1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Nedir Barış?
Nedir Barış?

Nedir Barış?

Her savaşın kazananı ve kaybedeni vardır. Kazanan, mezarların üzerine inşa eder barışını. Bu bir mezarlık huzurudur.

A+A-

ulas-gokce-005.jpg

Ulaş Gökçe

 

 

Vakit tamam, dostum! Kalbim huzur istiyor.
Geçer günler peşi sıra… 
Ve her saat varlığımızdan bir parçacık götürür. 
Bizse seninle yaşamayı hayal ederiz. 
Ama bir de bakmışsın ki ölmüşüz. 

Yok bu hayatta mutluluk. Ama huzur ve hürriyet var.

Yorgun bir köleyim ve çoktandır tatlı bir hayal içindeyim: Emeğin ve temiz hülyaların yurduna firar peşindeyim.

Aleksandr Puşkin (Çeviri Ulaş Gökçe)

 

Dünyada ve ülkemizdeki hayaldir barış. Savaşın olmamasına denir barış. Ama her geçen gün dünyanın uzaklaştığı barış, savaşın olmamasından daha ileride, daha derinde, daha uzakta ve zor bir mevkide bulunur.

Daha müreffeh, daha zengin bir yaşam için savaşlar yapıldığı söylenir. “Öldürülen her asker, cennette yaşadığına inanır” diye anlatır bunu Bulat Okudjava. Asker öldürmek için değil, barış için savaştığına inanır. Asker bunun için ölür, barış uğruna ölümün ödülü cennettir. Her savaşın sonu vardır. Bu son barıştır. Ancak her savaşın kazananı ve kaybedeni vardır. Kazanan, mezarların üzerine inşa eder barışını. Bu bir mezarlık huzurudur. Kaybeden acılar içindedir. Yaralarını sarar, nefreti büyütür kalbinde intikam günü için. Kazananın ölüleri şehittir. Kaybedenin ölüleri unutulmaya mahkumdur. Kaybedenin ve kazananın ölüleri kucak kucağa yatarlar. Biri cennettedir, diğeri cehennemdedir bu barışta. Barış için savaş budur. Barış için savaş yaşamak için ölmektir, birinin acısının, bir diğerinin mutluluğu olmasıdır. Ölülerin unutulmasıdır barış için savaş.

SAVAŞLAR ARASINDAKİ DİNLENCE

Roma Barışı, Pax Romana savaşların olmamasından çok mağlupların savaşamayacak kadar öldürülmesi, tahakküm altına alınmasıdır. Bu dönem daha büyük savaşlar arasındaki dinlencedir. Osmanlı Barışı, Pax Ottomana büyük savaşların ardından gelir. Bu mağlubun tamamen ezilmesi dönemidir. İstikrar dönemidir bu. Mezarlığın istikrarıdır bu. Mezarlıkta kavga yoktur, isyan yoktur, rekabet yoktur. Herkes eşit, herkes “huzur” içindedir. Galip gelenin barışı budur. Sovyet Barışı, Pax Sovietica soğuk savaş dönemindeki barışı anlatır. Büyük devletlerin savaşmaması demektir. Bu barışın bedeli nükleer silahlardır. Dünya savaşı yoktur ama dünyayı tümden yok edecek tehlike vardır. Bu barış değil, savaşı beklemedir. Korkunun en büyüğüdür.

BARIŞ

Bir ülkenin bir ülkeyi tehdit etmemesidir barış. Bir ülkenin başka bir ülke üzerinde ekonomik, siyasi, askeri tahakküm ve baskı kurmamasıdır barış. Bir sınıfın başka bir sınıfı idare etmemesi, sömürmemesidir barış. İnsanın emeğinin çalınmaması, emeğin talep bulması ve saygı görmesidir barış. Ezenin ve ezilenin olmamasıdır barış. Adaletli, adil, fakirin olmadığı düzendir barış. Ne kadar adalet, ne kadar huzur varsa o kadar çoktur barış.

Her savaş yeni savaşların başlangıcı, farklı kaybedenlerin ve kazananların habercisidir. 1. Dünya Savaşı, 2. Dünya Savaşı’nın nedenidir. Bir savaşın sonu barış değil yeni savaşın hazırlığıdır. Savaş savaşı doğurur.

Barışın zıddı savaştır. Savaş ise paylaşamama, azla yetinmeme, açgözlülük, güçle elde etme demektir. Savaş uzlaşamama, anlaşamama, anlamak istememe ve adaletsizliğin sonucudur.

Barış savaşın olmaması yanında savaşın olamayacağı bir düzendir. Barış kişilerin veya tarafların veya ülkelerin savaşmadan sorunları çözmeye karar vermesidir. Barış uzun süren siyasi, ekonomik, askeri çatışmama ve bunun tehlikesinin olmamasıdır.

