1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Nota okuyamadı ama şahaneler yarattı
Nota okuyamadı ama şahaneler yarattı

Nota okuyamadı ama şahaneler yarattı

Arman Ratip'in İngiltere'de müzik yaptığı dönemlerde iki plağı yayınlanır. Hem de en prestijli plak şirketlerinden biri olan EMİ tarafından

A+A-

Hasan Yıkıcı

İnternette yeni çıkan caz plaklarına göz atarken, ansızın karşıma çıkan bir albüm ile irkiliyorum. İçimden bir heyecan dalgası kabarıyor. Diğer yandan da hiç bilmediğiniz bir albümle karşılaşmanın merak uyandıran hissi.

Albümün üzerinde kırmızı bir desen, ismi “The Spy From İstanbul.” Albümün altında ise Arman Ratip imzası. Doğaçlama, avangard ve uzay müziği ile harmanlanmış muhteşem bir eser.  Geçtiğimiz aylarda Portekiz'de Mad About Records tarafından tekrar baskı yapmış. Bir yandan plağı edinmenin yollarını ararken, diğer yandan da Arman Ratip ile buluşup hem albümün hem de Ratip'in müzikal hikayesini dinlemek istedim..

Arman Ratip'in İngiltere'de müzik yaptığı dönemlerde iki plağı yayınlanır. Hem de en prestijli plak şirketlerinden biri olan EMİ tarafından. Bunlardan ilki modern caz öğeleri içerden  “Introducing The Arman Ratip Trio”dur. Diğeri ise geçtiğimiz aylarda yeni baskı yapan, avangard ve uzay müziği olarak literatürde yer alan ve olağanüstü bir performansın sergilendiği tamamen doğaçlama bir albüm olan The Spy From İstanbul albümüdür.

Nota okuyamadı ama şahaneler yarattı

Arman Ratip ile Büyük Han'da buluşuyoruz. Tokalaşamadan oturup iki sade kahve söylüyoruz.

Her zaman turistlerin ve güzel vakit geçirmek isteyenlerin cıvıltılarıyla renklenen Büyük Han'da uzunca bir süredir devam eden sessizlik ve boşluğun tetiklediği bir irkilmeyle başlıyoruz sohbete. İkimizin de gözü Han'ın içini saran boşluğu kayıyor. Birkaç Han müdaviminin ve can sıkıntısıyla zaman geçiren esnafın dışında neredeyse hiç kimse yok. Tam “pandemi her şeyin içini boşalttı” diyecekken ağzına kadar dolu fincanlarda kahvelerimiz geliyor. Henüz daha bir yudum almadan “Plağınız beni çok heyecanlandırdı”  diyorum. Ses kaydını açamadan konuşmaya başlıyor...

Nota okuyamadı, küçük yaşta besteler yapmaya başladı

Ratip, nota okumayı hiç öğrenemedi, fakat bu onun harika doğaçlamalar ve besteler ortaya çıkartmasının önünde engel de olmadı. Tam tersine belki de yazılı notaların içine sıkışıp kalmamaktan dolayı ortaya müziğin özellikle de doğaçlamanın yaratıcı ve özgürleştirici potansiyelini geliştirdi.

“Esrarengiz bir psikolojik bir blok beni nota okumaya engelledi. Fakat nota okumadan küçük yaşta besteler düzenlemeye başladım. 7 yaşındaydım. O yaşlarda bile etrafımızdaki insanlar hayretle izlemeye başladı beni. Hiç nota bilmeden besteler yapabildiğimi gördüklerinde hayretler içinde kalıyorlardı. Royal School of Music sınavlarına girdim. Sınavlarda nota okuyamadığım için parçaları çalamazdım. Önceden annem çalardı, ben de ardından çalarak sınavlara girerdim.”


İngiltere'de caz konserleri, ardından plak

İngiltere'de ilk önce avukatlık okumaya başlayan Ratip, kısa sürede gazetecilik fakültesine geçer. Londra'da okurken bir yandan da caz konserleri vermeye başlar. Caz konserlerinde sergilediği performansların ve bestelerinin ardından yakın çevresi onu plak çıkartması için teşvik eder. Genç Ratip de plak şirketlerini dolaşmaya başlar.

“Denis Preston diye bir adamla tanıştım. Çok değerli bir insandı. Müziklerimi dinledi ve 'hemen gel seninle bir sözleşme yapalım' dedi. EMİ’ye bağlı bir alt kuruluş olan Lansdowne stüdyolarında albüm kaybetmeye başladım.  İlk plağım “Introducing The Arman Ratip Trio...”  Modern caz türünde. Türk folk müziğini de caza çevirdim. İki Türkiyeli sanatçı ile çalıştım. Piyanist Ünal Çaplı ve bascı Uğurtan Günal. İkisi de çok iyi müzisyenlerdi.”

