NTV Televizyonu’ndan gazeteci Mete Çubukçu’nun Kıbrıs’ta “kayıplar”ı ele aldığı PASAPORT adlı programının tekrarı bugün saat 08.00’de ve yarın (Pazar) saat 14.00’te tekrarlanacak.
NTV’de yayımlanan PASAPORT programında “Kayıplar”ın ele alındığı program geçtiğimiz Salı günü yayımlanmış ve büyük ilgi görmüştü.
Programda “kayıplar”la ilgili Kıbrıs’ta yaşanan süreç, bizim YENİDÜZEN’de ve POLITIS’teki çalışmalarımız, “kayıplar” hakkında okurlarımızın katkıları, Kayıplar Komitesi yetkililerinin görüşleri, Kayıplar Komitesi kazı ekiplerinde yer alan arkeologların çalışmaları ve Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum “kayıp” yakınlarının barış mesajları yer alıyor.
Programın en çarpıcı yanı, yıllar önce birbirleriyle tanıştırdığımız ve hemen çok candan dost olan iki “kayıp” yakınının, Sevilay Berk ve Maria Yeorgiadu’nun öyküleri ve onların dostluklarını yansıtması… Bu iki “kayıp” yakını, NTV’deki programda neden barış istediklerini anlatıyorlar ve birlikte kamera karşısına çıkıyorlar…

NTV’nin bu programını izlemek için TIKLAYIN
 

***

Maraş: Kapanmayan bir yara…

“Hayalet şehir” Maraş, hem Maraşlı Kıbrıslırumlar’ın, hem de Mağusalı Kıbrıslıtürkler’in yüreğinde sürekli kanayan bir yara… Maraşlı Kıbrıslırumlar kendilerine ait bu şehre bir an önce dönmek isterken, 39 yıllık bekleyişleri büyük bir acıya yol açıyor…
Mağusalı Kıbrıslıtürkler’se, her gün bu “Hayalet şehrin” iç karartıcı görüntüsüyle karşı karşıya.
Önceki gün bir Maraşlı Kıbrıslırum, bu resmi FACEBOOK’ta yayımlayarak duygularını dile getirdi. 39 yıl aradan sonra ilk kez 80 yaşındaki babasıyla birlikte Maraş’ı ziyaret eden ve askeri telli bölge yakınına yaklaşabileceği kadar yaklaşan bu Kıbrıslırum okurumuz, bizimle bu resmi paylaştı…
FACEBOOK’ta “Mağusa İnsiyatifi” grubunda paylaşılan resim için bir Kıbrıslırum “Fransa ve Almanya, İkinci Dünya Savaşı’nın bitmesinden on yıl sonra bir araya geldiler. Mağusalılar AB üyesi Türkiye’nin “barış harekatı”ndan 39 yıl sonra hala bekliyorlar!” diye yazdı. Bir Kıbrıslıtürk ise “Maraş’ın zavallı hali… İçinde yaşayanlardan yoksun, bilinçli biçimde çürümeye terk edilmiş – bu neye hizmet ediyor? Yağmalandı ve sahiplerine işkence edilmeye devam ediliyor… Bu bir insan hakları ihlalidir” diye yazdı.
“Mağusa İnsiyatifi” liderlerinden Serdar Atai ise düşüncelerini şöyle paylaştı:
“Maraş’ın bu durumu aynı zamanda Mağusalı Kıbrıslıtürkler için de tam bir işkencedir çünkü son 39 yıldır kanlı bir cesetle birlikte yaşamaya zorlanıyorlar. Her gün, gündelik yaşamda bu manzarayı seyredip de akıl sağlığı etkilenmeyen herhangi birisi var mıdır acaba? Maraş’ın bu hali, Mağusa halkı için bir yaşam boyu devam eden ekonomik, sosyo-kültürel ve psikolojik bir baskıdır….”