BARIŞIN ŞİİRİ

Selâmün aleyküm bir barış dileğidir İslam’da. Şalom Aleyhem, barış seninle olsun demektir İbranice.  “Ne mutlu barışı sağlayanlara! Çünkü onlara Tanrı oğulları denecek” diyor İsa Matta’nın ağzından. Her gün milyonlarca Müslüman ve Yahudi bu laflarla birbirlerini selamlıyorlar, milyonlarca Hıristiyan bu sözlerini okuyor İsa’nın. Tarih din savaşlarıyla dolu. Bugün ölen yüz binler yine din adına öldürüyorlar. Barış, sözde değil özde olandır.

Barışı herkes bugüne kadar çeşitli şekillerde anlatmaya çalışmıştır. Ama en güzel Yannis Ritsos anlatmıştır. Dünyaya, ülkemize barış egemen olsun.

 

Çocuğun gördüğü düştür barış.

Ananın gördüğü düştür barış.

Ağaçlar altında söylenen sevda sözleridir barış.

 

Akşam alacasında, gözlerinde ferah bir gülümseyişle döner ya baba

elinde yemiş dolu bir sepet;

ve serinlesin diye su, pencere önüne konmuş toprak testi gibi

ter damlalarıyla alnında...

barış budur işte.

 

Evrenin yüzündeki yara izleri kapandığı zaman

ağaçlar dikildiğinde top mermilerinin açtığı çukurlara,

yangının eritip tükettiği yüreklerde

ilk tomurcukları belirdiği zaman umudun,

ölüler rahatça uyuyabildiklerinde, kaygı duymaksızın artık,

boşa akmadığını bilerek, kanlarının,

barış budur işte.

 

Barış sıcak yemeklerden tüten kokudur akşamda

yüreği korkuyla ürpertmediğinde sokaktaki ani fren sesi

ve çalınan kapı, arkadaşlar demek olduğunda sadece.

Barış, açılan bir pencereden, ne zaman olursa olsun

gökyüzünün dolmasıdır içeriye;

gökyüzünün, renklerinden uzaklaşmış çanlarıyla

bayram günlerini çalan gözlerimizde.

Barış budur işte.

 

Bir tas sıcak süttür barış ve uyanan bir çocuğun

                                   gözlerinin önüne tutulan kitaptır.

Başaklar uzanıp, ışık! Işık! -  diye fısıldarlarken birbirlerine!

Işık taşarken ufkun yalağından.

Barış budur işte.

Kitaplık yapıldığı zaman hapishaneler

Geceleyin kapı kapı dolaştığı zaman bir türkü

ve dolunay, taptaze yüzünü gösterdiği zaman bir bulutun arkasından

cumartesi akşamı berberden pırıl pırıl çıkan bir işçi;

barış budur işte.

 

Geçen her gün yitirilmiş bir gün değil de

bir kök olduğu zaman

gecede sevincin yapraklarını canlandırmaya.

Geçen her gün kazanılmış bir gün olduğu zaman

dürüst bir insanın deliksiz uykusunun ardı sıra.

Ve sonunda, hissettiğimiz zaman yeniden

zamanın tüm köşe bucağında acıları kovmak için

ışıktan çizmelerini çektiğini güneşin.

Barış budur işte.

 

Barış, ışın demetleridir yaz tarlalarında,

iyilik alfabesidir o, dizlerinde şafağın.

Herkesin kardeşim demesidir birbirine, yarın yeni bir dünya

                                                           kuracağız demesidir;

ve kurmamızdır bu dünyayı türkülerle.

Barış budur işte.

 

Ölüm çok az yer tuttuğu için yüreklerde

mutluluğu gösterdiğinde güven dolu parmağı yolların

şair ve proleter eşitlikle çekebildiği gün içlerine

büyük karanfilini alacakaranlığın...

barış budur işte.

 

Barış sımsıkı kenetlenmiş elleridir insanların

sıcacık bir ekmektir o, masası üstünde dünyanın.

Barış, bir annenin gülümseyişinden başka bir şey değildir.

 

Ve toprakta derin izler açan sabanların

tek bir sözcüktür yazdıkları:

Barış

Ve bir tren ilerler geleceğe doğru

kayarak benim dizelerimin rayları üzerinden

buğdayla ve güllerle yüklü bir tren.

Bu tren, barıştır işte.

 

Kardeşler, barış içinde ancak

derin derin soluk alır evren.

tüm evren, taşıyarak tüm düşlerini.

Kardeşler, uzatın ellerinizi.

Barış budur işte.

 

Yannis RITSOS

Bu haber toplam 26034 defa okunmuştur
Etiketler :
Adres Kıbrıs 298 Sayısı

Adres Kıbrıs 298 Sayısı