Hafta sonu YENiDÜZEN’in yayınladığı istihdam listesi ile görüyoruz ki 330’u aşkın kişi kamuya istihdam edildi.

Bazı isimler aradı dün istihdam listesinde isimleri yer alan 3 genç…

“Bizim ne UBP ile ne de istihdamlarla ilgimiz var. Biz özel sektörde çalışmaya devam ediyoruz” diye haklı isyanda bulundu.

Ancak yayınlanan 330’u aşkın listeden sadece 3 kişinin istihdam edilmediği gerçeği de ortaya çıkmış oldu.

Başbakan İrsen Küçük, yapılan istihdamlar hakkında herhangi bir açıklama yapmadı.

***

Şu istihdamlar sırasında ilginç olaylar da yaşanmadı değil…

UBP’li bir örgüt başkanına ‘istihdam’ sözü veriliyor, 1 kontenjan ayrılıyor.

Kurultaya yönelik hesaplar yapılıyor ve istihdam için düğmeye basılıyor.

Örgüt başkanı da ailesinden işsiz olan yeğenini işe aldırmak için isim veriyor.

Personel Dairesi’ne evraklar ve ‘üniversite’ diploması sunuluyor.

Nasıl oluyor nasıl fark ediliyor bilinmiyor ama diploma ‘sahte’ çıkıyor.

Olay polise yansıyor.

Mağusa polisi hemen olay hakkında soruşturma başlatıyor, ilgili üniversiteyi çağırıyor onlardan da ‘sahtedir’ cevabı alınca hem delege yakınını hem de ona sahte diploma hazırlaması için bir genç tutuklanıyor,  dava okunuyor.

***

Bir vatandaş her zamanki gibi mahallesindeki kasabın yolunu tutuyor. Yıllardır kasapçılık yapan gencin yerinde babasını gören vatandaş, “Nerde bizim genç” diye sorunca, “Kamuya girdi, ambulans şoförü oldu” yanıtını alıyor.

Vatandaş, bir taraftan etleri güzel kesen kasabının artık olmadığına mı yansın, yoksa birçok insanın hakkını yiyerek, kamuya girdiğine mi...

***

Hamitköy’den bir baba aradı, öfkeli, sinirli…  O da yapılan istihdamlara kızmış belli ki… “Bizim de evlatlarımız var, bizim de evlatlarımız üniversite bitirdi ama bir bakıyorsunuz ki UBP Örgüt başkanlarının yakınları işe alınıyor” diye isyan ediyor.

“Benim çocuğum ülkeyi terk etmeyi düşünürken”, “UBP Hamitköy Örgüt Başkanı gelinini işe aldırıyor” bilgisini paylaşıyor.

Hem komşusuna, hem düzene, hem de UBP’ye isyanını dile getiriyor.

***

UBP ‘de Kurultay kavgaları, bazılarını sevindirirken, bazılarını umutsuzluğa, bazılarını yanlış yola sürüklemeye devam ediyor.

Kazanan sadece, koltuk ve çıkar kavgalarını korumak için ‘her şey mubahtır’ diyen UBP’li siyasiler oluyor.

Eroğlu fena patladı!

Her fırsatta Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’na yüklenen UBP Milletvekili Tahsin Eruğruloğlu sonunda Eroğlu’nu çileden çıkardı.

Geçtiğimiz hafta Ada TV’de Hasan Hastürer’in sorularını yanıtlayan ve Eroğlu hakkında çeşitli itham ve iddialarda bulunan Ertuğruloğlu’na yanıt Eroğlu’ndan geldi.

Eroğlu, “İddialarını ispatlaması için mahkemeye vereceğim” dedi.

Ve geçmişte yaşandığı iddia edilen olayları da gündeme getirdi. İşte dün Star Kıbrıs Gazetesi’nin  “Alkollüyüm dedi özür diledi” manşetti ile paylaştığı haber:

 Tahsin Ertuğruloğlu'nu iddialarını ispatlaması için mahkemeye vereceğini belirten Derviş Eroğlu, Tahsin Ertuğruloğlu'nun, siyasetinden dolayı kendisine karşıt olmasını çok doğal karşıladığını ancak, UBP'yi Derviş Eroğlu partisi yaptığı, bir hanedan kurduğu yönündeki iddialara kayırsız kalamayacağını belirtti. Eroğlu, "Ertuğruloğlu'nun ben ve ailemle ilgili saplantıları, sıkıntıları sürüyor" dedi.

 Eroğlu açıklamasında; "Kendisi 15 yılı aşkın bir süre en yakınımdaki kişilerden biri olarak çalıştı, evimize girip çıktı. Ertuğruloğlu daha önce pek çok kezeleştirdiği Denktaş'a giderek bana destek verdiği için özür diledi, alkollüyken aleyhine konuşmalar yaptığını belirtti ve artık kendisinin yanında yer alacağını söyledi.

Annan Planı'nın çıkmasıyla başlayan ve 2004 yılı Nisan ayına kadar devam eden süreçte Annan Planı'nı destekleme kararı alan AK parti yönetimine, Tayyip Erdoğan'a gazetelere ve TV'lere de yansıyan çok ağır suçlamalarda bulundu.

 Başbakan olacağına dair kendisine yazılı belge vermem halinde Cumhurbaşkanlığı'na seçilebileceğimi söyledi...”

Şeffaf Çavuşoğlu, cevap vermezmiş!

Her cümlesinde ‘şeffafız’ diye övünen İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanı Nazım Çavuşoğlu, yapılan vatandaşlıklar konusunda“YENiDÜZEN’e cevap verme mecburiyetim yok” dedi dünkü Meclis konuşmasında…

Zaten bugüne kadar da ne Bakanlığı’ndan ne de kendisinden çok fazla bilgi edinemezken artık anladık ki ‘mecbur’ değil bizimle konuşmaya…

İşte şeffaflığı buraya kadar…

Bırakın  Çavuşoğlu’nu, bakanlıktan istatistik veri ve bilgi almak bile imkansız…

Resmen sizinle dalga geçercesine, “Oraya başvurun, buraya yazı yazın, şurada bekleyin” gibi cümleler arka arkaya sıralanırken, sinirlerinizin bozulmaması elde değil.

Hiçbir milletvekilinin sorusunun yanıtsız kalmadığını da aynı konuşmasında belirten Çavuşoğlu’na demek ki ulaşmanın yöntemini değiştireceğiz.

Artık milletvekillerinden ricacı olacağız soru sorarken ki Çavuşoğlu, dikkate alıp açıklasın…

Sayıştay Başkanı farkında mı?

Vatandaş  Ahmet Ozan’dan Sayıştay Başkanı'na Sorular:

-İrsen Küçük’ün sadece UBP’li delege ve delege yakınlarına yönelik partizanca istihdamların Anayasamızın eşitlik ilkesini dümdüz ettiğinin farkında mı?

-Hiçbir münhal ilan edilmeden ve sınav yapılmadan devlete istihdam edilen şanslı delege yakınlarının Kamu Görevlileri Yasası’na aykırı olduğunun farkında mı?

-Devletin bağımsız en üst mali denetçisi olarak, hiçbir vasfa, sınava, diplomaya, yeterlilik belgelerine bakılmadan hak edenin hakkını çalarak istihdam edilen bu kişilerin hukuk dışı kamu kaynaklarını sömürdüğünün farkında mı?

-Sayıştay yasasında sıralanan Sayıştay’ın görevlerini yerine getirmeyerek, kendi Sayıştay Yasası’na da aykırı hareket ettiğinin farkında mı?

-Son olarak da, işgal ettiği makamın ne olduğunun farkında mı?