Lefkoşa, 9 Kasım 2015 (T.A.K.): Temmuz 1974’te Ada’ya gizlice komando getirmek üzere Girit’ten havalanan ancak Lefkoşa Havaalanı mevkiinde “dost ateşiyle” (RMMO), düşürülen Noratlas tipi uçaktaki 4 komandonun kalıntılarına ulaşılamadı. Şu anda 4 “kayıp” komandodan geride kalanlar aranıyor.

Fileleftheros’un haberine göre, Yunan Askeri Mezarlığı’nda gömülü olan uçakta 28’i komando, 32 kişi vardı. Düşürülen uçaktan tek bir kişi sağ kurtulmuştu. Kısa süre önce yapılan kazıda Noratlas’ın taşıdığı 15 komandonun kalıntısına ulaşıldı; kimlik tespitleri bir buçuk ay içerisinde tamamlanacak. 12 kişinin kalıntısı ise Lakadamya’daki mezarlıkta bulundu.

Geriye kalan 4 kişinin nerede gömülü olduğu bilinmiyor. Bu kişileri tespit için Lakadamya mezarlığının çeşitli yerlerinde yapılan kazılar sonuç vermediğinden şu anda, Yunanistan’daki yanlış ailelere gönderilmiş olabilecekleri ihtimali üzerinde duruluyor. Kıbrıslırum Yönetimi başkanlığı İnsani Konular Komiseri Fotis Fotiu’nun, yıllar önce Yunanistan’a gönderilmiş kalıntıların DNA testi için yeniden Güney’e götürülmesini sağlamak üzere, Yunanistan’a gitmesi bekleniyor.

Gazete 4 kişiyle ilgili diğer bir ihtimalin de “bozulmasın” diye üzerine kimyasal sıkılan, bu nedenle kimlik tespiti çok zorlaşan kalıntılar arasında olmaları olduğunu yazdı.

(TAK Ajansı Rumca Haber Bülteni’nden – 9.11.2015)

---------------------------------------------------

***  Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı açıklama yaptı:

“Kıbrıslırum “kayıp” şahıs olduğunu iddia eden Türkiye yurttaşının iddiaları DNA testleriyle doğrulanamadı…”

Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, dün bir açıklama yaparak, “Kıbrıslırum “kayıp” şahıs olduğunu iddia eden bir Türkiye yurttaşının iddialarının DNA testleriyle doğrulanamadığını, bu şahsın Kıbrıslırum bir “kayıp” şahıs olmadığını” duyurdu.

FILELEFTHEROS gazetesinin İngilizce internet yan sayfalarından olan in-cyprus web sitesinde yer alan açıklamada yapılan DNA testlerinin sonuçlarının bu Türkiye yurttaşının kendisinin çocukken 1974’te Türkiye’ye götürülmüş olan bir Kıbrıslırum olduğu yönündeki iddialarını doğrulamadığı belirtildi. Geçtiğimiz aylarda bu iddialar gerek Kıbrıs’ta, gerekse Türkiye’de “manşet” haber olmuştu. 

Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, sözkonusu şahıstan DNA alınarak, Kıbrıslırum “kayıp” yakınlarının DNA bankasında bulunan DNA örnekleriyle karşılaştırıldığı belirtildi…

Açıklamada “DNA sonuçlarına göre, sözkonusu şahsın DNA profili ile bugüne kadar kayıp olarak kaydedilmiş Kıbrıs Nöroloji Enstitüsü’ndeki elektronik veritabanındaki DNA profilleri arasında önemli herhangi bir benzerlik yoktur” denildi.

Bu iddialarla ortaya çıkan sözkonusu Türkiye yurttaşı şahıstan geçen hafta alınan DNA örneği, Kıbrıs Nöroloji Enstitüsü’nde önce 6 aylık ile 16 yaş arasındaki “kayıp” çocukların 30 kadar yakınından alınan DNA örnekleriyle, ardından da tüm Kıbrıslırum “kayıp” yakınlarının DNA’larıyla karşılaştırıldı ve  herhangi bir eşleşme olmadı.

Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, bu konuyu mümkün olan en duyarlı biçimde ele aldıkları çünkü “kayıp” yakınlarının büyük acılar içinde olduğunun çok iyi bilindiği belirtildi.