Ciğer partisiyle başladım güne dün...
Orkun Bozkurt’un bu güzel davetini geri çevirmek olmazdı...
Kıbrıs Türk Ortopedik Özürlüler Derneği’nde buluştuk...
Yüreklerimizde sakladığımız Mustafa Çelik’in geleneğiydi ciğer partileri...
Cumartesi sabahları bir araya getirirdi dostları...
İnce ince kıyılmış ciğer, penceviç de girince araya, yarım pide içinde ballanırdı...
Ve ‘ekşilenince’ iyice...
Biraz da maydanoz ve domates eklendi mi üzerine...
Mis!..
Ama lezzetin aslı ciğerde değil...
Masada...
Yani ‘insan’da, illa ki ‘sevdada’...

***

Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, Lefkoşa Belediye Başkanı Kadri Fellahoğlu ve Sağlık Bakanı Ahmet Gülle de konuğuydu, ciğer partisinin...
Özkan bey, Spor Bakanlığı döneminde, derneğin spor salonuna kavuşması için çok çaba harcamıştı.
Henüz salon bitmedi...
Yeni yılın bir hedefi de bu olmalı....
Öylesine önemli bir ihtiyaç ki engelliler adına...

***

Ciğer muhabbetinden çıktım, hemen yakında çocuk mağazası var, koşa koşa oraya...
Çünkü Lefkoşa’nın Surlariçi’nde “oyuncaksız çocuk kalmasın” kampanyası vardı, çocuklara hediyeler alacaktık.
Üç dilli web projemiz LemonCY.eu sayesinde ailemize katılan Cansu Nazlı, bu projedeki gönüllerden biriydi...
Oyuncaklarımla Surlariçi’ne gidince,  bir başka güzellik yaşadım.
Çocuklar fakir de olsa...
Yırtık pırtık olsa da üstleri..
Ve adeta ‘saldırır’ gibi koşsa da oyuncağa, meyve suyuna, yiyeceğe...
Çocuklar çocuk yine...
Eğer ki çok daha iyi koşullar yaratılamamışsa eğitimleri için...
Ve ‘gıcır gıcır’ değilse ayakkabıları...
‘Görmemişlerse...’
‘Bilmemişlerse...’
Kimin suçu, onların mı yani?

***

Genç kızlarımız, tümüyle kendi yüreklerinden doğan bir sosyal sorumluluk bilinciyle, Lefkoşa’nın ‘burun kıvrılan’ meydanına kocaman bir sevgi yumağı bıraktılar dün...
Çocuklar oyuncaklarına kavuştu.
Bizler de umuda...
Yeter ki sarılmasını bilelim bu yurda.