Ne için siyaset?
CTP-DP koalisyon hükümetinin ‘1 yıllık karnesi’ni değerlendirdi Ticaret Odası…
Daha çok da ekonomik yönden tabii…
İş dünyası hükümetten ne bekliyordu, bir yılda ne bulmuştu?
Hangi işler ‘tamam’, hangileri ‘değil’di?
Ticaret Odası, üye yapısına uygun konularda taleplerini ortaya koyarken, özellikle iki konuda vizyonunu net biçimde ortaya koymayı da ihmal etmedi.
Birincisi, Kıbrıs’ta çözüme tam destek vermeye devam ettiğini, elinden geleni yapacağını duyurdu.
İkincisi, AB müktesebatına uyum konusunda aktif bir rol oynamayı sürdüreceğinin altını çizdi.
Başkan Fikri Toros’un sunumuyla açıklanan KTTO görüşlerinde bunların altının çizilmesi de önemliydi.
Zira bu mesajlar bir anlamda Kıbrıs Türk sermayesinin çözüm ve AB hedefi konusunda geniş bir görüş birliği içinde olduğunu gösteriyor.
Kuşkusuz bu durum siyasete yön verenler bakımından önemli bir veri oluşturuyor.
**
Ancak Ticaret Odası’nın basın toplantısında dile getirdikleri arasında ön plana çıkan bunlar değil, haliyle ‘uyarılar’ kısmı oldu.
Özellikle ‘ekonominin kontrolsüz bir gemi gibi sürüklenmekte olduğu’ tespiti, basında da başlıklara çıktı.
Ticaret Odası ‘ekonomi’yle ilgili birkaç net tespitini dile getirdi ve hükümete ‘bunlarla acilen ilgilenmen lazım’ mesajı verdi.
Bunlar arasında ‘ekonomik büyümenin yetersiz olduğu’, ‘kamunun ekonomiye yön vermekte yetersiz kaldığı’, ‘hazır kaynakların bile ekonomiye kazandırılamadığı’, ‘kamu reformunun lafta kaldığı’ gibi saptamalar öne çıktı.
Çok sayıda yasa yapılmasına rağmen ‘icraat’ aşamasında sıkıntılar olduğunun da altını çizdi Ticaret Odası ve siyasete yön verenlere “kavgalardan vazgeçin” uyarısı yaptı.
“Siz birbirinizi yemek için enerji harcarken, toplum kaybediyor” dedi.
İyi de etti!
**
“Sanat sanat için midir, yoksa sanat toplum için midir” tartışması gibi ‘siyasetin de ne amaçla icra edildiği’ tartışılabilinir.
Tartışılamayacak olan şudur ki, “sanat, sanat içindir” yaklaşımının haklılık payı olabilir, ancak “siyaset, siyaset içindir” diye bir önermede dahi bulunulamaz.
Her ne kadar çoğu zaman siyaset ‘siyasetçinin bir şekilde nemalanması için’ kullanılıyorsa da, ülkenin yönetimine soyunan kişilerden beklenilen ‘halkı için iş yapması’dır.
Lafı uzatmadan ve konuyu dallandırmadan söylemek gerekirse, ‘siyaset bir araç’tır, ‘amaç’ değil.
Siyaseti ‘amaç’ haline getirmek, onun esas işlevini ve de ‘amacı’nı deforme eder, rayından çıkarır.
Ülke siyasetinde yaşanan sonu gelmez didişme ve kavgaların bir nedeni de bu olabilir.
Siyaset amacından sapmış, yoldan çıkmış gibi duruyor çünkü…
**
Ticaret Odası’nın başka konularda, örneğin ‘işgücünün denetimi’ konusundaki görüşleriyle ilgili farklı görüşlerim var. Onları bir başka yazıda konuşup tartışırız.
Ancak Fikri Toros’un basın toplantısından herkesin alması gereken önemli mesajlar var.
Başta da hükümetin ve Başbakan’ın…
Özkan Yorgancıoğlu Ticaret Odası’nın eleştirilerini arkasına rüzgar yapmayı tercih ederse, hükümetten kaynaklanan kimi tıkanıklıkların aşılmasını daha kolay sağlayabilir.
Mesela merak ettim, ‘finansmanı hazır olduğu halde projelendirilmeyen ve ekonomiye kazandırılamayan işler’ nelerdir?
Ekonomi ne diye ‘kontrolsüz bir gemi’ye benzetilir duruma geldi acaba?
Başbakan bu ve benzeri soruları kabinesindeki arkadaşlarına sorar ve ‘özeleştiri’ mekanizması devreye girerse, o zaman işe yarar söylenenler…
Eleştiriden korkmak, tedirgin olmak yerine onun yol göstericiliğine ve dinamiğine inanmak başarının anahtarı olabilir pekala…