"Nükleere karşı seyirci kalamayız"
TDP Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Burhan yaptığı yazılı açıklamada, Kıbrıs gibi ağır sanayisi olmayan ve yenilenebilir enerji üretimi için elverişli bir ülkede, yenilenebilir enerjiye geçiş için ciddi çalışmalar yapılması gerektiğini kaydetti.
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), sağlık ve çevre açısından ciddi riskler taşıyan, gelecek nesillerin yaşamını tehlikeye sokan ve olası bir kaza veya saldırı durumunda geri dönülemez felaketlere yol açma tehlikesi içeren nükleer santrallerin tartışılmasının dahi akla ve mantığa sığmadığına dikkat çekerek, kurulmasına karşı olduğunu açıkladı.
TDP Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Burhan yaptığı yazılı açıklamada, Kıbrıs gibi ağır sanayisi olmayan ve yenilenebilir enerji üretimi için elverişli bir ülkede, yenilenebilir enerjiye geçiş için ciddi çalışmalar yapılması gerektiğini kaydetti.
Burhan, “Nasıl ki, Türkiye’de Mersin Akkuyu’ya yapılması planlanan nükleer santrale karşı çıktık, aynı nedenlerle şimdi de Kıbrıs’ta yapılması gündeme gelen nükleer santrale şiddetle karşı çıkıyoruz” dedi.
Akkuyu Nükleer Santrali’ni inşa etmekte olan Rus şirketinin Rum Enerji Bakanlığı’na, Kıbrıs’ta elektrik üretiminde nükleer enerjiden istifade edilmesiyle ilgili bir program sunmasına yönelik haberleri değerlendiren Mehmet Burhan, konuyu TDP olarak yakından takip ettiklerini belirtti.
Hali hazırda Kıbrıs’ın Akkuyu Nükleer Santrali kaynaklı tehlike bölgesinin içinde yer aldığını ve bu coğrafyaya inşa edilecek başka bir santralin tehlikeyi ikiye katlayacağı uyarısında bulunan Burhan, nükleer santrallerin kaza veya ihmalden kaynaklanacak bir sızıntı, ya da atık sorunlarının yanı sıra, ileride terör saldırılarına da hedef olabilecek tehlikeleri taşıdığına dikkat çekti.
“GELECEĞİMİZİ SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM ÜZERİNE PLANLAMALIYIZ”
Burhan, “Bu gibi hayati konularda yapılacak en küçük hatanın bedelini çocuklarımız ödeyecektir. Yaşamı ve ekolojik dengeyi tehdit edecek tüm unsurlardan kaçınmalı, gelişirken sürdürülebilir kalkınma prensiplerini temel almalıyız. Bunun da vazgeçilmezi programlı bir şekilde güneş, rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş yapmaktır” dedi.
Tüm bu gelişmeler yaşanırken, hükümetin “edilgenliğine devam ederek, seyirci kaldığını” savunan Mehmet Burhan şöyle devam etti:
“Geçmiş günlerde TC Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın, ‘Kıbrıs’a özel sektör eliyle elektrik gitmesini istiyoruz. Elektrik konusunda Kıbrıs’ın tamamına uygun bir master planı hazırlıyoruz’ şeklindeki açıklamalarına, Akkuyu Nükleer Santrali’ne, şimdi de Kıbrıs’ta nükleer enerji santrali girişimlerine sessiz kalan hükümet, herhangi bir enerji politikası olmadığını göstermektedir.”
“NÜKLEER FİKRİ YAYILMAYA ÇALIŞILIYOR”
Belli bir süredir, Doğu Akdeniz’de yeni nükleer santraller ve buralarda üretilecek enerjinin enterkonnekte sistemlerle dağıtılması fikrinin yayılmaya çalışıldığını belirten Burhan, müzakere masasında da kullanım amaçlı nükleer enerji üretimine ve tüketimine karşı net bir tavrın ortaya konulması beklentisi içinde olduklarını kaydetti.
Nükleer Enerji Kıbrıs’ın çevresel koşulları ve kapasitesi göz önüne alındığında akılcı bir yatırım olarak görünmediğini yineleyen Burhan, “Kıbrıslı Rumların adanın tümünü etkileyecek bir konuda tek taraflı girişimde bulunması kabul edilmezdir. Kıbrıs Türk tarafı da müzakere masasında bu girişimler için bilgi istemeli ve net bir tavır ortaya koymalıdır. Birleşik Kıbrıs’ın parametreleri sadece sürdürülebilir siyasi ve ekonomik yapı temelinde değil, bunun yanında sürdürülebilir bir çevre ve yaşam temelinde olmalıdır” dedi.
(TAK)