TRT dizisinde hem Dr. Fazıl Küçük, hem Rauf Denktaş, hem de toplumsal diğer değerlere karşı yapılan saygısızlığa karşı ‘gık’ çıkaramayanlar bakın nasıl bir çıkık yolu bulmuşlar…
Yılların Bayraktar Türk Maarif Koleji’ni (BTMK) bir gecede ‘İrsen Küçük Ortaokulu’ yaparak Küçük ailesinin gönlünü almayı denemişler.
Kimsenin haberi olmadan…
Kimseyle konulmadan, tartışmadan…
On bir kişilik heyet öyle uygun görmüş.
UBP’li bakanlar da…
DP’li iki bakan da…
YDP’li tek bakan da…
Kabinedekilerin hepsi onay vermiş bu isim değişikliğine…

*  *  *

İrsen Küçük Başbakanlık da yapmış, siyasete katkıları olan bir isimdi. Işıklarda uyusun, bir süre önce kaybettik. Prensipte İrsen Küçük isminin yaşatılmasına itirazım olmaz. 
Ama sorun şu: Bu topluma hizmet veren politikacıların isimleri kamusal alanlarda kullanılacaksa eğer, bu işin bir usulü, sırası ve de kuralı olması gerekir.
Üstelik bunun en geniş toplumsal konsensüsle yapılması lazımdır. Aksi halde tutmaz, ters teper, tepki doğurur.
Hele bir de var olan bir isim değiştiriliyorsa…
Bayraktar Türk Maarif Koleji uzunca bir süredir kolej olarak değil, düz ortaokul olarak hizmet veriyordu. Mesela ‘Bayraktar Ortaokulu’ yapılmasına kimse itiraz etmezdi. Zira lise kısmı ayrıldıktan sonra okulun kolejliği kalmamıştı.
Ama ortaokullukla beraber okulun ismini de tepeden inme bir yöntemle belirlemek hiç şık olmadı.

*  *  *

İrsen Küçük UBP’nin Genel Başkanlığı’nı da yapmış, ancak kendi partililerinin ihanetiyle siyaset dışında bırakılmıştı. Bunlar siyasette olur, yaşanılır…
Ama memlekette sadece UBP’liler ve onların liderleri yaşamıyor ki…
Okullar kamunun, yani devletin, yani halkın malıdır, UBP’lilerin değil ki…
CTP’lisi de yolluyor o okula çocuğunu, DP’Lisi de, TDP’lisi de, YKP’lisi de, parti tutmayanı da…
Peki ama neden UBP’li politikacıların ismi veriliyor sadece de toplumsal mücadelede yer etmiş, farklı kesimlere önderlik yapmış başka saygın insanların isimleri neden buralarda yaşatılmıyor?
Kıstas nedir?
Devlet böyle yönetilmez, yönetilemez. 
Mesela ‘Hayatını kaybeden Cumhurbaşkanları, Başbakanlar ve Meclis Başkanları’nın isimleri kamusal alanlara sırayla verilir’ diye bir kural koyarsınız, parti farkı gözetmeksizin bunu uygularsınız.
İlla ki politikacıların da değil… Sanatçıların, bilim insanlarının, topluma büyük emeği geçmiş kişiler için de benzer kurallar koyarsınız.
Bu şekilde olursa kimsenin başı ağrımaz. Kimse de şikayetçi olmaz.
Lakin aklınıza estiği gibi isim vermeye kalkarsanız bir çuval inciri berbat edersiniz.
Son kararda oluğu gibi…

*  *  *

Bu konu ciddiyetle ele alınmalıdır. Siyaset kurumu konuyu prensiplere bağlamalıdır.
Çünkü bu toplumun bağrından çıkmış çok değerli insanlar vardır. Ve şimdi yapılan onlara saygısızlıktır.
Necati Özkan mesela… Adı bir kamusal alanda var mıdır?
Faiz Kaymak adını yaşatmayı düşündü mü ülke yöneticileri?
Necdet Ünel’e vefa göstermiş midir KKTC devleti?
Özker Özgür’ün adı var mıdır bir yerlerde, Hamitköy’deki küçük bir sokak dışında?
Naci Talat’ın ya da?
Ziya Rızkı adının verildiği bir okul, bir stad, bir kamu binası var mıdır?
Ve daha nice değerli isim, hepsi politikacı, hepsi lider kadrodan…
Mesela ‘Ahmet Berberoğlu Lisesi’ neden yoktur bu ülkede?
Yoksa ‘Ankara’ya kafa tutan adam’ olduğu için mi?