Nefret suçu işleyen TV Extra hakkında şikayet başvurusu yapıldı…
Barışı savunan Kıbrıslıtürkler’le Kıbrıslırumlar’a hakaret ederek nefret suçu işleyen TV Extra, çeşitli medya kurumlarına şikayet edildi…
Barışı savunan Kıbrıslıtürkler’le Kıbrıslırumlar’a hakaret ederek nefret suçu işleyen TV Extra, çeşitli medya kurumlarına şikayet edildi.
Nefret suçu işleyen TV Extra hakkında İki Toplumlu Barış İnsiyatifi’nin yanı sıra AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun da Kıbrıslırum Radyo Televizyon Otoritesi’ne yazılı şikayette bulunduğu öğrenildi.
24 Mart 2017 tarihli yayınında TV Extra’ya konuk olan bir Yunan, Kıbrıslıtürkler’in “Mongol ve tembel” olduklarını söylemiş, programda barışı savunan Kıbrıslıtürkler’le Kıbrıslırumlar’a da “hain” nitelemeleri yapılmıştı.
Sosyal medyada büyük tepki toplayan TV Extra’nın sahibinin son seçimlerde ELAM’dan aday olduğu da belirtiliyor.
İki Toplumlu Barış İnsiyatifi yayımladığı açıklamada, TV Extra’nın milliyetçi ve ırkçı yayınlarını kınadığını bildirdi.
Açıklamada “TV Extra kanalı son zamanlarda Kıbrıs’ta çözümü destekleyenleri son derece aşağılayıcı ve provokatif yayınlar yapmakta, gerek Kıbrıslıtürkler, gerekse Türkiyeliler ve Kıbrıs’ın yeniden birleşmesini ve barış için müzakere sürecini destekleyen tüm Kıbrıslırumlar hakkında aşırı milliyetçi ve ırkçı yorumlarda bulunmaktadır” denildi. Açıklamada bu türden en son yayının 24 Mart 2017’de yapıldığına dikkat çekildi. Yapılan resmi şikayet başvurusunda özetle şöyle denildi:
*** 24 Mart Cuma akşamı Extra TV kanalının yayınlarını görme “şansına” erişen bazılarımız, Yunanistan’dan bir gazeteci olan Bay Stergios Kalogiros’un nefret dolu söylemlerini ve aşağılayıcı ifadelerini duyduk, onu programı idare eden Bay Hristos Aristidu sürekli destek veriyor, teşvik ediyor ve sözlerine tolerans gösteriyordu. Kullanılan retorik nefreti ve ırkçılığı açıkça teşvik etmekteydi.
*** Bay Stergios Kalogiros pek çok kez çok yoğun biçimde Cumhurbaşkanı Anastasiadis’e, siyasi partilere, yurttaşlara, Kıbrıslıtürkler’le Kıbrıslırumlar’a, Yunanlılar’a ve Türkler’e aşağılayıcı nitelemelerde bulundu. Kendi görüşüne katılmayan ve sorunun çözümü için müzakereleri destekleyenler ona göre “Türk tohumları ve vatan hainleri” idi. Kıbrıslıtürk ve Türk yurttaşları ise Bay Kalogiros sürekli olarak “Mongollar, o hayvanlar, tembeller” diye nitelemelerde bulundu.
*** Kıbrıs halkı böylesi zehirleyici tavırlarla yayınların yapılmasını ve tekrar edilmesine müsaade edemez. Küçük ülkemiz 1974 öncesi yıllarda aynı dil kullanıldığı için trajik bir bedel ödemiştir: Savaş, öldürmeler ve yurdumuzun bölünmesiydi bu.
*** Kamuoyuna yönelik radyo frekanslar kamu yararına olmalı ve nefret, ırkçılık ve faşizmi yaymak için bir araç olarak kullanılmamalıdır.
*** Bizler kamuoyu önünde TV Extra kanalını, Bay Kalogiros’u ve Bay Aristidu’yu kınıyoruz ve aşağıda sıraladığımız kurumların, tüm yurttaşların insan haklarını korumakla yükümlü olduğunu, Kıbrıs Cumhuriyeti ve kurumlarının ve her bir yurttaşın onurunu böylesi aşağılayıcı, bölücü ve ırkçı özelliklere sahip yayınlardan korumakla yükümlü olduklarını hatırlatırız:
*** Adalet Bakanlığı
*** Parlamento’nun Kurumlar ve Değerler Komitesi
*** Ombudsman
*** Medya Şikayetleri Komisyonu
*** Yayın Kurumu.
Yukarıda saydığımız kurumların derhal ve ayrıntılı biçimde bu şikayetimizi soruşturmasını ve böylesi ırkçı ve anti-demokratik davranışlara karşı gerekli önlemleri alıp yaptırımlar empoze etmesini bekliyoruz.”
(Derleyip Türkçeleştiren: Sevgül Uludağ – 29.3.2017)
KAZILARDA SON DURUM… KAZILARDA SON DURUM…
Minareliköy’de yeni kazılar…
Kayıplar Komitesi’nin adamızın kuzeyinde ve güneyinde yürüttüğü ve gerek 1963, gerekse 1974 “kaybı” Kıbrıslıtürkler’le Kıbrıslırumlar’ın gömü yerlerinin aranmakta olduğu kazılar devam ediyor.
Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üye Ofisi’nden aldığımız bilgiye göre, Minareliköy’de (Neahorgo Kitrea) yeni bir kazı başlatıldı.
2005 yılında bu alanda bir kazı yapıldığı ancak edinilen yeni bilgiler ışığında bu alanda genişleme çalışmaları yapılacağı öğrenildi.
