Obama’nın konuşması…
Geçtiğimiz hafta düzenlenen törenle ikinci görev dönemine başlayan Obama, eşitliğe, özgürlüğe, barışa ve siyaset yapma tarzına ilişkin saptamaları ve dini ele alış şekliyle 21. yüzyıl ilerici siyasetine dair önemli mesajlar verdi konuşmasında.
“Eşl
Geçtiğimiz hafta düzenlenen törenle ikinci görev dönemine başlayan Obama, eşitliğe, özgürlüğe, barışa ve siyaset yapma tarzına ilişkin saptamaları ve dini ele alış şekliyle 21. yüzyıl ilerici siyasetine dair önemli mesajlar verdi konuşmasında.
“Eşlerimiz, annelerimiz ve kız kardeşlerimiz çabalarının karşılığı ücreti elde etmedikçe, eşcinsel erkekler ve kadınlar yasalar önünde eşit haklara sahip olmadıkça (…) yolculuğumuz sona ermeyecektir” diyerek eşitliğin önemini anlattı toplumuna. “We, the people” ifadesini sürekli tekrarlayarak dinleyici kitlesine halktan biri olduğunu, halk için ve halkla birlikte siyaset yürüttüğünü hissettirmeyi başardı.
Obama’ya göre özgürlük ve mutluluk sadece şanslı bir azınlığın değil, her bir bireyin hakkıdır…
Herkesin onurlu bir yaşamı ve sosyal güvenliği hak ettiğini, sağlık reformunu gerçekleştirmek ve bütçe açığını kapatmak için zor kararların arifesinde olduklarını belirtti. Bu kararları alırken yaşlılarla gençler arasında bir tercih yapma zorunluluğunu kesin bir dille reddetti.
Herkesin her an işsizlik sorunuyla karşı karşıya kalabileceğini, hastalığa yakalanabileceğini veya bir doğal afette evini kaybedebileceğini söyledikten sonra bu felaketlerden insanları korumak için yürütülecek politikaların onlardaki çalışma ve üretme azmini azaltmaması gerektiğini açıklıkla ifade etti. Sosyal politikaların önemini vurgularken aynı zamanda tüketen bir topluma karşı olduğunu ve eşitlik politikalarının insanları özgürleştirerek ülkelerine daha fazla katkı yapmalarına olanak sağlaması gerektiğinin altını çizdi.
Bu söylem biçimini iyice hatmetmek gerekiyor zira sadece harcamalara ilişkin vaatlerde bulunma hastalığından kaçınmak, çağımızın ilerici siyasetini belirleyen en temel unsura dönüşmüş durumdadır. “Biz çalışandan yanayız” demekle ilerici ya da solcu olunmuyor. Çalışanın hakkını verebileceğiniz koşulları da oluşturmak zorundasınız. Eğer serdedilen eşitlik politikalarının ekonomik karşılığı yoksa popülizm yapıyorsunuzdur. “Ben çalışandan yana söylemlerimi muhafaza ederim, gerisine de bakarız” havalarındaysanız, kadercisinizdir. İhtiyaç duyulan dengeli yaklaşımları önerenlere çeşitli şekillerde saldırmayı marifet bilirseniz bu ya sağcı ya da siyasi mevta olduğunuzun işaretidir. Gerçek, harcamalarla gelirleri dengeleyebildiğiniz oranda insanlara hizmet sunabileceğinizdir. Bunun karşıtı popülizmdir, kaderciliktir veyahut siyasi mevtaların yapabileceği ucuz siyasettir.
“Biz sadece savaşı kazananların değil barışı kazananların da mirasçılarıyız” diyen Obama, “ezeli düşmanları güvenilir dostlar haline getiren” diplomasi başarılarını hatırlattı ve barış yanlısı bir dış politikanın önemini vurguladı.
Dini ritüellerle süslenmiş yemin töreninde, hiç bitmeyecek bir yolculuğa davet etti vatandaşlarını Obama. Kutsal kitaplarda yazılan anlam yüklü ifadelerle bugünün gerçekleri arasında bir köprü kurma yolculuğuydu bu. Konuşmasında ele aldığı tüm ilerici değerler, farklı din kitaplarında yer alan sözlere referanslar içeriyordu. ABD’de seçmen kitlesini oluşturan pek çok farklı dine mensup insanın yaşıyor olması bunda en büyük etkendi kuşkusuz. Bu yaratıcı yöntemle Obama tüm dinleri kucaklayan 21. yüzyıl çoğulculuk anlayışını ilan etmiş oldu tüm dünyaya. Dindar olmayan ancak manevi yönü güçlü bir 21. yüzyıl klasiği oldu konuşma metni…
İlerici siyasetin görevi çoğulculuğu teminat altına almak mı yoksa ortaçağ zihniyetiyle toplumu tekleştirmek mi olmalıdır? Ülkemizde de ilericilerin popülist bir laiklik tartışmasının esiri olmaksızın tüm dinlere ve ateizme de saygıda kusur etmeyecek bir anlayışı ve söylem biçimini geliştirebilmesi önemlidir çünkü doğa boşluk tanımayacaktır!
Konuşmanın en etkileyici kısmı siyaset yapma tarzına ilişkin saptamalardı: “Mutlakıyetçiliği ilkelerle karıştıramayız, gösterişin siyasetin yerini almasına izin veremeyiz, bireyleri hedef göstermeyi makul bir tartışma şekli olarak benimseyemeyiz”… Bu cümle, “ilericiyim” diyenlerin ne yapmaması gerektiğini özetlemiyor mu? Ezberleri aşıp ilkelerini yaşatabilen, sorunlara somut çözüm önerileri geliştirebilen ve bireyleri ötekileştirmeyi tartışma yapmak zannetmeyendir ilerici!