Ne biçim devlet?
Bu ülkede en zor ne diye sorarsanız, “sorgulamak” derim…
Tamam da bizim işimizin doğası bu!
Ne zaman bunu yapsak, canımız acıyor.
Çünkü normal bir ülkede yaşamıyoruz.
Devlet devlet değil…
İşler “öylesine” yürüyor.
Yaşıyorsak, rastgele...
***
İki üniversitenin didişmesi var ya...
Öyle “rekabet” falan değil bu...
Ne de “iktidar savaşı”...
Adını koyamıyorum ben...
Ve doğrusu, bizim gibi “tarafını” seçmeyerek, bu kavganın kaymağına göz koymayanlar için süreç çok daha zor...
***
“Yüksek öğrenimde yüksek borç” diye bir haber yaptı, Meltem Sonay.
Manşetten verdik.
Çünkü “sosyal sigortalı” bu ülkenin en mağdur kesimi zaten!
Bir de “yatırım” yoksa ortada, yani geleceğe dair güvencesi...
Kim koruyacak sigortalıyı, basın da korumazsa?
***
En büyük üniversitelerimizden Yakın Doğu’nun 8 aylık borcu var, Sigortalara…
Borç faiziyle 14 milyon TL, kayıtlarda böyle.
Sigorta “alacaklı”…
Üniversiteden aradılar: “Biz de alacaklıyız”!
Niye?
Çünkü “Küçük Hükümet” döneminde karar alınmış, hastane sevklerine karşılık devlet Yakın Doğu’ya borçlu!
Devletin Yakın Doğu’ya borcu var.
Yakın Doğu’nun da Elektrik Kurumu ve Sosyal Sigortalara...
Bakanlar Kurulu demiş ki, üniversitenin alacağını, bu iki kuruma verelim.
Demiş de vermemiş!
Velhasıl, Sosyal Sigortalar Dairesi alacaklı, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu alacaklı, Yakın Doğu Üniversitesi alacaklı, çalışan alacaklı.
Herkes alacaklı, ortada para yok!
***
Dahası!..
Son 6 yıldır, her gün, her saat, Yakın Doğu Hastanesi’ne hasta gönderiliyor ancak ödeme yapılmıyor.
- Deftere yazılıyor, borç!
Bu borç da 60 milyon lirayı aşmış.
Yani DEVLET hem hasta gönderiyor ameliyata, hem para ödemiyor, nasılsa...
***
Bir diğer üniversite Girne Amerikan’ın Sosyal Sigortalara yönelik kayıttaki borcu 4 milyon kusur…
Taahhütname imzalanmış, uyulmuyor.
Bu başka bir film...
***
Şimdi söyleyiniz bana, normal bir devlette, tüm bunlar olabilir mi?
Her kurum kendine göre alacaklı!
Ortada “para” yok.
Bu ülkede en zor ne diye sorarsanız, “sorgulamak” derim, yine...
Ah da ne ahhhhh!