Ne Demek İstediler
Kim, kendilerine nasıl aktardı ? Nasıl algıladılar ? Ne anladılar ?
Bu soruların yanıtları önemli mi ? Tabii ki önemli ama bundan daha önemlisi gösterilen tepkiler…. Hele hele bu tepkiyi başlatan bir Cumhurbaşkanı olursa….
***
Sayın TC Cumhurbaşkanı’nın tepkisi büyük oldu. Söylediklerinde, tarihimize geçecek sözler ve tehdit vardı. Ve arkası da geldi…. Üstelik, fırsat bekleyenler de fırsatı yakalar yakalamaz, bir sürü martavallarla içindekileri döktüler.
Ne demek istediler?
‘Kendinizi gerçekten bağımsız, bağlantısız bir devlet mi sanıyorsunuz ? Haddinizi bilin’ mi demek istediler ?
‘Ne Anayasanızı, ne mahkemelerinizi ne de yöneticilerinizi takmayız. Bizim dediğimizin olacağını daha anlamadınız mı ?’ mı demek istediler ?
‘Bizden habersiz ve bizim onayımızı almadan ne haltlar karıştırıyorsunuz siz oralarda ?’ mı demek istediler ?
“Seçiminize de karışırız, eğitiminize de… Cesaretiniz varsa başkaldırın…” mı demek istediler ?
‘Zaten dinsiz, imansızsınız. Böyle devam edeceğinizi mi sandınız ?’ mı demek istediler ?
‘Aklınızı başınıza toplayın yoksa biz yapacağımızı yaparız’ mı demek istediler ?
Uyanın artık. Ne olduğunuzu vede olmadığınızı anlamanın zamanı geldi de geçti bile.’ mi demek istediler ?
‘Sizi daha önce kurtardık, gene kurtarırız’ mı demek istediler ?
“Ekmeğiniz bile bizim elimizde. Aklınızı başınıza toplayın” mı demek istediler ?
“Susun ve oturun… Sadece itaat edin” mi demek istediler ?
Sen çok yaşa Kuzey Kıbrıs TÜRKİYE Cumhuriyeti…
Anladım… (!!!)
Virüs salgınında, ülkemizdeki pozitiv vakaların bir saat içinde (21.00-22.00) çoğaldığını anladım….
Tüm dünyada, seyircisiz de olsa, futbol-voleybol-basketbol ligleri devam ederken, bizim burada, virüsün, buralardan yayıldığı için ‘yasak’ olduğunu anladım…
Virüsün en yakın dostunun ‘müzik’ olduğunu anladım…
Kumarhanelerde, kerhanelerde, kurultaylarda hiç tehlike olmadığını anladım…
‘Kapanma’, ‘Sokağa Çıkma Yasağı’ diyenlerin, tam da öyle demek istemediklerini anladım…
Kafam karışık… Anladıklarımla anlamadıklarım birbiri içine geçmiş durumda. Buna rağmen, kalan aklımı birazcık olsun kullanıp ‘anlama’ya gayret gösteriyorum. Eminim ülkede benim durumumda olanların sayısı da çok fazla.
Sokak Ağzı
“Bir Survivor seyrettim. Aynı futbol maçlarındaki gibiydi. Sahada rakip yarışmacılar yok. Kan-davalı düşmanlar var. Hayret. Neler oldu bize böyle ?”
***
“Ne bilirsiniz be siz ? Bizi kurtaracak olan tek bir şey var, o da Kuran kursları..”
***
“Bir süre önce Fransaya küstüydük. Sonra ne oldu ? Şimdi barışık mıyız ?”
***
“Derviş Ali Kavazoğlu’nun öldürülmesi emrini kim verdiydi bilenler açıklasalar da öğrensek. Peki ya Ayhan Hikmet’in, Muzaffer Gürkan’nın öldürülmelerinin fetvası kimdendi ? TMT’ciler bir konuşmaya başlasa, neler öğreneceğiz neler.”
***
“Kuran kurslarının ilk öğrencisi Başkan Ers olmalı bence. Hatta ve hatta Kuran Kursları Cumhurbaşkanlığı Sarayında yapılmalı. ”
***
“Neler geldi başımıza daha da neler de gelecek acaba. Lanet olsun sebep olanlara. Rumuna da Türküne de.“
***
“Maksatlı, hedefli bir saldırı başlatıldı. Kuran kursları meselesi de bir bahane. Daha anlamadınız yani ?”
***
“Bir Zamanlar Kıbrısta dizisi, Kıbrısta olup bitenleri ne kadar ve nasıl bildiklerinin tam bir örneği oldu. Biz ne biliriz ne yaşadığımızı ? Onlar en iyisini bilirler. İşte ispatı karşınızda.”
***
“Dönem, yalakalar, yağcılar dönemi. Ben anlamakta geç kaldım malesef. Bu yüzden de çok fırsat teptim..”
Anlayana
“Politikacı, başkasının nasırına basıldığı zaman, feryat koparma yeteneği olan kişidir.” (Henry Tisot)