Bu kez uzay müziği ve doğaçlamanın sınırsızlığı

İlk plağının ardından geçen 1 yıl içerisinde Arman Ratip, yeni besteler yaratır. Avangart ve uzay müziği olarak anılan bestelerini, Denis Preston'a dinletir. Ve çok geçmeden tekrar stüdyoya girer. Ve ortaya avangart-doğaçlama caz türünde örnek gösterilebilecek olağanüstü bir eser çıkar:  The Spy From İstanbul. Özellikle albüme de ismini veren 20 dakikalık parçada, Arman Ratip'in  doğaçlamalarıyla tüm kalıpları dağıtarak, kendi müziğinin sınırlarında geziniyor, her nota basışında bir öncekinin üzerinden atlıyor.

“Küçük yaştan doğaçlama aşığı oldum”

Arman Ratip daha İngiltere'ye gitmeden, küçük yaşta doğaçlamaya aşık olduğunu ifade ederek, “bu konuda mütevazi olmayacağım, doğaçlamada hiç kimse ayağıma su dökemez” diyerek gülümsüyor.

“Doğaçlama küçüklükten bir tutkuydu. Çok sevdiğim bir şeydi. Doğaçlamaları yapabilmek için olağanüstü yeteneğe sahip olmak lazım. O an gelen bir şey bu. Sınırsız müzik yapmaktır doğaçlama. Hiç sınır yoktur. Müthiş bir mutluluk duyarım ben doğaçlama yaparken. O an içimden geldiği gibi müzik yaratıyorum. Muazzam bir duydu bu.”


 


Kıbrıs'ta caz konserleri ve Arman Ratip Dörtlüsü

Arman Ratip, Kıbrıs'a döndükten sonra da bir süre caz konserleri verdi.

“Amerikalı müzisyen bir arkadaşımız vardı. Anthony Weller. O çok iyi bir müzisyendi, Eralp Adanır ve bir de basçı ile bir caz grubu kurmuştuk. Amerikalı arkadaşın Girne'de evi vardı. Orada toplanıp beraber müzik yapıyor, çalışıyorduk. Zamanla bir şeyler yapmaya karar verdik. Ve bir grup kurarak sahne almaya başladık. Caz konserleri verdik. Arman Ratip Caz Dörtlüsü'nü kurduk.”

Pek çok konser verdiklerini söyleyen Arman Ratip, Kıbrıs'ta caz dinleyicisi olmadığını, konserlerin de çok bir ilgi ve merak ile karşılanmadığını söylüyor. Ve ekliyor, “Ama Londra'da konser verdiğimizde her şey müthişti. Kıyaslanamaz bile.”

“Konser verdiğimiz yer meyhane oldu”

Birkaç yıl öncesine kadar Alkopon ve Sedat Avcan ile de konserler verdiklerini anlatan Ratip, biraz da buruk bir biçimde şöyle konuşuyor: “Nostalji diye bir mekan vardı. Orada konserler verirdik. Şimdi orası meyhane oldu. Bu durumu özetliyor sanırım.”

 


Uzaylılara ilgi ve uzay müziği

Arman Ratip'in uzay müziğine ilgisi, onun aynı zamanda uzaylılara ve UFO'lara olan merağından gelmekte. Uzaylılarla ilgili olarak gençliğinden beri araştırmalar ve incelemeler yaptığını belirten Ratip, “böylece uzay müziği besteleri yapmaya başladım. En son CD çıkarttım. Oradaki tüm şarkılar da uzay müziği olarak düzenlendi. Herkes bu tür müziğe ilgi azdır diyor ama Avrupa'da inanılmaz bir ilgi vardır. Ne yazık ki burada neredeyse hiç ilgi yok.”

ar1-002.jpg

Arman Ratip'in EMİ şirketinden çıkan The Spy From İstanbul albümü geçtiğimiz aylarda Mad About Recors etiketiyle tekrar baskı yaptı. Albüm plak formatında ve 500 adet özel olarak numaralandırılmış olarak yayınlandı. Piyanoda ve düzenlemede Arman Ratip, basta Harry Miller, trompette ise Marc Charing'in bulunduğu albüm harika bir doğaçlama eser.

ar2-001.jpg

Arman Ratip’in modern caz tarzında ortaya çıkarttığı EMİ etiketli ilk plağı,  “Introducing The Arman Ratip Trio”

 

 

Bu haber toplam 4544 defa okunmuştur
Etiketler :