1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. NELER OLUYOR VE UMUT NEREDE?
Sami Özuslu

Sami Özuslu

NELER OLUYOR VE UMUT NEREDE?

A+A-

 

Çok insan artık haber duymak istemiyor bu ülkede…
Ruh sağlığını daha da bozmamak için!..
Haksız mı insanlar?
Gazeteler ‘mahkeme bülteni’ne dönüştü.
Kaza haberleri sürekli ön sayfalarda…
Ekranlarda sık sık rüşvet, yolsuzluk iddiaları var.
İnternet siteleri kriminal olayların ayrıntılarıyla dolu…
Elleri kelepçeli zanlılar, sanıklar, tutuklular, mahkumlar…
Gözü yaşlı insanlar, öfkeli aile bireyleri, eli kolu bağlı bir şey yapamayan dostlar, akrabalar…
Toplum üçe bölündü neredeyse…
Sanık kimisi…
Kimisi tanık…
Kimisi de mağdur…
Herkes bir şekilde polislik, mahkemelik…
Ama kazadan, ama borçtan… 
Kimi hırsızlıktan, kimi tacizden…
Şiddetin bini bir para artık…
Kimin kime ne zaman, nerede, ne yağacağı belli değil.
Kim kime, dum duma yaşıyoruz adeta!..
Devlet mi?
Ortada yok…
Bir ‘hapse’ tıkarken çıkıyor ortaya…
Bir de ‘mezar’a!..
**
Toplumun ruh hali bozuk… İnsanlar mutlu değil… Basına yansıyanlar bir ‘ayna’ sadece…
Olmasa bu kadar olay, işlenmese bu kadar suç, elini kolunu sallayarak dolaşmasa bu kadar suça eğilimli insan, medya uydurup yazmazdı hiç birini…
Ne yaşıyorsak, nasıl yaşıyorsak bu dönemde, onu yansıtıyor basın sadece…
Ve insanlar okumak, izlemek, duymak istemiyor olup bitenleri…
‘Sıra bana ne zaman gelecek?’ korkusuyla belki…
Belki kendi çoluk çocuğuna zarar gelecek endişesiyle…
Uzak duruyor insanlar gerçeklerden, çünkü sağlıkları bozuluyor.
‘Ah’ ediyor, ‘vah’ ediyor insanımız…
Polis yetemiyor.
Savcılık yetişemiyor.
Mahkemeler yetiştiremiyor.
Basın ‘suç haberleri’ dışında haber yapamaz hale geldi.
İsyan edesi var insanların ama, onu da edemiyorlar.
İçine kapanmayı, susmayı, sessiz kalmayı tercih ediyor pek çoğu…
Çünkü ‘umut ışığı’ görmüyorlar.
Bir görseler o ışığı, uzanıp tutacaklar.
Işık elle tutulur mu?
Tutulur elbette!..
Hele bir insansın insan…
Hele bir güvensin…
Işık dediğin umut değil mi?
Ve umut da en son ölen?
Umutsuz yaşayamaz insan ama o umudu yaratmak gerek…
Uzatır elini, yakalar onu…
Tünelin sonunda olsa da…
Birkaç milyar yıl uzaktan süzülse de…
Neredeyse umut, göz hemen görür orayı…
Uzanır ve tutar.
Yanar belki elleri…
Ama umuttur, tutar onu…
Yeter ki umut olsun…
Umut olsun yeter ki…
Bu toplum ‘umut’ istiyor, umut!..
Ve kim yakarsa ışığı, onda olacak umut!..
 

Bu yazı toplam 2010 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar