Nedir şu Afrika meselesi?
Fikir özgürlüğünü yitirmiş, hakikatten korkan ve tek adam yönetimiyle karanlığa sürüklenen bir ülke, “garantör” rolüyle Kıbrıs’ı da kendi batağına çekmek istiyor.
Politik körlük ve güç zehirlenmesi yaşayan bir iktidar, “hastalığını” yaymak için nefesini üzerimize hohluyor!
…
Peki nedir şu Afrika gazetesi meselesi?
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Afrika gazetesi hakkında dava açmış.
“Hakaret” davası!
İşin ilginci bu davanın “tıpkısı” burada da açılmış.
Polis, gazeteci Şener Levent ve Ali Osman’dan ifade istemiş.
Polis Genel Müdürlüğü’ne sordum.
"İstinabe yolu" dediler.
Sözlüğe baktım:
“Bir davanın görülmekte olduğu mahkemeye gönderilmek üzere, başka bir yerde bulunan tanığın ifadesinin bulunduğu yerdeki mahkemece alınması.”
…
Polisin dediği şu:
- “Türkiye ile KKTC arasında adli yardımlaşma protokolü ve yasa var”
(Baktım, 1 Kasım 1988 tarihli “Suçluların Geri Verilmesi, Mahkeme İlâmlarının Karşılıklı Tenfizi ve Adli Yardımlaşma Yasası”.) - “TC Başsavcılık, gazete hakkında bir dava açtı.”
- “Bu davayı bizim İçişleri Bakanlığı’na bildirdi.”
- “İçişleri konuyu Başsavcılık makamına iletti.”
(İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, bu bilgiyi doğruladı, Türkiye ile KKTC arasında yapılan Adli Yardımlaşma Anlaşması gereğince, bu tür yazışmaların İçişleri Bakanlığı eliyle yapıldığını ve talebi Başsavcılık makamına ilettiklerini söyledi. Bakan, Türkiye’deki soruşturmalarla ilgili tanık ya da zanlı ifadesi taleplerinin ilk kez olmadığını da belirtti.)
- “Başsavcılık, yasa gereği Türkiye’ye iletilmek üzere polisten ifadelerin alınmasını istedi”
…
İfade verilmedi tabii.
Şener Levent suçlamaları da davayı da reddetti.
Peki şimdi ne olacak?
Yine Polis’ten bilgi alıyorum.
- “Türkiye’de mahkemeden tutuklama kararı çıkartılabilir.”
- “KKTC yurttaşı iade edilmez.”
- “Ne Türkiye yurttaşını iade eder, ne de Kıbrıs.”
- "Ama Türkiye’de hakkında dava açılabilir, tutuklama kararı da alınabilir.”
- “Eğer öyle bir karar çıkarsa burada geçerliliği olmaz.”
- “Ama Türkiye'ye giderlerse o durumda tutuklama kararı uygulanır.”
…
TC Lefkoşa Büyükelçiliği’nden de bilgi istedim.
Şu söylendi:
- “TC Cumhurbaşkanlığı Hukuk Bürosu, Afrika gazetesinde yayınlanan bir ‘karikatür’ ve ‘işgal’ manşeti nedeniyle suç duyurusunda bulundu, bunun üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma açtı. Bu yönde iddianame hazırlamak için de Adalet Bakanlığı aracılığıyla KKTC makamlarından ilgili kişinin beyanının alınması yönünde talepte bulundu.”
Özellikle bir de not düşmüşler:
- “KKTC’ye özgü bir durum değildir, başka ülkelere yönelik bu yönde suç duyuruları yapılmıştır.”
...
Kendi yorumumu en başta yapmıştım zaten!
Peki tüm bunlar sizi şaşırttı mı?
Ne bekliyordunuz sahi?
Gazeteci Ahmet Altan’ın “darbeyi yönlendirdiği iddia edilen adamları tanıdığı iddia edilen adamları tanıyor” diye “ömür boyu” hapse gönderildiği ülke, Türkiye!
40 yaşına kadar duymadığım bir tanımla: “Subliminal mesaj vermiş.”
Bilinçaltına yani.
Üstelik Şener abi doğrudan bilinç üzerine yazıyor.
…
Şimdi herkes bu yaşananlara tepkili de...
Yine aynı çoğunluk değil mi, hani yüzde doksanı “garantörlük” isteyen?
Yoksa “ganimet” ve “maaş garantisi” mi istenen sadece!