Tüm olumsuzlukları görmezden gelerek, umutla bakarak başlayalım yeni bir yıla daha. Umalım ki, insanlar birbirleri ile dalaşmaktan vazgeçsinler... Umalım ki savaşlar olmasın... Umalım ki, silahlara harcanan paralar insanlık yararına şeyler için harcansın... Umalım  ki,  ‘ayrıcalıklı en üstün yaratık’ olduğunu iddia eden insanlar iddia ettiği üstünlüğünü kanıtlasın.... Umalım...Umalım...Umalım... Her yıl yaptığımız gibi ama umudumuzu da yitirmeden.

***

Dünyanın önemli bir bölümünde ayrıcalıklı kutlamalarla geçen iki ‘önemli’ gündür Noel de Yılbaşı da. Miladi takvime göre birincisi 25 Aralık, ikincisi ise 31 Aralık’ı 1 Ocak’a bağlayan gecedir. Her ikisinin de, aslında, Müslümanlıkla ilgisi yok gibi görünüyor.  Her ikisi de Hristiyan aleminde doğmuş görünümünde.

Kimi iddialara göre Noel, ‘Kutsal Mesih’ İsa’nın doğduğu gün.  Kimlerine göre ise bu ‘önemli’ doğum günü aslında 25 Aralık değil...  Her neyse... Sonuçta, birileri çıkmış, babasının kim olduğu bile belli olmayan  “İsa’nın doğum günüdür...” demiş. İnananlar da takılıp orada kalmış....Antik Roma’dan doğmuş kutlama geleneği devam ediyor...

‘Miladi Takvim’ olarak kabul edilen ‘Yılbaşı’nın, yani 31 Aralık’ların da ilginç hikayeleri var. Ama girmeyelim oralara. Sadece,  31 Aralık’ta resmi Yılbaşı Kutlamaları’nın da Roma’dan (Julius Sezar dönemi) doğduğunu belirterek,  çok kısa olarak,  bilimsel açıklamasını yapalım bilmeyenlere...

Dünya, Güneş çevresinde tur atarken, kendi ekseninde de hareket halindedir. Güneş çevresinde ve kendi ekseninde turunu tamamlama süresi ise 365 gün + 6 saattir.  Yani bir yıl + 6 saat.... İşte bu turun tamamlandığı, yani  ‘bir yıl’ dediğimiz 365 günün tamamlandığı  gündür 31 Aralık.  “Peki.... O artı 6 saat ?” sorusunu soran meraklıları için bir not daha düşelim... O   artı altı saatler,  Şubat ayı’nın her dört yılda bir 29 gün olması sonucunu doğurur.

***

İşin bir başka ilginç yönü daha var.... ‘Noel’dir Yılbaşı’dır’ derken insanların harcadığı parayı hiç düşündünüz mü ?

Sözün özü şu... Noel, Yılbaşı ve sonradan uydurulan ‘özel günler’in tümü,  bazı kesimlerin ceplerinin para dolduğu günlerdir. ‘Uçuk’ bir düşünce gibi gelebilir. Ama bu gerçeği de görmek gerekmiyor mu ?

Böyle gelmiş, böyle gidecek. Çoook sevdiğimizi söylediğimiz dünyamızın  düzeni böyle kurulmuş işte. Parra, parrraaaa, parrraaaa.... Noel de Yılbaşı da, ‘hediyeler’ günleri..Yani paraların havada uçuşup uçuşup birilerinin ceplerini doldurma günleri...

***

2020’nin,   değerini pek de bilmediğimiz güzelim ülkemize, barış ve huzur getirmesi en büyük dileğim.

Yeni yılınız kutlu olsun.

Sokak Ağzı

“Ers iki gün ülkesinde beş gün yurt dışında. Enerji mükemmel.  Adam, KKTC’yi tanıtmak için hiçbir fedakarlıktan geri duymuyor. Daha ne istersiniz ?” (Nurten Kaçmaz)

***

“Trafik canavarı gün geçtikçe daha da canavarlaşıyor. Suçlu sadece yollar mı ? Sürücüler de birer canavar oldu.” (Ayşegül-Mağusa)

***

“Galiba ikinci  üçüncü planda gibi duruyor ama uyuşturucu salgını da ülkenimizin en önemli sorunlarından biri durumunda.  Kullananlar nereden nasıl temin ediyorlar soran sorgulayan da yok. Bir tarafta kullananlar bir tarafta da milyoner-milyarder olanlar. Çok yazık.” (Ahmet K.-Lefkoşa)

***

“Futbol karşılaşmalarında kaybedenlerin tek ve tek kaybetme nedeni hakemler mi yahu ? Futbolcular antrenörlerde hiç mi hata yok ? Bu nasıl iştir anlayamıyorum. Bir anlayan var da anlatırsa memnun olurum.” (Kandemir)

***

“Asgari ücret için toplanmışlar. Ne yapsalar nafile. Giderlerin hızına yetişmek ne mümkün ?” (Nusret Akacan)

***

“2010 çok renkli geçecek. Yeni Cumhurbaşkanı kim olacak ? Mevcut hükümet dağılacak mı ? Yeni hükümeti kimler kuracak ?  Kıbrıs görüşmeleri ne olacak ? Soru çok. Hazırlanın yeni yıla. Çok heyecanlı bir yıl bizi bekliyor.” (Gül N.Çara-Lefke)

***

“Başbakanımız bölgenin parlayan yıldızıyız demiş. Ben baktım baktım göremedim o parlayan yıldızı. Herhalde ben başka bir dünyada yaşıyorum.”  (Mustafa Keçeci,-Lefkoşa)

***

“Türkiye Libya’ya askeri müdahaleye hazırlınyor. Aha size yeni bir Barış Harekatı daha.” (Müesser)

Anlayana

“Bazı insanlar prensipleri için partilerini değiştirir, bazıları ise partileri için prensiplerini değiştirir.” (Winston Churchill