“Niyet bu gayrimeşru hükümetten kurtulmaksa biz görüşmeye, birlikte mücadeleye varız”
Halkın Partisi CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman'ın “sokağa çıkmaya hazır oldukları ve sokağa çıkacakları” yönündeki açıklamasını değerlendirerek ortak mücadeleye hazır olduklarını belirtti.
Halkın Partisi CTP Genel Başkanının “sokağa çıkmaya hazır oldukları ve sokağa çıkacakları” yönündeki açıklamasını değerlendirerek “geç de olsa yapılması gereken budur, Meclis’te kalarak sadece bu gayrimeşru hükümetin ekmeğine yağ sürülmüş olunur, o nedenle Halkı bu mücadeleye inandırabilmek için önce muhalefetin Meclis’teki konforundan vazgeçmeye hazır olduğunu göstermesi, Meclis’teki koltuklarından kalkması ve sokağa inmesi büyük önem taşımaktadır. Eğer CTP’nin düşüncesi bu anlayışla sokağa inmek, bu gayrimeşru hükümeti istifaya zorlamak ve halk iradesine dayalı bir hükümetin kurulmasının önünü açmaksa biz Halkın Partisi olarak bunu görüşmeye ve ortak mücadeleye varız” denildi.
Açıklamada “sabah eyleme katılayım sonra Meclis’e gidip sanki normal yoldan kurulan bir hükümet varmış gibi Meclis içi çalışmalara devam edeyim gibi bir yaklaşımla Halkı inandırmak, halkı sokakta mücadeleye ikna etmek mümkün olmaz, o nedenle muhalefetin durduğu yer belli olmalıdır, bir ayağım mecliste bir ayağım sokakta yaklaşımı artık terk edilmeli ve geniş tabanlı toplumsal muhalefetin yükseltilmesi mümkün kılınmalıdır” ifadeleri kullanıldı.
Halkın Partisi tarafından yapılan açıklamalarda şöyle:
“Halkın Partisi olarak, sine-i millet kararı alıp Meclis’ten çekilirken böyle bir gayrimeşru hükümetle meclis çatısı altında “hükümetçilik- muhalefetçilik” oyununa dönüşecek bir ilişkiye girmenin, yani bu şartlarda Meclis’te kalmanın yaşananları normalleştirme ve kanıksama anlamına geleceğini belirtmiş, gayrimeşru hükümetin muhalefeti yok sayarak etkisiz elemana dönüştüreceğini, Anayasa’yı, yasaları ayaklar altına alacak adımlar atacağını tam bir buçuk yıl önce dile getirmiştik. O tarihte bu gayrimeşru hükümeti Meclis’te yalnızlaştırıp, sendika ve sivil toplum örgütleriyle birlikte hareket ederek toplumsal muhalefeti örgütlemenin ve bu hükümeti istifaya zorlamanın tek çıkış yolu olduğunu dile getirmiştik.
Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin yaşananlara tepki vermek için bir takım eylem planları hazırladıklarını ve sokağa çıkmaya hazır olduklarını açıklaması, geç de olsa, olması gereken bir adımdır. Ancak, Halkın Partisi’nin sine-i millet kararı aldığı günden bugüne kadar son bir buçuk yılda yaşananlara baktığımızda, bu tepkiyi zamanında sıcağı sıcağına vermenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. Maalesef aradan geçen süre zarfında toplumun inanç ve direnç gösterme isteği ve tepkisi gayrı meşru durumun normalleştirilmesi nedeniyle bir miktar güç kaybetmiş ve erozyona uğraşmıştır. Bu gayrı meşru hükümetin icraatlarına baktığımız zaman, ortaya çıkan durum muhalefetin yerinin artık meclis olmadığını göstermektedir. “Hem sokakta hem mecliste muhalefet” tarzının etkili olmadığı, toplumsal değerlerin ve kurumların ortadan kaldırılmasının bu türden bir muhalefet anlayışıyla mümkün olamadığı, demokratik teamüllere aykırı bir şekilde kurulan gayrimeşru hükümetle meclis içerisinde mücadele etmenin ülkeyi ve toplumu bir yere götürmeyeceği artık açık ve net şekilde görülmüştür.
“YA DIŞINDASINDIR ÇEMBERİN YA DA İÇİNDE YER ALACAKSIN, MUHALEFETİN DURDUĞU YER BELLİ OLMALI”
Biz ilk başta söylediğimiz gibi halk iradesi hilafına kurdurulan bu hükümetin derhal istifa ettirilmesi için ortak mücadeleye varız. Bunun için bu hükümete artık “Meclis’te normal bir hükümet var” diyebilme imkanı verilmemelidir. Bu gayrimeşru hükümetin Meclis’te yalnızlaştırılması ve sona erdirilmesi için muhalefetin Meclis’te değil bu şartlarda olması gereken yerde yani sadece sokakta, tüm sivil toplum örgütleri ve partilerle birlikte hareket etmesi gerektiği düşüncesindeyiz. “Ya içindesindir çemberin ya da dışında yer alacaksın…” sözlerinde olduğu gibi Meclis’in içinde kalıp dışında mücadele etme çabası halk nezdinde inandırıcılığın da kaybedilmesine neden olmaktadır. Herkesin durduğu yerin belli olması ortak mücadeleye inandırıcılık sağlayacak ve güç katacak olan unsurdur. Bu şartlarda hem Meclis’te konfor alanını devam ettirmek hem de “Halk da üzerine düşeni yapmıyor, sokağa inmiyor” diye şikayet etmek, sorumluluğu vatandaşa yüklemek anlamına gelir ki bize göre bu ne gerçekçidir ne de adil.
“NİYET BU GAYRİMEŞRU HÜKÜMETTEN KURTULMAKSA BİZ GÖRÜŞMEYE VARIZ”
Eğer niyet bu gayrı meşru hükümeti istifa ettirmek ve bir an önce halk iradesine dayalı bir hükümetin kurulmasına gidecek süreci başlatmaksa, bu yönde bir strateji hazırlayıp bir eylem planı oluşturulacaksa biz Halkın Partisi olarak, daha önce de söylediğimiz gibi Ana muhalefet partisi CTP ile görüşmeye hazır olduğumuzu kamuoyuna bildiririz.