Fehime ALASYA

Trodos markası ile 1988 yılından beridir hizmet veren bal ve reçel üreticisi Çorba ailesi, hem arıcılık alanında hem de reçel alanında yıllardır gelişerek üretime devam ediyor. Üretim alanının kapılarını ADRES okuyucularına açan Trodos firma yöneticisi Zeka Çorba, sektörle ilgili sıkıntılara değindi.

Kaliteli üretimi ile piyasanın öncülerinden olan Trodos firması, her geçen gün bünyesine kattığı yeniliklerle ilerliyor.   

Standart olmayan ürünler ile iç piyasada, ithal ürünler ile de dış piyasa ile rekabetin zor olduğunu anlatan Zeka Çorba, yerel ürünü destekleyen yaptırımların olmadığına değindi. Yerli ürünün desteklenmesiyle üretimin de kalkınacağına dikkat çeken Çorba, bunun çok önemli bir etken olduğunu ifade etti.  

Babasından kalma bu işe soyunan Çorba, ilk başlarda ailenin hobisi olan arıcılık sektörüne girip, kendine meslek edindiğinden söz ediyor. Çorba, “Üniversitede iç mimarlık eğitimi gördükten sonra babamın hobi olarak yürüttüğü arıcılık sektörüne yöneldim. Babam arıcılıkla uğraşıyordu, bal yaparak küçük çaplı ek gelir elde ediyordu. Ben de onun yanında yardımcı olarak başladım. İşi öğrendim, bu sektörü geliştirerek meslek edinmek istedim. Adada ilk kez krem bal yapmaya başladık. İlk başta çok endişeliydik. Fakat bu ürün erken zamanda piyasada kabul gördü.”

“BU YIL YAĞIŞ OLDU, ÇOK ÇİÇEK AÇTI, ÇOK BAL OLDU...”

Balın yanında ceviz, kabak, karpuz, turunç, bergamut, patlıcan macunu ve çilek reçeli de üreten firma, yılın her mevsiminde üretim yapıyor, yaz, kış, her dönem mevsim meyvelerine göre farklı üretimlerle piyasada yer alıyor. Yaptıkları üretime değinen Çorba, “Sadece kendi kovanlarımızdan ürettiğimiz bal bize yeterli gelmiyor, bu yüzden dıştan, bildiğimiz ve güvenilir yerlerden aldığımız balları işliyoruz. Aylık veya yıllık üretim vermemiz mümkün değil, son iki yıldır çok düşük verim aldık, bu yıl yağış oldu, çok çiçek açtı, çok bal oldu... Üretimimizde en çok dikkat ettiğimiz nokta, katkı maddesi kullanmıyor olmaktır. Nenelerimizin yaptığı gibi macun yapıyoruz, tek farkımız daha hijyenik ve steril ortamlarda olmasıdır” diyor.

“DENETİM YOK”

Kalitesiz ve ucuz üretim ile olan rekabet zorluklarından dert yanan Çorba, Türkiye'den gelen ithal bal ile rekabet etmekte zorlandığını ifade ediyor. Devletin aldığı önemler ile bu sorunların önüne geçilebilineceğine dikkat çeken Çorba, ithal ürünlerin önünü kesmek için yüksek fon ve vergilerin konulması gerektiğini savundu.

Çorba, birtakım sıkıntılara şöyle değindi;

“Piyasadaki en büyük zorluğumuz, bir kuruyemişçinin bile bal satıyor olması, denetim yok, kontrol yok. Biz burada iki yıldır üretim yapıyoruz, bir sağlık görevlisi gelip de nerede yapıyorsunuz ne yapıyorsunuz nasıl yapıyorsunuz demedi... Hijyenik olmayan, ucuz üretim ile denetim ve kontrol olmadan rekabet edemiyoruz.

Yurt dışından ceviz getirip satış yapılıyor, bu sefer de Lefke'deki cevizler ağacın üzerinde kalıyor. Ceviz bizim kültürel bir gıdamız olmuşsa bunun standardı olmalı. Örneğin içinde badem ve karanfilinin olması şart olmalı. Bizler saatlerce ceviz içine badem yerleştiriyoruz, fakat farklı bir firma bademsiz ve karanfilsiz, daha ucuza satıyor. Bunların bir standardı olmalı.”

HEM ÜRETİYOR, HEM DE ÜRETENİ DESTEKLİYOR…

Yerli istihdama da önem veren Çorba, toplamda altı çalışan ile işini yürütüyor. Yanında çalışan işgücünün tamamı ise o bölgenin vatandaşları. İş sahası yaratmaktan büyük bir mutluluk duyan işletmenin ayrıca özen gösterdiği bir diğer nokta ise üretim yaparken bölgeye özgü ürün kullanımı yapıyor olmak.