Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (KTEZO), aldıkları “toplumu yakından ilgilendiren” kararlar çerçevesinde iş ve güç birliğinin kurulması amacıyla bugün TDP’yi ve CTP - BG’yi ziyaret etti.

Oda yetkilileri bugün, söz konusu iki siyasi parti yanında Kamu - Sen’i ve Sendikal Platform temsilcisi Arslan Bıçaklı’yı da ziyaret etti.

Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Başkanı Hürrem Tulga ziyaretlerde yaptığı konuşmada, ülkenin içinde bulunduğu sıkıntılı durumdan çıkması için hazırlanacak yol haritasına katkı yapmak için bir dizi ziyaret başlattıklarını belirterek, oda olarak “bıçak kemiğe dayandı” diyerek sadece şikayet eden noktadan çıkarak neler yapılabileceğini değerlendirdiklerini ve yapılması gerekenleri karara bağladıklarını anlattı.

Tulga, yapılan toplantılar sonucunda, kaçaklara af konusuna, olduğu şekliyle karşı olduklarını, yurt dışından çalışan getirilmesine bugüne kadar olduğu gibi ön izin sistemiyle devam edilmesi, şirketler yasasının ivedi olarak yeniden düzenlenmesi, yeni işyeri açmanın bir plan çerçevesinde ve ihtiyaç gözetilerek yapılması gerektiğinde mutabık kalındığının ortaya çıktığını belirtti.

Sigortalar Yasası’nda yapılacak olan değişikliklerin de mevcut ortam içinde istenen sonucu vermekten çok uzak olduğunu dile getiren Tulga, bu nedenle geçirilmek istenen Sigortalar Yasası’nı da kabul etmeyeceklerini söyledi.

Hürrem Tulga, özelleştirmenin ülkede kimi kurumlar için tartışılmayacak kadar tehlikeli olduğunu öne sürerek, “küçük bir ülkede devletin ve hükümetin yasaları uygulama noktasında hükümsüzlüğü herkesin gözleri önünde yaşanırken daha güçlü sermaye çevrelerine özel - tekel olanağı tanımak için yasa yapmaya kalkışmasının bu ülkedeki demokrasi sorunuyla doğrudan ilişkili olduğunu” savundu.

“ODA ÜZERİNDEN OYUNLAR OYNANIYOR”

Oda üzerinden oyunlar oynandığını, yasal olmayan ve odanın adını kullanan kurumlar olduğunu ve bunların yalan söyleyerek insanları kandırdıklarını iddia eden Tulga, istenmeyen ve yasal olmayan bu oluşumların artık öfke sınırlarının üzerine çıktığını ve en kısa zamanda çözüm üretilmesi gerektiğini belirtti.

ÇAKICI

TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı da, KTEZO’nun aldığı kararları değerlendireceklerini, bu kararların zaten partilerinin de görüşü olduğunu söyledi.

Kaçaklara af getirilmesinin ve kaçak çalışanların karşısında olduklarını, işyeri açma konusunda denetimlerin sıklaştırılması gerektiğini düşündüklerini ifade eden Çakıcı, devletin toplumun bu konudaki tepkisini de bilmesine rağmen, bu kaçak yapıyı yasallaştırarak vatandaşlık vermeye hazırlandığını öne sürdü.

Kendilerinin, “dağıtılması düşünülen renkli kimliklere de karşı olduklarını” kaydeden Çakıcı, sosyal demokrat bir parti olan TDP’nin hukuk çerçevesinde Kıbrıs Türk halkının öncelikleri dikkate alınarak bir politika yürütülmesinden yana olduğunu söyledi.

TDP’nin her zaman küçük ve orta işletmelerin yanında olduğunu ifade eden Çakıcı, karma ekonomiye inanan bir parti olarak, Elektrik Kurumu, Telefon İdaresi, Kooperatif ve Vakıf Bank gibi hayati önem taşıyan kurumların özelleştirilmesine kesinlikle karşı olduklarını belirtti.

