1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. Ne den bu işe be Ersin abi?
Serhat İncirli

Serhat İncirli

Ne den bu işe be Ersin abi?

A+A-

Şimdi, bütün Erdoğan ya da AKP yağdanlığı olarak görevli olanlarımıza bir sorum var:
“… Farz edelim ki, Kıbrıs Cumhuriyeti yetkilileri, KKTC’deki üniversitelerden birinin diploması veya resmi bir yatay geçiş belgesi ile ilgili olarak olumsuz bir karar üretti… Üstelik bu karar ulusal değil, her hangi bir uluslararası eğitim kurumu ya da bir AB üyesi ülkenin Eğitim Bakanlığı’ndan da onaylattırıldı… Tepkiniz ne olurdu?”

-*-*-

Daha açık yazmak gerekirse; Girne Amerikan Üniversitesi’nin (GAÜ) geçmişte vermiş olduğu bir belge ya da diplomaya, “bu geçersizdir” diyen ülke, Türkiye değil de sizin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi dediğiniz devlet olsaydı, ortalığı ayağa kaldırır mıydınız, kaldırmaz mıydınız?”

-*-*-

Bir soru daha:
“… Güzelyurt’taki sahte diplomacı üniversitenin sahibi, Türkiye’deki Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) bir vekili değil de, mesela olur da AKEL sempatizanı bir Rum’un olsaydı…

-*-*-

Hatta ve hatta, hepsini geçtim, sahi mesela benim Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde (DAÜ) ders vermeme neden engel olmuştunuz?

-*-*-

Kısacası değerli yalaka ve yağcı kardeşlerim; bronzonuz sıkarsa şimdi Tayyip Erdoğan2ı eleştirin!
Haydi, içinizden bir tekiniz çıksın ve desin ki; “Erdoğan, bu haksız ve son derce diktatörvari bir biçimde gerçekleştirmiş olduğu kabul edilemez davranış nedeniyle, kendi ülkesinin repütasyonu yanında, KKTC’nin egemenliğine, öncül sektörlerinden üniversite sektörüne inanılmaz büyüklükte zarar vermiştir, kınıyoruz!”

-*-*-

Haydi Ersin Tatar!
Haydi Tahsin Şahinoğlu, pardon Şahin değil Ertuğrul muydu?

-*-*-

Haaa elbette eklemek lazım; Türkiye’de yaşananların ülke ekonomisine, Türk Lirası’na verdiği ve bundan sonra da vereceği zarar apaçık ortadadır.

-*-*-

Bunun, dövize bağlı yaşamdaki yüksek seviye nedeniyle Kıbrıslı Türklere yaşatacağı cezanın boyutu da daha büyük olacaktır.

-*-*-

Yarın, her şey ama her şey çok daha pahalı olacak!
Yoksulluk artacak!

-*-*-

Ekonomist Ersin Tatar?
How are you?
R u fine cuz?
Do you have anything to say about?

-*-*-

Yani sevgili Ersin yeğen, “nasılsın? Tamamsın yeğenim? Bu konuda söyleyecek bir şeyin yok mu?”

-*-*-

Ersin Tatar adına cevap veriyorum:
“Sıkmaz! Eneşi Bronzo!”

-*-*-

Şimdi Ersin beyler, Tahsin beyler bir yana; GAÜ’nün sahibi – DP Genel Sekreteri ve Girne Milletvekili Serhat Akpınar’a çağrımdır, “ben olsam çok sert bir açıklama yapar, milletvekilliği ve DP’den istifa ederdim…”

-*-*-

Tarihin hiçbir döneminde, Dünya’nın hiçbir ülkesinde ve KKTC’de, hiçbir kuruma veya sektöre bu ölçüde bir zarar verilmemiştir…
Ekrem İmamoğlu’nu “temizleyeceğiz”le başlatılan diploma olayının KKTC’ye verdiği zarar, basit bir vatana ihanet konusunun çok ötesindedir!

-*-*-

Kıbrıs’ta çözüm isteyenler haindir değil mi?
Peki, bu ülkeye bu zararı verenler sizce nedir?

-*-*-

Olay, hamasi nutuklar atmakla olmayacak!
Bu sorun, sürekli rüşvet ve yalakalık bağlantısı ile bu ülkenin yönetilmesi şeklinde düzelemez!

-*-*-

Kıbrıslı Türkler, Türkiye’ye mutlak anlamda bağlı kaldıkları ve yalakalar – işbirlikçiler tarafından “sözde” devlette, “sözde” yöneticiler tarafından yönetildikleri müddetçe, daha da çökeceklerdir!
Bu da böyle biline!
Haksız mıyım Ersim abi?
Ne den bu işe?
“Anavatan her zaman olduğu gibi yanımızdadır” mı diyeceksin?
Acırım sana ama ağlayamam!


