Şimdi yeni bir ‘yakınımız’ var artık:
NÜKLEER!..
‘Bom’ dese, yokuz!..
Ama dahası, en küçük bir ‘sızıntı’da şairin dediği gibi ‘büyümüz ölü çocuklar’ız...

***

Lütfen ve ne olur, şu soruya, samimiyetle yanıt veriniz...
‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ ile bir başka devlet, NÜKLEER SANTRAL yapımında anlaşmış olsaydı.
Ne olur tepkimiz?
Türkiye’nin tepkisi ne olurdu?

***

Hani ‘ortak zenginliklerimiz’ masada şimdi...
‘Ortak konuşulmalı’ diyoruz...
İyi de ‘ortak felaket risklerimiz’ ne olacak?

***

Ağzımızın dibinde!..
Hem de nasıl...
Hiç mi ‘siz ne dersiniz’i yok bunun?

***

TC Hükümeti ile Rusya anlaştı.
Mersin Akkuyu'daki Nükleer Santral yapımına 2015 sonunda başlanacak.
‘Çevresel etkilileri’ konusunda ‘ikna’ edici hiçbir rapor yok ortada...
Risk analizi yapıldı mı, yapılmadı mı bilinmiyor...
Ve ne acıdır, bu ‘ağzımızın dibindeki’ risk, emeklilerden geriye dönük vergi kesintileri ya da geciktirilmiş ek mesai ödemeleri kadar gündem olamıyor.

***

Şimdi Kıbrıslı Rum liderliği, “Mersin Akkuyu’ya nükleer santral yapımı durmazsa, masaya gelmeyiz” dese...
Bir Kıbrıslı Türk olarak  ‘helal olsun’ sözcükleri geçecek içimden.
Nefes alacağım...
Belki ‘dünyanın dikkatini çeker’ diye...
O kadar yani...

***

‘Çok geç olmadan’ karşı çıkmalıyız...
‘Petol’ün zenginliğinden, ‘doğal gaz’ın paylaşımından çok daha önemli bu..
Akkuyu ‘kör’ kuyumuz olabilir çünkü.
Diyeceksiniz ki, ‘kim dinler bizi’...
Gün gele, ‘Peki, siz ne yapmıştınız o zaman’ derse birisi, ‘utanmayız’ en azından...”