“Hükümetin durdurulması gerektiğini” ve bunun yolunun da beraber hareket etmek olduğunu savunan Çakıcı, bu amaçla başlattıkları “siyah bayrak projelerinin” devam ettiğini ve sendikal platformun tümünün de bu projeye hazır olduğunu kaydetti.

Çakıcı, bazı siyasi partilerin paketteki yasaların değişmesine sıcak bakmadığını ancak kendilerinin sendikal platform gibi bu yasaların iptal edilmesini talep ettiklerini ve bunun yerine, yerel özelliklere dayalı yerel projeleri dikkate alan, yerel çalışanı dikkate alan çalışmalar yapılması gerektiğini söyledi.

“Bu çerçevede UBP’nin gidişiyle yerine aynı çerçevede gelecek başka bir oluşumu kendilerinin kabul etmesinin mümkün olmadığını” belirten Çakıcı, artık hükümetin “yanlış” icraatlarını durdurmak gerektiğini savundu.

Çakıcı, Sendikal Platform’un genel grev kararı aldığını ve tüm kurumların birlik içerisinde hareket etmesi gereken bir sürece girildiğini ifade ederek, “Bu hükümeti hep birlikte durduracağız ve sine-i millete gideceğiz başka yolu yok…30 Eylül’e kadar bu hükümet zaten devrilecek” dedi.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun da geçen Bakanlar Kurulu’nda “ülkenin seçime doğru gittiğini ve Başbakan’ı uyardığını” iddia eden Çakıcı, tüm kurumların hükümeti durdurmak için harekete geçtiğini ileri sürdü.

YORGANCIOĞLU

CTP - BG Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu ise, toplumsal geleceği riske atacak yasa tasarıları hazırlandığını ileri sürerek, CTP olarak affa karşı olduklarını açıkça ortaya koyduklarını ve tepkiler nedeniyle bu konunun zaten yeni döneme bırakıldığını anımsattı.

Özelleştirmeyle ilgili tavırlarının da çok net olduğunu ifade eden Yorgancıoğlu, devletin kaynak yaratma yerine giderleri kısma yoluna gitmesinin yanlış olduğunu söyledi.

UBP’nin eylemlerini “toplumu yok etmeye yönelik adımlar olarak” gördüğünü ifade eden, Yorgancıoğlu, halka çağrıda bulunarak, tüm siyasi partilerin seçim dönemi söylediklerinden çok yaptıklarına dikkat etmesini istedi.

UBP’nin seçimden sonra vaat ettiği her şeyin tam tersini yaptığını ileri süren Yorgancıoğlu, “26 milletvekiliyle seçilen ve sonrasında giden ve transferlerle 28’e çıkan hükümetin artık milletin oylarını temsil etmediğini” savundu.

Yorgancıoğlu, sigortalar için hazırlanan yasanın yükü 2 kat arttırdığını söyleyerek, hiç uzlaşı aranmadan paydaşları dikkate almadan hazırlanan tasarıları kabullenmenin mümkün olmadığını söyledi.

Ülkede sorunlar olduğunu ve çözülmesi gerektiğini dile getiren Yorgancıoğlu, bunun için önce yatırımların teşvik edilerek giderlerin kısılması gerektiğini belirtti.

Özkan Yorgancıoğlu, AB’nin elektrik konusunda Malta ve Kıbrıs’a rekabeti gerektirecek tüketim olmadığı için özelleştirmeye gerek olmadığı açıklaması yaptığını hatırlatarak, KTHY’nin başına gelenleri ve “sonrasında uçan bilet fiyatlarının unutulmaması gerektiğini” kaydetti.

Yorgancıoğlu, “KTEZO’nun adını kullanıp başka bir oluşum kurulmaya çalışılmasını da kesinlikle kabul etmediklerini ve bu adımların parçala ve yönet politikasının uzantısı olduğunu” savundu.