Nöbete yattım!

Belediye’nin gelip ağacımı kesmemesi için nöbet tutmaya başladım.

LAÇ (Lapta-Alsancak-Çamlıbel) Belediyesi, çöp bidonlarına ulaşması için “özel yola giren çöp kamyonunu engelleyebilir” gerekçesiyle emek verip büyüttüğüm, yan sitedeki apartmanla evim arasında siper görevi gören ve yazın sıcağında bana gölge bahşeden biber ağacımı ‘engelleyen dalları kesmek istiyoruz” bahanesiyle perişan etmeye çalışıyor.

Bugün (dün) için engelleyebildim ama ağacımı benden habersiz gelip kesmemeleri için sürekli nöbet tutmak zorundayım.

Çünkü “Belediye’nin yola sarkan dalları kesmesi için yetkisi var” diye geliyor Belediye’nin çalışanları…

Özel yol olduğunu, böyle bir yetkisi olmadığını, üstelik de engelleyen hiçbir durumun olmadığını da anlatmaya çalışıyoruz çalışanlara ve onları gönderenlerin gelmesini bekliyoruz.

Durumun özeti şu;
Birileri yakınlarına çöp bidonu istedi diye başkalarının ağaçlarının kesilmesi gerektiği gibi akılalmaz bir durumla karşı karşıya kaldık.

Bir kişiyi mutlu etmek için 10 kişi huzursuz olmuş, kimsenin umurunda değil.

***

Memleketin durumu da bu değil mi?

Birileri rahat yaşasın diye başkaları eziyet çekmek durumunda bırakılıyor.

Halbuki birileri yaşarken diğerinin eziyet çekmesine gerek yok.

Ağacın dallarının kimseyi ve hiçbirşeyi engellemediği, aksine ortamı güzelleştirip, gölgesini, serinini esirgememesi gibi birileri yaşamaya çalışırken de başkalarının hayatlarını engellemiyor, böyle düşünenlerin aksine...

Aksine, birlikte yaşayabilmenin, paylaşabilmenin, dayanışmanın güzelliğini keşfedebilmek için ona da, diğerine de, öbürüne de ihtiyaç var.

Yani birileri yaşasın diye başkaları eziyet çekmek zorunda kalmamalı. Birlikte yaşayabilmeliler… Birlikte üretmek ve ürettiklerinden birlikte faydalanabilmeliler…

***

Bir şeyleri var etmek için başka şeylerin yok olması gerekmiyor. Vurdumduymaz ve ‘herşeyin kralı benim’ havalarından insanlar ve kurumlar ne yazık ki çok etkileniyorlar. Bu tavır birinden diğerine sıçrıyor.

Aslında bu durum, sorunları çözme yöntemini akılla değil, kaba güçle çözmenin kolaylığını getiriyor bazılarına… İşgüzarlık da olabilir, “ben yaptım oldu” bencilliği de…

***

Memleket idare etme işinde de, yerel yönetimlerde de, insan ilişkilerinde de. “Eee, durup da soramam, yaparım olur.”

Dedi örneğin ve internete de %100 zam yaptı becerikli atanmışlar…

Hem de internet servis sağlayıcı şirketlerin bilgisi dışında.

Onlar da bizim gibi şaşıp kaldı. Şimdi yine bizim muhatabımız onlar olacak.

İnternet hizmeti almak isteyen, sözleşmesini yenilemek isteyen abonelerin muhatabı internet şirketleri olacak.

Onlardan da habersiz internete %100 zam yapan UBP-DP-YDP Hükümeti değil de şirketlerin telefonlarına cevap veren çalışanlar duyacak vatandaşın sövmesini saymasını…

***

Nöbete devam;

Belediye her an gelebilir. Ağacımı korumam gerek.