Ne güzel bir meydan okumadır öyle…
Vedat Türkali’nin harika şiiridir, “İstanbul…”
O kadar güzel anlatır ki kolları iki kıtaya uzanan o kalabalık şehri...
Bir şiir ancak bu kadar içine işler köprünün, bulutun, isyanın, sevdanın…
Seçim günlerinde hep bu şiir gelir aklıma… Ve Onur Akın’ın tartışmasız en iyi bestesi...
Adaya da denk gelir, bizim acımıza, umudumuza, hasretimize de...
Belki bu nedenle mırıldanır dururum.
***
“Boşuna çekilmedi bunca acılar…
Bekle bizi…”
***
“Bekle zafer şarkılarıyla caddelerinden geçişimizi…
Bekle dinamiti tarihin…
Bekle yumruklarımız
haramilerin saltanatını yıksın…”
***
Her seçim sabahı, ılık bir duşla uyanırken, üzerimden akarken göğün mavisi yerin çayırı...
Ve yarınları düşlerken söylerim bağıra çağıra...
***
“Almış dizginleri eline
Bir avuç vurguncu müteahhit toprak ağası
Onların kemik yalayan dostları
Onların sazı cazı villası doktoru dişçisi
Ve sen esnaf sen söyle sen memur sen entelektüel
Ve sen
Ve sen haktan bahseden…
Haramiler kesmiş sokak başlarını…”
***
Ne güzel bir meydan okumadır böyle:
“Haramilerin saltanını yıkacağız...”
Dünya insanları
“Osmanlıdan bugüne benden daha iyi yaşayan olduğunu sanmıyorum” demişti, bir röportajında!
94 sene yaşadı, hep keyifle...
Yatağa falan düşmedi, bunamadı, aklını yitirmedi, okumaktan vazgeçmedi.
Mimardı...
Ve gazeteciydi...
Böylesi bir “ömür” düşse payımıza, keşke!
Ve elbette her insan gibi Aydın Boysan da toprağa yürüdü, anılarını bırakarak ayrıldı.,
Doğduğunda “Padişahlık” vardı!.
Ölürken de sanki pek farklı değildi sistem.
***
Ayşe Arman’la geçen sene Hürriyet’te yayınlanan röportajında bir bölümü özellikle not etmiştim:
“İstanbul’un nüfusunun üçte biri gayrimüslimdi. Ermeni, Rum ve Yahudi. Hepimiz birlikte yaşıyorduk, büyük zenginlikti. Dünya insanlarıydık biz…”
***
Bunu başarmalıyız, bununla gururlanmalıyız, dünya insanları olmalıyız.
Ömrümüz uzar!
Güçleri yetiyorsa
Onlar bizim kahramanlarımızdı.
Birkaç kuşağın çocukluğuydu.
Çünkü emekçi dostuydular, zengin kızın fakir aşkıydılar, ezilenin ve yoksulun yanında inatçı ve haysiyetli bir duruşları, gülümseyen gözleri vardı.
Merhametliydi onlar, saftı, masumdu, vicdanlıydı.
Ne varsa birer birer yitirdiğimiz, onlarda vardı.
Fabrika patronunun karşısına dikilen Yaşar usta “Bak beyim sana iki çift lafım var” dediği an gözlerimiz dolardı.
Ne kadar “iki çift lafımız” varsa içimizde biriken, o an Münir Özkul’un dudaklarından dökülürdü.
“Burası okul, ticarethane değil müdür bey” diyen Mahmut hocanın kocaman açılan gözlerini çok daha iyi anlıyoruz şimdi.
Birileri “burası ticarethane, okul değil” dedikçe.
Ah Mahmut hocam, öğrenciler “satılıyor” bu adada “et”iyle, “düş”üyle…
***
Tarık Akan’ın… Zeki Alasya’nın… Halit Akçatepe’nin… Kemal Sunal’ın… Adile Naşit’in… Her birinin böylesine yüreklerimizde yer etmelerinin sebebi… O ‘insan gibi insan’ duruşlarıydı. Kibirden, gösterişten, şarlatanlıktan uzak halleri…
***
“…. Yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizleri. çünkü biz birbirimize parayla pulla değil, sevgiyle bağlıyız. bizler birbirimizi seviyoruz. biz bir aileyiz. biz güzel bir aileyiz. bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun?!...”
***
Çok daha kolay “yıkılıyorsa” içimizdeki yurt, sosyal ve kültürel değerlerimiz bir kazın tüyleri gibi yolunuyorsa, yalnızlaşıyorsak kalabalıklar içerisinde, yüzsüzlük ve hoyratlık büyüyorsa gözümüzün önünde…
Bunun içindir!
Giderek daha “çirkin” bir aile olduğumuz için…
Birbirimizi değil cebimizi, menfaatimizi, parayı ve pulu daha çok sevdiğimiz için…
Güçleri yetiyorsa, bundandır…
Notlarım
YENİ SENE
KARARLARIM
-Daha sakin ol
-Daha çok yürü
-Daha çok yaz
-Daha çok oku
-Daha çok seviş
-Daha sakin ol
-Daha az ye
-Daha umarsız ol
-Daha çok sev
-Daha az para harca
-Daha seçici davran
-Daha sakin ol
-Kendin ol, yine.
-Kulak asma, yine.
-‘El alem ne isterse desin...’
-‘İçinde tutma...’
-Özür dilemekten utanma...
-Daha sakin ol.
-Kararlı davran.
-Aptal yerine konma.
-Daha fazla gez.
-Daha çok sosyalleş.
-İnsanları seç.
-Daha sakin ol.
-Bol bol nefes al.
-Kafaya takma.
-Didikleme.
-Bir kitabını bitir...
-Yenisine başla...
-Üret.
-Yoga’ya başla.
-Kilo ver.
-Daha çok su iç.
-Sakın sigaraya başlama.
-Daha az telefona bak.
-Kaç!
*Tatil yap.
-Çiçek ek, feslikan büyüt
-Yazılarını yeniden oku.
-Anı yaşa...
-Sakin ol.