Şimon Aykut için kılını kıpırdatmayan Türkiye!

Gelelim Şimon Aykut meselesine…
Bir kez daha…

-*-*-

Bu konuyu yazmaya devam edeceğim…

-*-*-

Çünkü Şimon Aykut’un en küçük bir suçu olmadığından eminim ve adeta hapishanede kimsesiz bir şekilde, Elen faşizminin kompleks dolu intikamına maruz kalmasını kesinlikle hazmedemiyorum!

-*-*-

Şimon Aykut ne yaptı?
Şimon Aykut, çok ciddi Türkiye vatandaşı yatırımcıların yaptığını yaptı… 
İsim vermeyeyim çünkü “ihbar etmiş gibi olurum”;  ister Kıbrıslı, ister Türkiyeli, ister başka ülkelerden büyük şirketlerimizin de yaptığını yaptı… 
Para kazanmak maksadıyla KKTC’ye yatırım…

-*-*-

Elbette güzel gözümüzün hatırına değildi yatırımları!
Defalarca yazdım, yazmaya da devam edeceğim, kesinlikle kar amaçlıydı…
Ama şu bir gerçektir, bu yasadışı ya da sözde devlete kimse kuruşluk yatırım yapmazken, öyle veya böyle, tıpkı merhum Asil Nadir gibi, bu insanlar da para döktü…

-*-*-

Efendim devlet bu işten çok para kazanmadı mı?
Vergileri mi bağışladı, bazen elektrikte indirim mi yaptı?
Devlet bu işten çok para kazanmalıydı, kazanmadıysa o devleti yönetenlerin aptallığı veya hatasıdır!

-*-*-

Peki, neden Rum tarafında, sadece Şimon Aykut’tan ve üç – beş üçüncü ülke vatandaşı yabancıdan “intikam alınmaya” çalışılıyor? 

-*-*-

Çünkü önce biz Şimon Aykut’u ihbar ettik…
KKTC’deki üç beş ırkçı faşist, Şimon Aykut’un yatırımı için “KKTC’yi İsraillilere satıyorlar” yorumlarını yaptı…
Türkiye’deki yobaz Yahudi düşmanları da bir taraftan kendi maddi çıkarları öte taraftan da Yahudi düşmanlıkları nedeniyle bu ihbarların üzerine yattı!

-*-*-

Ve tümü, Şimon Aykut’un tutuklanması için Rum faşizmine çanak tuttu!

-*-*-

Şimon Aykut, İzmir doğumlu bir TC yurttaşıdır…
İsrail vatandaşı olabilir, bilmiyorum ama kesinlikle KKTC vatandaşlığı bulunmaktadır…

-*-*-

Ve Şimon Aykut şu anda kötü sağlık koşullarında, insanlık onuruna yakışmayacak bir şekilde Güney Lefkoşa’da hapistedir, tutuklu yargılanmaktadır… İşkenceye maruz bırakılmaktadır… 

-*-*-

Bu utanç hepimizindir, hepinizindir!

-*-*-

Şimon Aykut, Kıbrıs meselesi bağlamında sürdürülen “Türk Politikası” gereğince, yaptığı yatırımlarla ilgili tutuklanmıştır ve bu tutukluluk karşısında KKTC’nin acizliğini geçtim; Türkiye’nin sessizliği, kılını kıpırdatmıyor olması Yahudi düşmanlığından başka bir şey değildir…
Yazık!


ist-28-02-2025-ekrem-imamoglu-cagri-tweet-1-1920x1080.jpg

Türkiye sokakta… Pek göremiyoruz, izleyemiyoruz çünkü Türk medyası neredeyse tamamen abluka altında ama konuştuğumuz bir çok insan, “çok ciddi olayların eşiğindeyiz” yorumlarını yapıyor… Allah Türkiye’yi korusun… Türkiye’de olası büyük bir kavganın Türkiye’den başka kimseye zararı olmaz… Ekrem İmamoğlu derhal serbest bırakılmalıdır… Herkes çok iyi bilmektedir ve görmektedir ki Devlet Bahçeli’nin sözlerinin tersine "Türk yargısı bağımsız, tarafsız ve objektif” değildir… Gönlümüz, huzurlu ve mutlu bir Türkiye’den yanadır… Tam Kürt barışına sevinmeye çalışırken bu yaşananları yüksek moralle izlemek hiç de mümkün değildir…

Bu yazı toplam 1603 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar