NE OLACAĞIZ?
Corona virüsü nedeniyle herkes gergin, herkes huzursuz, herkes gaileli...
Aslında bu cümle tam doğru değil. Zira kimi umursuzlar, gailesizler, sorumsuzlar da var etrafta.
Mangal partisi düzenleyenler, halay çekenler var, topluca sohbet muhabbet edenler var.
Haliyle bu tür iflah olmaz kişilere tepki var. Bu gibiler yüzünden 'sokağa çıkma yasağı' daha sık talep ediliyor. Hükümet de bu yönde karar almaya her gün biraz daha yaklaşıyor.
Vaka sayısı şu an azdır. Ancak başka ülkelerdeki artış hızı göz önüne alındığında, tehlikenin uzakta olmadığı bellidir.
Arzu edilir ki yasaklama olmadan herkes sorumluluk duygusu içinde hareket etsin.
Ama bu olmazsa 'sokağa çıkma yasağı'nın uygulanması kaçınılmazdır.
Belki bugün, belki yarın...
***
Ülkede ve dünyada ciddi bir belirsizlik süreci yaşanıyor. Değil uzun vadeyi, yarını planlamak bile zor.
İşyerleri kapalı...
Ne zaman açılacak belirsiz.
İşlerini kaybedenler oldu.
Tekrar iş bulup bulamayacakları belli değil.
Çalışanlar evde.
Ay sonu maaş var mı yok mu, kimse bilmiyor.
Okullar kapalı...
Ne zaman açılır, bilinmez.
Yurtdışında kalanlar var...
Ne zaman ve nasıl dönecekler, kesin değil.
Dünyanın birçok ülkesinde de durum aynı...
Ve bu durum insanların psikolojisini bozuyor.
***
Bu durumda uzmanlara kulak vermek gerekiyor.
Çeşitli uzmanlar, salgın hastalıkla mücadele edilirken bir yandan da ruh sağlığını ciddiye almayı öneriyor.
Sürekli kötü haberlerden uzak durmak, sosyal medya kullanımını azaltmak işe yarayabilir mesela...
Evde kalmayı 'ceza' değil, 'lütuf' olarak düşünmek fena olmaz herhalde.
Evin tadını çıkarmak, keyifli saatler geçirmenin yollarını aramak pekala mümkündür.
Zor günler geride kalacak mutlaka.
Buna inanmakla başlayabilir her şey...