1. YAZARLAR

  2. Tümay Tuğyan

  3. Ne lüzum var?
Tümay Tuğyan

Tümay Tuğyan

Ne lüzum var?

A+A-

 


Yasalar...

Tüzükler...

Yönetmelikler...

Vs.vs.vs...

Anayasal düzenin işleyişini düzenleyen, kural koyucu her türlü yazılı vesika...

Bir toplulukta eğer bütün bunların uygulanmasının kati gerekliliğine dair bir kültür gelişmemişse, hepsi hikaye.

Kütüphanelerin raflarını, bilgisayarların hafızalarını işgal etmekten başka işe yaramıyorlar.

Demokrat Parti içerisinde son dönemde yaşanmakta olan kaos ortamı, bizim ‘topluluğun’ yukarıda bahsedildiği anlamda resmini çizmek açısından önemli bence.

Son vakıa, yine bir tüzük ihlali iddiası ve devamında yaşananlar...

Kurultay öncesi parti örgütleri oluşturuluyor, ilgili kurallar ve kaideler gereği.

Mağusa’daki İlçe Kongresi’nde Gençlik Kolları başkanlığı için iki aday var.

Adaylardan bir tanesinin yaşı, tüzük gereği o mevki için adaylığa müsait değil.

Diğer aday itiraz ediyor.

Divan Başkanı ise itiraza ‘itiraz’ ediyor...

‘Bu seferlik onaylıyoruz’ diyor.

MYK o yönde karar almış.

Tartışma büyüyor tabii..

MYK’nın böyle bir yetkisi var mı yok mu, bu geliyor gündeme.

Sonra, Gençlik Kolları başkanlığı seçiminin ertelenmesine karar veriliyor.

Bu kez ise seçimi ertelemek tüzüğe uygun mu değil mi, bunun tartışması yaşanıyor.

Vs.vs.vs...

Demokrat Parti Ulusal Güçler’de ilk günden bu yana neredeyse kronikleşen bir tartışma bu;

Tüzük ihlal iddiaları!

Parti, mütemadiyen bu iddialarla gündemde.

Ve işin diğer bir vahim tarafı, bu iddiaların devamında, söz konusu iddiaların ‘sonucunun’ anlaşılması bağlamında hiçbir gelişme yaşanmıyor.

Biri de çıkıp da ‘işin aslı’ konusunda iki kelam etmiyor.

Biri de çıkıp da ‘hayır filan şey tüzüğe aykırı değildir, işte tüzük burada’ demiyor.

Ve biri de çıkıp da, ‘falan itiraz üzerine şu yapıldı’ şeklinde aydınlatıcı bir bilgi vermiyor.

Olan tek şey, benzeri iddialara her gün yenilerinin eklenmesi.

Üç beş kişi, üç beş gün meseleyi gündemde tutuyor, sonrasında yeni gelenle, eskisi unutuluyor, sonrasında bir yeni gelen daha...

Hukuk denen ‘ne lüzumu var’ etiketli olgu ise, bütün bu kaosun içinde, unutulup gidiyor.

Dedik ya, ‘ne lüzumu var’!

Bizim ‘topluluk’ her daim kendini hukukun üzerinde görmeyi alışkanlık haline getirmişken...

Ve yine aynı ‘topluluk’, birilerinin kendilerini hukukun üzerinde görmeyi alışkanlık haline getirmesini bu denli ‘normal’ addederken...

Ne lüzum var yasalara...

Tüzüklere...

Yönetmeliklere...

Ne lüzum var anayasal düzenin işleyişini düzenleyen, kural koyucu her türlü yazılı vesikaya...

Bir toplulukta eğer bütün bunların uygulanmasının kati gerekliliğine dair bir kültür gelişmemişse, gerisi hepten hikaye.

Bu yazı toplam 2060 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar