Hükümetin parmak sayısı ile geçirdiği “Yerel seçimleri 27 Kasım’a erteleme ve o tarihe kadar da yerel yönetimlerde görev yapan tüm seçilmişlerin görevlerine devam etmesi” meclis kararı Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. Hükümet parmak sayısına değil de akla saygı gösterseydi hem YSK’nin hem de muhalefet partilerinin uyarılarını dikkate alsaydı böylesine bir demokrasi suçunu işlememiş olacaktı.

Gariptir ki hükümetin büyük partisi UBP’nin Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu meslekten avukat, gayet de deneyimli bir avukat olarak biliniyordu… Onun kişiliğine ve mesleki kapasitesine saygısızlık olmasın ama belli ki hukukçuluğunda zafiyet var, yoksa siyaset için hukuk bilgisini yok eder miydi?! Partisinin hükümeti anayasayı çiğnemeye kalkışıyor ve partisinin yönetimindeki iki numara olarak ve de hukukçu olarak partisine hukuki doğruyu göstermiyorsa, meclisteki oylamada da onay oyu kullanıyorsa hukukçu kapasitesine olumsuz yorum yapmak haklı zemin kazanıyor. Hele bir de belediyelerin sayısını azaltan yasa değişikliği de anayasa mahkemesi tarafından geçersiz bulunursa, mesleği ile bu derece çelişmesi yorumsuz kalamaz…

Şimdi artık hükümet partileri yarattıkları bu kargaşadan nasıl çıkılacağının yolunu bulmalı… Bu konuların meclisteki parmak sayısı ile halledilemeyeceğini anayasa mahkemesi de söyledi; hukuk aklı ile çözüm aranmalı… Başka yolu yok çünkü yasa iptal edildi ve dolayısıyla yerel yönetimlerde görev yapan tüm seçilmişler yetkisizdir. Yani belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, muhtarlar ve azalar şu anda bu sıfatlara sahip değiller ve bu makamların görevlerini yerine getiremezler… Mesela muhtarlar ikamet belgesi, araç devir belgesi ve nikah duyuru kağıtlarını asma gibi işlemleri yapamaz… Nikah olmak ve evlenme düğün töreni yapmak isteyenlere ve bu amaçla davetiye dağıtmış, nikah-düğün töreni hazırlıkları yapmış olanlara duyurulur…      

Belediyelerde ise Başkan ita amiridir; dolayısıyla şu anda belediyelerde tek imza yetkisine sahip ita amiri kalmamıştır. İnşaat izinleri imzalanamaz… Herhangi bir ödeme yapılamaz… Banka işleri ve işlemleri donukta kalacak… Yeni ihale yapılamaz, gerçekleşmiş ihalelerin uygulanmasında müteahhitlerin tahakkuk eden alacakları ödenemez… Çalışanların özlük hakları ödenemez, piyasa borçları ödenemez… Peki, çalışanlarına talimat verebilir mi Belediye Başkanı?! Hayır. Verirse ve personel uymazsa belediye başkanının yapabileceği bir şey yoktur. Çalışanlara talimatlar belediyenin müdürü tarafından verilebilecek; belediyelerin yurttaşlara hizmeti belediye müdürü ve şube amirleri inisiyatifi ile sürdürülecek. Makam odasına girebilir mi belediye başkanı?! Hukuken oraya ait değil, yasal hakkı da yok; girip de makam sandalyesine oturmak yakışık almaz, doğru olmaz… Yani, hükümet partilerinin yarattığı keşmekeş belediyeleri dumura uğrattı, halkın günlük yaşam kalitesini de tehdit eder duruma getirdi. Keşmekeşin diğer boyutu da bütün bunlara rağmen yerel yönetim organlarının tüm seçilmişlerinin yurttaşın günlük yaşamının uğradığı zaiyatı bir nebze olsun önleyebilmek için görev yapmak zorunluğunu hissetmesi ve yapmaya çalışmasıdır.

Ne zaman ve nasıl bitecek bu keşmekeş?! Ancak ve ancak yerel seçimlerin gerçekleşmesiyle biter… Seçim tarihi nasıl belirlenecek?! Hükümet ve partileri parmak sayısını değil de aklını kullanmayı öğrenmişse, meclisin tüm partilerinin ve hatta meclis dışı partilerin ve sendikaların da ortak aklı ile sonuç almayı akıl edebilirse, seçim tarihi belirlenebilecek. Belki bu aşamada UBP Genel Sekreteri Hasipoğlu’nun hukukçuluğu galebe çalar da partisini ve hükümeti aklın ve hukukun yoluna sokar. Ve seçim tarihine de acilen karar verebilmek için tartışmalı konu olan belediyelerin birleştirilerek sayısının azaltılması yasası da uygulanmadan meclis tarafından oy birliği ile kaldırılır. Böylece CTP’nin anayasa mahkemesine dava açmasına gerek kalmaz. Konu yasanın iptal gerekçesi de yerel seçimlerden sonra yerel yönetimlerde yerinden yönetime geçecek bir yapılanmanın tüm paydaşların katılımcılığı ve katkısı ile, anayasaya uygun şekilde ve yöntemle hazırlanması ve meclisten oybirliği ile geçirilmesi olarak kayda geçirilebilir.

Ama hala daha hükümet partileri, örneğin YDP anayasa mahkemesi kararının doğru olmadığı iddiası il kamuoyuna yanlış ve hatalı açıklamalar yaparsa, yani hala daha öğrenmemişlerse anayasaya aykırı hareket etmemeyi, yerel seçimlerin ne zaman olacağını, belediyelerin halinin ne olacağını Tanrı daha peygambere bile söylememiştir.