olduğunu ifade eden Ardıç, “Esnaf, sigorta desteğine rağmen bir de maaş desteği bekliyor” şeklinde konuştu.
“Esnaf, düşük kalan yeni asgari ücreti bile kaldıramıyor, yapılan paylaşım adaletli değil” diyen Ardıç, “Maaşları arttırmakla ekonomi ucuzlamıyor. Mühim olan hayatı ucuzlatmak. Denetim yok, bir markette diş macunu 60 TL, bir diğer markette 80 TL” ifadelerini kullandı.
“Maaş desteği yapılmazsa önümüzdeki ay küçük işletmeler işçi durdurmaya başlayacak, kaos çıkacak”
Maaş desteği talebini yineleyen Ardıç, “Devlet yetkililerine çağrı yaptık, yine yapıyoruz: Esnafa maaş desteği şart. Aksi taktirde, önümüzdeki aydan sonra çok sayıda işletme küçülmeye gidecek, işçi durduracak, kaos çıkacak” uyarısında bulundu.
KTSO Başkanı Kamacıoğlu: “Bu ücreti ne alan ne de veren memnun”
KTSO Başkanı Ali Kamacıoğlu ise, yeni belirlenen asgari ücretin yaşam standartlarının çok altında olduğunu ifade ederek, “Ancak ülke ekonomisini dikkate aldığımızda, bu ücreti ne alan ne de veren memnun” dedi.
“Sorunun çözülebilmesi için devletin güçlü olması gerek”
Bu sorunun çözülebilmesi için “devletin güçlü olması gerektiğini” ifade eden Kamacıoğlu, “Devletin devreye girip; yapacağı yardımlarla, oluşturacağı paketlerle hem işvereni hem de işçiyi koruması gerek. Tek çözüm yolu bu. Ancak çözümü yapabilecek güçte bir yapı göremiyorum” şeklinde konuştu.
“Alım gücünün düşmesi, satışların da düşmesi demektir”
Asgari ücretin düşmesiyle alım gücünün de düştüğünü belirten Kamacıoğlu, “Alım gücünün düşmesi, satışların da düşmesi demektir. Bunun bir girdap yaratacağını ve ekonomiyi daha da sıkıntıya sokacağını düşünüyorum. Yönetim güçlü olmalı ama değil. Yeni formüller yaratılması gerek. Umarım gerekli adımlar atılır ve biz de bir nefes alırız” temennisinde bulundu.
Saydam: “Gönül isterdi ki kaynaklar adil dağıtılsın”
Ekonomist Mehmet Saydam ise, Kıbrıs’ın kuzeyinde; pandemi ve savaşa bağlı krizlerin haricinde bir de TL kaynaklı krizin devam ettiğini belirtti.
Saydam, “Gönül isterdi ki ‘sosyal devlet’, kamu giderleri için ‘ansızın’ yaratabildiği gerekli kaynağı, özel sektör için de yaratabilsin, kamu ile özel sektörü karşı karşıya getirmesin, kaynaklar adil dağıtılsın. Ama olmadı. Ortada bir adaletsizliğin olduğu aşikârdır” dedi.
“Pahalılık sadece özel sektörden kaynaklanmıyor”
Saydam, pahalılığın sadece özel sektörden kaynaklanmadığını, emtia değerleri de dahil olmak üzere dünya genelinde pek çok şeyin pahalı olduğunu, TL’nin değer kaybettiğini ve geçim bandının yükseldiğini ama asgari ücretin bu bandın altında kaldığını vurguladı.
“Bu krizden çıkmanın yolu, radikal kararlar alabilecek güçlü bir iktidar”
“Şu an gelmiş geçmiş tüm hükümetlerin yarattığı yanlışlar içinde boğuluyoruz” diyen Saydam, “Bu krizden çıkmanın yolu, özel ve kamuya dair radikal kararlar almaktır. Ticaret Odası’nın, sendikaların çıkış noktasına dair hazırlanan raporları vardır. Ama önemli olan, bu raporları yürürlüğe koyacak güçte bir iktidardır” şeklinde konuştu.