Kayıplar Komitesi’nin bir ekibi Kermiya’da askeri bölgede eski ELDIK (Yunan Alayı) Kampı’nda kazıları yürütürken, bir okurumuzun göstermiş olduğu ve iki “kayıp” şahıstan geride kalanlara ulaşılan St. Hilarion’da askeri bölgedeki kazı da devam ediyor.
Aşşa’da (Paşaköy) bir diğer kazı yürütülürken, Akdeniz köyünde de (Aya İrini) 1974 “kaybı” iki Kıbrıslıtürk’ün gömü yerinin aranması için kazılar sürdürülüyor.
Bir diğer kazı Vadili’de devam ederken, Galatya’da da göl içerisinde bir diğer kazı sürdürülüyor.
Kayıplar Komitesi’nin Kıbrıs’ın güneyinde yürüttüğü bir diğer kazı da Atalassa askeri bölgesinde devam ediyor.
Kazı ekiplerinde kesintisiz biçimde çalışmalarını sürdüren tüm arkeologlarımıza, şirocularımıza ve diğer çalışanlara “Çok kolay gelsin, kazasız belasız kazılar diliyoruz” diyoruz…
Londra'da Suriye ve Irak'ta işlenen suçlarla ilgili "Sorumluluk: Suriye ve Irak'ta işlenen suçlar" başlıklı uluslararası bir konferans düzenlendi…
Tehdit Altındaki Halklar Topluluğu'ndan Ezidi çağrısı
Tehdit Altındaki Halklar Topluluğu (GfbV) BM Güvenlik Konseyi'nden Ezidilere yönelik katliamın sorumlularının yargı önüne çıkarılabilmesi için Uluslararası Ceza Mahkemesi'ni görevlendirmesini talep etti.
Tehdit Altındaki Halklar Toplululuğu Ortadoğu uzmanı Kamal Sido Göttingen'de yaptığı açıklamada, "IŞİD'in Ezidiler ve Irak'taki diğer azınlıklara yönelik işlediği savaş suçları artık hukuki olarak ele alınmak zorundadır" dedi.
Topluluk, IŞİD'in 2014 Ağustos ayında Irak'ın kuzeyinde Ezidi köylerine saldırarak 7 bin kişiyi esir aldığını bildiriyor. Müslüman olmayı reddeden genç erkeklerin öldürüldüğü genç kadınların ise kaçırılarak ya zorla evlendirildiğini ya da cinsel istismara maruz kaldığı vurgulanıyor. Tahminlere göre, IŞİD'in saldırılarında 5 bin Ezidi öldürülürken, azınlıkların yüzde 90'ı yerlerini yurtlarını terk etmek zorunda kaldı. Hali hazırda 3 bin 400 kadın ve çocuğun IŞİD' tarafından zorla alıkoyulduğu tahmin ediliyor. BM uzmanları IŞİD'in Ezidilere yönelik katliamını 'soykırım' diye nitelendirmişti. Ezidiler, Kürtler arasında dini azınlığı oluşturuyor. Almanya'da yaklaşık 80 bin Ezidi yaşıyor.
Londra'da dün Suriye ve Irak'ta işlenen suçlarla ilgili "Sorumluluk: Suriye ve Irak'ta işlenen suçlar" başlıklı uluslararası bir konferans düzenlendi.
Konferansa insan hakları alanındaki çalışmaları ile bilinen ünlü avukat Amal Clooney de katılıyor. Clooney Irak'ta IŞİD'in kaçırarak cinsel istismarda bulunduğu Ezidi kadınların avukatlığını yapıyor.
Clooney birçok kez BM yetkililerine IŞİD'in işlediği suçlar nedeniyle cezasız kalmaması gerektiği çağrısında bulunarak, BM'yi harekete geçmediği gerekçesiyle eleştirmişti. Ünlü avukat, "Uluslararası toplumun sergilediği pasiflik şoke edici" açıklamasını yapmıştı.
(Deutsche Welle Türkçe – 29.3.2017)
Türkiye’den Kayıplar Komitesi’ne 100 bin dolar bağış…
Lefkoşa, 29 Mart 2017 (T.A.K.): Türkiye Cumhuriyeti, kayıp şahısların gömü yerinden çıkarma, kimlik tespiti ve kalıntıların iadesi çalışmaları için 100 bin dolar bağış yaptı.
Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği’nde gerçekleşen bağışta, Türkiye Cumhuriyeti’nin Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay, 1963-1964 ve 1974’te meydana gelen trajik olayların sonucunda kayıp olarak listelenen şahısların, Gömü Yerinden Çıkarma, Kimlik Tespiti ve Kalıntılarının İadesi Projesi’ni yürüten Kayıp Şahıslar Komitesi, Kıbrıslı Türk Üyesi Gülden Plümer Küçük’e 100 bin dolarlık çek takdim etti.
Derya Kanbay, çeki takdim ederken, 100 bin dolarlık çekin Türkiye Cumhuriyeti’nin Kayıp Şahıslar Komitesi’ne 2017 katkısı olarak verildiğini belirtti.
Gülden Plümer Küçük ise, Türkiye Cumhuriyeti’nin, Kayıp Şahıslar Komitesi’ne Proje başladığından beri her yıl 100 bin dolar gibi bir katkıda bulunduğunu, Türkiye’nin Komite’nin en büyük dördüncü bağışçısı durumunda olduğunu kaydetti.
(TAK Ajansı Haber Bülteni’nden – 29.3.2017 – Foto: TAK.)