Ne Şiş Yandı Ne de Kebap
Lige kötü bir başlangıç yapan ancak geçen hafta Cihangir’i deplasmanda mağlup ederek, rahat bir nefes alan Y.Boğaziçi maça hızlı başladı. Defansif bir format ve kalabalık bir orta saha ile savunmayı ön planda tutan B.Bağcıl, maçtan beraberlikle ayrılmak istediğini açıkça belli ediyordu.
İlk 20 dakika rakibinin üzerine yüklenen Y.Boğaziçi aradığı golü bulamayınca, oyun dengelendi ve oyunu kendi sahasında kabul eden B.Bağcıl daha sık atağa çıkmaya başladı. Daha baskın ve topa sahip olan taraf Y.Boğaziçi olmasına karşın, net pozisyonları bulan konuk ekipti.
Çift stoperli 3-5-2 formatında atağa çıkan ve 5-3-2 formatında rakibini karşılayan B.Bağcıl’da savunmada son adam olarak oynayan Weslie John, hava toplarında başarılı olsa da yerden gelen toplarda rakibi ve topu karşılamakta sıkıntılar yaşadı ve oynadığı yerin adamı olmadığını belli etti. Savunmayı toparlayan kişi tecrübeli Ahmet Zaifoğlu’ydu.
Y.Boğaziçi, sürekli onun kanadından atak gerçekleştirmeye çalışmasına rağmen, bu oyuncunun tecrübesi ve gayretleri buna engel oldu. Ev sahibi takımda orta alanda oynayan ve organizatör görevini üstlenen Allen Assogba’nın her geçen hafta formunu arttırması ile daha ofansif bir kimliğe bürünen Y.Boğaziçi, yine de net gol pozisyonu bulmakta oldukça zorlandı.
İleri uçta oynayan oyuncular aldıkları topları çabuk kaybedince takım ileriye çıkmakta zorlandı. Bu handikap aksayan B.Bağcıl savunmasının daha az gedik vermesine ve pozisyon yaşanmamasına neden oldu. İleride top tutabilecek tek oyuncu olan Mehmet Turgut, kötü oynamasına rağmen, yine de oyunda kalmalıydı.
Buna ek olarak takım savunmasının önemli bir parçası olan Mouhamodou Diallo’nun savunmaya çekilmesi bence taktik bir başarıydı. Aksayan Mehmet Barkınay’ın yanında bir sigorta gibi görev yaparak son çeyrekte rakibe verilebilecek boşlukları doldurdu.
Y.Boğaziçi savunmasında tandem oynayan ikili Mehmet Barkınay ve Talat Nurtunç arasında ciddi bir uyumsuzluk göze çarpıyor. Özellikle yıllarca savunmada sağbek olarak oynayan Mehmet Barkınay’ın yerini yadırgadığı ve stoper olarak oynamakta zorlandığı açıkça belli oluyordu.
Maçın orta hakemi Mehmet Sezener, tansiyonu düşük, ikili mücadelesi az olan maçı rahat yönetirken önemli bir hata yapmadı. Pozisyonlara yakındı ancak bir iki pozisyonda yardımcıları ile kararlarda uyumsuzluk yaşadı.
Orta alan mücadelesi yoğunlaştıkça, oyun kör doğüşüne dönüştü ve oldukça sıkıcı bir hale geldi.
İki takımın da 90 dakikaa boyunca kanatları kullanmayı düşünmemesi ve sürekli rakibini ortadan delmeye çalışmasını anlamak gerçekten güçtü. Bu şekile dönen oyunda kaderi ancak yıldız oyuncular değiştirebilir. Ancak iki takımın usta ayakları iyi günlerinde olmayınca beklenen gol bir türlü gelmedi ve karşılaşma başladığı gibi sessiz bitti.
Denk güçlerin mücadelesi şeklinde geçen maçta, ne şiş yandı ne de kebap. İki taraf da sahadan puanla ayrılmasına rağmen, bence karlı olan taraf, deplasmandan 1 puan alarak evine dönen Güzelyurt ekibi B.Bağcıl’dı.