Lapta ve Marina…

Lapta Belediyesi’nin ihale açtığı Lapta’da yapılması planlanan Marina ve ek yatırımları…

Bunun içinde 5 yıldız ve üstü olabilecek bir de otel var.

Yani dolayısıyla kumarhane olabilecek bir yatırım…

Sermayedar açısından ağız şapırdatılacak bir yatırım…

Sermaye buradan para kazanacakken, Lapta Belediyesi de doğal olarak Marina-Otel inşaatından alınacak peşinatı ve sonrasında yine 49 yıllığına alacağı aylık kirayı düşünüyor…

Buraya kadar bazı tepkiler, eleştiriler olsa da her şey prosedüre uygun görünüyor.

Uygun olmayan ise, bir özel uçağın yatırımın yapılacağı yeri incelemek, teknik çalışmalar yapmak için teklif veren ve ikinci şirket durumundaki şirketin elemanlarını getirmesi idi.

Neden uygun olmayandı?

Çünkü pandemi şartlarında özel bir uçağa izin verilmesi, hastanede eksikler varken, henüz pandemi hastanesi yokken gelenlerin ihale yerinde teknik incelemede bulunması gibi acil! bir durumu anlamak çok kolay değil.

Bu teknik inceleme de hükümetin açıklamalarına göre 14 günlük karantina şartlarında olacaktı.

Böyle bir teknik inceleme 14 günlük karantina şartlarında yani bir otel odasında nasıl olur onu da anlamak kolay değil.

Bir tuhaflık da; Söz konusu şirketi Lapta Belediye Başkanı’nın davet ettiği Turizm Bakanı Ünal Üstel tarafından iddia edilirken Lapta Belediye Başkanı Mustafa Aktuğ, böyle bir davet yapmadığını, gelecek olanlardan bilgisi olmadığını, birilerinin bilgi vermediğini, hatta gelenlerin ihale bölgesine gittiklerini de sanmadığını söyledi.

Kaldı ki ihaleyi, teklif veren başka bir şirket almış, o şirket ihaleden vazgeçtiğini bildirmeden, teklif veren ikinci şirketin gelip teknik inceleme yapması ne kadar etik, yasal ve ahlaki olur!

Gelenlerin Ercan’dan gelişlerinde gümrük kontrolü yapmadan itfaiye kapısından geçirilmeleri, casino arabalarıyla taşınmaları, otel odasında teknik inceleme yapmaları!, ihale sahibi Lapta Belediyesi’nin durumdan haberdar olmaması ama Turizm Bakanı’nın sorumluluğu Belediye’ye atmak istemesi hükümet ortakları arasında da sorun yaşattı.

Halkın Partisi “ne yapalım, hükümetten ayrılalım mı, Üstel’in istifasını isteyelim mi?” diye toplandı ama karar üretmeden toplantı bitirildi. Öte yandan Kudret Özersay, güneyde işleyen işçilerin bile güneye gidip işlemeleri durumunda geriye dönmelerine izin vermezken, gelmeleri durumunda 14 gün karantinada kalacaklarını söylerken, BM ve AB temsilcilerine saatlik-günlük temasları için kuzeye geçmelerine izin vermezken böyle bir özel izni sözlü de olsa onaylaması sadece UBP değil, HP’nin de hanesine oldukça olumsuz notlar olarak eklendi.

Şimdi UBP içinde farklı görüşler olduğu söyleniyor ama UBP’nin her zaman yaptığı gibi zamana oynayıp olayın unutulmasını beklemesi de muhtemel.

***

Şimdilerde Özersay, gelen tepkileri yumuşatmak için güneye giden işçilerin Babalar Günü’nde PCR testi şartıyla kuzeye geçmelerine izin vereceğini söylüyor.

Ancak Özersay için iş işten çoktan geçti denebilir çünkü kontrol noktasında 60-65 yaşlarındaki torun sahibi insanların titreyen sesleri, ağlayan gözleri henüz çok taze… Unutmak mümkün değil.

***

Bunlar olurken Yenierenköy Marina’da da yine özel izinli bir yat demirledi. Yatta bir kaptan ve yardımcısı varmış ve 14 gün pandemi otelinde konaklayacaklarmış. 14 günlük karantina yatta da olabilirmiş. Yine anlaması zor bir uygulama… Neden böyle özel izinlere gereksinim duyuluyor? Sağlık Bakanlığı’ndan izinli olduğu öğrenilen yatın özel izin alma gerekliliğinin aciliyeti neydi?

Böyle özel izinler pandemi süresince verilmeye devam mı edilecek?

Bu özel izinler verilirken veriliş gerekçeleri nedir, sağlıklı bir bilgi alınabilecek mi?

Özel izinlerin bizim bilmediğimiz başka nedenleri var mı?

Özel izinler verilirken ne kadar ‘özel’ oluyorlar merak edilmiyor değil hani!