'Niye Şehirciler değil de UBP sorgulanıyor'
Saner, “İmar Planı ile ilgili olarak ortaya çıkan durumun hukuki olduğunu, konuyu Şehir Plancıları Odası’nın yargıya taşıdığını, bu konuda partisinin sorgulanmasının gerçeklerle bağdaşmadığını” iddia etti
Ulusal Birlik Partisi Genel Sekreteri Ersan Saner, “İmar Planı ile ilgili olarak ortaya çıkan durumun hukuki olduğunu, konuyu Şehir Plancıları Odası’nın yargıya taşıdığını, bu konuda partisinin sorgulanmasının gerçeklerle bağdaşmadığını” iddia etti.
Ersan Saner, “Mahkeme’den 23 bin konut iznine yönelik ara emrini Şehir Plancıları Odası aldı. Oda, Hükümetin bölgede düzenleyeceği imar planında bu izinlerin korunması halinde konuyu yeniden mahkemeye taşıyacağız” dedi.
“23 bin konutla ilgili binlerce kişinin emeği söz konusu ise, diğer odalar neden sesini çıkarmıyor? Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği neden açıklama yapmıyor?” diye sorudu.
Saner, kendilerinin doğru tasarlanmış bir İmar Planı’ndan yana olduklarını savunarak, bunun için, herkesle işbirliği yapabileceklerini, tüm ilgililerle diyaloğa girebileceklerini belirtti.
UBP Genel Sekreteri Ersan Saner açıklamasında şunları kaydetti:
“Ulusal Birlik Partisi olarak imar planları ile ülkemizin şekillenmesi gerektiğini düşündüğümüzü ortaya koyduk. İmar planının başlangıç sürecinde Muhalefette olan UBP, imar planına olan inancından dolayı Mecliste yaptığı olumlu muhalefet sayesinde ilk kez ülkede süreli bir emirname yayınlanmasının sebebi olmuştur.
Gazi Mağusa İskele Yeni Boğaziçi İmar Plani ile ilgili süreç herkesin malumudur. Biz, bizden önceki hükümet döneminde başlayan ve sürecin sonunda, İmar Plan’ına çağdaş şehircilik parametrelerini karşılamaması, toplumsal mutabakatın sağlanmaması, takip edilmesi gereken hukuki sürecin doğru takip edilmemesi nedeniyle onay vermedik.
Gazimağusa Yeniboğaziçi ve İskele İmar planının sanki her şeyi doğru tasarlanmış gibi sadece bu planın İskele bölgesinde bulunan bir bölge üzerinde tartışmalar yaratmasının düşündürücü, Şehir Plancıları Odası sadece o bölge üzerinden yapılması tasarlanan projeler üzerinden dava açmasının toplum tarafından da iyi okunması gerekiyor.
Alt yapı sorunlarına çözüm üreten, tarihi, kültürel değerlere sahip çıkan, sürdürülebilir bir ekonomi yaratan bir imar planı için varız. Buna katkı sağlamaya dün olduğu gibi bugün de hazırız.
Gelelim güncel konulara: Gerek ilk yayınlanan emirname gerekse 2020 Ocak ayında yayınlanan 2’nci emirname için itiraz edip 23000 konut için mahkemeden ara emi alan Şehir Plancıları Odası’dır.
Şehir Plancıları Odası ara emri almakla kalmamış, yasal olarak yayınlanacak bir imar planı içerisinde 23 bin konut için verilen izinlerin korunmasına yönelik bir maddenin yer alması halinde konuyu yargıya taşıyacağını da ilan etti.
Yani UBP İmar Planını onay vermiş olsaydı bile Şehir Plancıları Odası içinde 23 bin konuta verilen izinlerin yer alması nedeniyle söz konusu İmar Planı’nı yine yargıya taşıyacak, belki de yine aynı şekilde ara emri alacaktı.
Bir mimar ve siyasetçi olarak bu noktada şunu çok net ifade etmek isterim ki 23 bin konuta naylon proje nitelendirmesi yapan Şehir Plancıları Odası’na Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar odaları Birliği’nin tarafından henüz yanıt verilmemiş olmasını hayretle karşılıyorum.
Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği içerisinde bulunan Mimarlar, İnşaat Mühendisleri, Elektrik Mühendisleri Makine Mühendisleri Odalarının Şehir Plancıları Odası’nın yaptıklarını görmezden gelmesi Bence Kıbrıs Türk mühendis ve Mimar Odaları Birliği için ciddi bir sorundur.
Bu olaylardan dolayı tartışılması gereken hükümetin değil, konuya yeterince müdahil olması gereken ancak olamayan Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğidir. Kendi bünyesinde ihtiva ettiği üyelerinin naylon proje yaptığı açıklamasına karşın diğer bir odaya karşı sessiz kalınmasının anlaşılır olmadığını açıkça belirtmek istiyorum.
Kıbrıs Türk Müteahhitler Birliği bir tepki ortaya koyacaksa bu tepkinin hedefi UBP’ye değil Şehir Plancıları Odası olmalıdır.
İmar Planı ile ilgili olarak ortaya çıkan durum hukukidir, konuyu Şehir Plancıları Odası’nın yargıya götürmüştür, bu konuda UBP’ye saldırılması gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Mahkeme’den 23 bin konut iznine yönelik ara emrini Şehir Plancıları Odası aldı. Oda, bundan sonra da her hangi bir Plan’da bu izinlerin yer alması halinde konuyu mahkemeye taşıyacağını açıkladı. 23 bin konutla ilgili binlerce kişinin emeği söz konusu ise, diğer odalar neden sesini çıkarmıyor? Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği neden açıklama yapmıyor?
Ancak biz, doğru yapılmış bir İmar Planı’ndan yanayız Bunun için, herkesle işbirliği yapabilir, tüm ilgililerle diyaloğa girebiliriz.”