Ne Soruymuş… 3 Yılda Cevabı Gelmemiş…
CTP ve 2 bağımsız milletvekili Türkiye’ye girişleri yasaklanan kişilerle ilgili, ki bunlardan biri de benim, bir araştırma komitesi kurulmasını talep etmişti.
Tabii ki bu hükümet tarafından reddedildi ancak Başbakan konuyu araştıracağını söylemişti.
Üzerinden haftalar geçti, CTP Milletvekili Sami Özuslu bütçe görüşmeleri sırasında konuyu yeniden gündeme getirdi.
Başbakan ise gerekli yazışmaları yaptıklarını, bilgi aldıkları zaman bunu paylaşacaklarını söyledi.
Utanmadı! Tereddüt edip, çekinmedi de…
Bu konu 3 yılı aşkın bir süredir gündemde.
Habersiz şekilde giriş yapmaya çalışan kişiler terörist muamelesi görüp geri gönderildiğinde haberdar oluyoruz.
Ama ülkeye Başbakan olan, yıllardır siyasette yer alan kişi, söyleminin acizliği karşısında utanmıyor bile.
**
1 ADAM 4 KADIN
TDP Genel Başkanı Mine Atlı MASA’daydı. Alışılmışın dışında bir parti başkanı profili çizen, Şubat kurultayı öncesi zorunda kalmazsa aday olmayacağını açıklarken, siyasetteki gözlem ve tecrübelerini de anlattı.
Anektodlardan biri tüyler ürperticiydi!
Parti olarak gittikleri futbol klüplerinden birinde çay ocağı başında sohbet ettiği 4 kadının aynı adamla evli olduğunu nasıl bir şokla öğrendiğini anlatıyor. Ve samimi bir özeleştiri de yapıyor;
“Yıllardır kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği konularında çalışan ben bu durum karşısında ne yapacağımı şaşırdım, afalladım.”
İçinde yaşadığımız ve artık mahalleri arasında bile gündem farkı olan bu yarım adada, mevcut siyaset bunlara çare üretemiyor. Çare üretememekle kalmıyor, bu gerçeklerden çok uzak başka bir dünyada yaşıyor.
Ve her geçen gün bizim dünyamızla onların dünyaları olarak daha da ayrışıyoruz.
**
MEDYA ÖZGÜRLÜK AKTI ve YENİDÜZEN 48 YAŞINDA
Geçtiğimiz Ekim ayında Avrupa Parlamentosu, basın özgürlüğü konusunda son derece önemli bir yasayı oyladı.
Medya Özgürlük Aktı, medyada ifade özgürlüğünü güvence altına almak için medyanın maruz kaldığı baskı ve tehditleri ortadan kaldırmak için uzun zamandır yapılan çalışmaların sonucu olarak otaya çıktı. İleri demokasi sembolü ğlkeler de dahil olmak üzere çeşitli tereddütler gösterilen yasa gerçekten hayata geçip uygulanması halinde Avrupa Birliği üye ülkelerinde yeni bir çığır açmaya aday.
Avrupa Parlamentosu oy çokluğuyla onayladığı yasanın bütün üye devletler tarafından bir an önce uygulanmasını talep ediyor.
Buna göre, bir yargıç doğrudan ifade özgürlüğüne bir tehdit olduğu kanaatindeyse önüne gelen bir davayı doğrudan reddedebilecek.
Mesela Ali Kişmir davasını görüşmemeyi uygun bulup süreci en başından kapatabilecek.
Yasa medyadaki sahiplik yapılarının da şeffaf olması gerektiğine vurgu yaparak bu konularda da çeşitli düzenlemeler öngörüyor. Avrupa Parlamentosu da medya kuruluşlarını sahiplik yapılarını açıklamaya davet ediyor.
Eğer yasa uygulanırsa, isteyen istediği medya kuruluşunun sahibi olamayacak. Perde gerisine saklanıp tetikçilik yapamayacak.
Ve daha bunun gibi çeşitli önlemler öngörülüyor ama sadece bunlar bile basın özgürlüğü konusunda çok önemli bir açılım getiriyor.
**
Yarım asır önce çok karanlık zamanlarda bir avuç cesur yürekli insanın girişimi bugün hala barış gazeteciliğinin meşalesini taşıyor.
Gazeteciliğin son kalelerinden biri olarak 48 yıldır herşeye rağmen ayakta durmaya çalışıyor, Yenidüzen Gazetesi.
Kanal Sim’in kuruluşu ve yöneticilik tecrübesiyle birlikte bu gururlu hikayelerin bugüne yansıyan izdüşümlerine dair çok tanıklıklarım var.
Çok da şaşkınlıklarım…
Tıpkı ülkenin genel yapısı gibi…
Herkesin talebi sınırsız, desteği koşullu…
Önyargıları, etiketleri duvar gibi…
48 yıldır herşeye rağmen dimdik, etik ve ahlaki değerlerle ayakta duran Yenidüzen’e nice asırlar diliyorum.
Umarım bugüne kadar taşınan değerler bundan sonra da ayakta durmaya devam edecek ve
demokrasiye, barışa, geleceğe inanan çok daha geniş bir kesim tarafından desteklenecek.
Çünkü hepimizin gelecek kuşaklara borcudur demokrasi… Ve Özgür, etik basın kuşakların güvencesidir…