1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. ‘Ne olursa olsun, yaşamaya mecbursun’
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

‘Ne olursa olsun, yaşamaya mecbursun’

A+A-

 

Şimdi ne olacak?
"Siyaset kurumu çözüm üretemiyor" yerleşik algısı giderek güçleniyor.
Toplumsal sorunumuz bu.
Belki de en önemli tehlike.
Çünkü bu sızı sadece “siyasiler”in değil, hepimizin boynunda asılı.

***

İyi de ne olacak?
- Bilmiyoruz!
Üstelik ikna edici bir formülümüz de yok.
“Halka gitmek” tek avuntu...
Öyle de “halk” sana gelmiyor ki!
Seçim sandığı bir yana, “herkesin kendi sandığını doldurma” güdüsü çok daha güçlü.
Son 20 yıldır, neredeyse her 3 senede bir halka gittiğimiz gerçeği ortada duruyor!

***

Her dönemki gibi fırsatlar ve tehditler üzerinden ya partisel ya da kişisel kaygılar ile hareket ediliyor.
“Toplumsal” duyarlılık ara ki, bulabilesin!
Meclis içindeki partiler de öyle...
Meclis’in dışında kalanlar da...
Siyasetçiler de....
Sendikacılar da...
Seçilen de seçen de...
Çıkmazımız zaten burada...

***

CTP yeniden “sorumluluk” istedi.
Eğer “çerçevesi çizilmiş” bir hedef ile CTP-DP-TDP buluşursa, ne âlâ....
Ne olmalı bu hedefler?
1- Ekonomik Programı revize etmek.
2- Seçim Yasası’nı yenilemek.
3- Polisi ‘özerk’ yönetimle sivile bağlamak.
4- Kamu Reformu, Yurttaşlık, YÖDAK, DAÜ gibi yasaları sonuçlandırmak.
5- Kamu Hizmeti Komisyonu’nu düzenlemek.
6- Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nu özerkleştirmek.
7- Sağlık yasalarını geçirmek.
8- Ve mutlaka gerçekçi bir ‘ekonomik yol haritası’ oluşturmak.
( Deveye hendek atlatmakla eş bunlar )

***

İşin zoru şu ki, bu hedeflerle yola çıkıldığı zaman “ekonomik protokol”e yine toslama ihtimali çok güçlü.
Parasızlık gene kapıyı çalabilir!
En nihayetinde, kaynaklarımız hayallerimize ve taleplerimize yetmediğine göre!
Yine narenciyeci yollarda, müteahhit eylemde, sendikalar Başbakanlık önünde, sütler kaldırımda...
Velhasıl, hükümet kurdunuz, diyelim.
Uzlaştınız da...
Peki “mali kaynak aktarımı” yoksa, bedelini göğüslemeye hazır kitleler var mı?
Yani hem ekmek bütün kalacaksa, hem de herkes tok!..
“Sihirbaz”a ihtiyaç var, hükümetten önce...
Bu bilinçle ‘denenmeli’ hükümet...
Ve yineliyorum, seçim de çözüm değil.
Çünkü aktörler değişiyor...
Oysa hem gerçekliğimiz değişmiyor, hem de hastalıklarımız...
Sandık kurmakla “bataklık” kurumuyor.

Bu yazı toplam 2009 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar