Fayka Arseven KİŞİ

Arkın Yaratıcı Sanatlar ve Tasarım Üniversitesi (ARUCAD)  Rektörü Prof. Dr. Mehmet Turan Aksoy, “biraz delilik gibi görülebilir ama” diyerek “bizim odağımız sanat” dedi.

Aksoy, “bizi bir butik üniversite gibi düşünün. Başka bir şeye bulaşmak istemiyoruz. Sanat ve tasarım gibi çok kısıtlı bir alanda kalmak istiyoruz” ifadesinde bulundu.

Öğrencilerin mezun olup hayata atıldıklarında da sıkıntı yaşamayacaklarını dile getiren Aksoy, “işsiz mühendis sayısı, işsiz sanat tasarım fakülteleri mezunlarından daha fazladır. Yani o kadar pragmatik düşünmek insanı kurtarmıyor. Kaçamak bir cevap gibi düşünenler için de şunu söyleyeyim; ister sanat ister tasarım alanından mezun olup bir şeyler yapamayan insan çok azdır” şeklinde konuştu.

3 fakülte, güçlü akademik kadrosu ve alt yapısı ile eğitime başlayan ARUCAD ile ilgili merak ettiklerimizi Rektör Mehmet Turan Aksoy ile konuştuk.

 “ARUCAD sanat ve tasarım alanında bölgede lider bir eğitim kurumu olmayı amaçlamaktadır. Eğitim hayatı süresince öğrencilerimiz hem geleneksel sanat, hem de günümüz modern sanatının disiplinler arası yaklaşımını taşıyan programlar ile yaratıcılıklarını geliştireceklerdir.”

• YENİDÜZEN: Neden böylesi bir üniversite? Vizyonu, misyonu nedir?
• Rektör Aksoy: Yatırımcıların düşüncesi… Biz akademik kadrosunu oluşturmak için çağrıldık. Bakıldığında biraz delilik gibi görülüyor. Ama diğer yandan insanlığın gittiği yöne doğru bakınca da insanların daha çok kendi düşündükleriyle, düşündüklerini ifade etme yöntemleriyle ilgilenebilecekleri ve belki de eğlenebilecekleri zamana gidiyoruz. O anlamda baktığımızda doğru bir zamanla olduğunu düşünüyorum.
  ARUCAD, 2017 yılında Kuzey Kıbrıs’ta kurulmuş sanat-tasarım-iletişim alanlarını bir arada bulunduran sanat odaklı tematik bir üniversitedir. Sanat ve tasarım alanında bölgede lider bir eğitim kurumu olmayı amaçlıyoruz. Eğitim hayatı süresince öğrencilerimiz hem geleneksel sanat, hem de günümüz modern sanatının disiplinler arası yaklaşımını taşıyan programlar ile yaratıcılıklarını geliştireceklerdir. Öğrencilerimize aktarılan teorik bilgiler, çok çeşitli atölye çalışmaları ile uygulamaya dönüşecek ve farklı alanlarda tecrübe kazanmalarına öncülük edilecektir.
  ARUCAD, sanat, tasarım ve iletişim disiplinlerinin çağdaş gereksinimlere yanıt verecek şekilde temellendirilmesi, dolayısıyla yükseköğrenim açısından ülkedeki ve bölgedeki önemli bir boşluğun giderilmesini hedefliyor. Yükseköğrenimin yanında, uluslararası etkinliklere ev sahipliği yapma hedefini de koyuyoruz ve bu coğrafyaya katkısı büyük olacaktır. ARUCAD sanat, tasarım ve iletişim alanlarının geçişken niteliklerinden yararlanarak, ülkenin ve bölgenin bu alanlardaki standartlarını yukarıya çekmeyi kendine misyon bilirken, kültürel ve entelektüel açıdan da bölgeye katkı koyma hedefi de var.
  Kıbrıs adasında yer alan tek sanat odaklı bir tematik üniversite olmaktan öte, eğitimin yanında üretime de önem veren ve bu konuda altyapısını eksiksiz tamamlamayı kendine ödev bilen bir üniversitedir. Sanat merkezleriyle, üretim atölyeleriyle toplumla akademiyi buluşturacağız.
  Ülkemizin tarih boyunca kültürlerarası bir kavşak coğrafyası olduğu gerçektir. Bu gerçekten yola çıkarsak, bir yüksek kültür kurumu olan üniversitemizin çevre coğrafyasına, doğusuyla batısıyla Akdeniz ülkelerine evrensel kültür açısından değerler sunma vizyonuna sahip olması işin gereğidir.
  Ülkemizde hala yerleşmemiş olan sanatsal nitelik ve yetkinlik anlayışının bilimsel bir kurum tarafından evrensel standartlara taşınması ve sanat-tasarım ürünlerinin doğru değerler üzerinden toplumsal yaşamda yer edinmesi akademik sanat eğitiminin öncelikli hedeflerinden olması gerekir. Çevre ülkelerden gelecek olan öğrenci ve öğretim üyeleriyle bölgedeki sanat ortamına katkı koymak Kıbrıs adasını yeniden bir kültürel kavşak konumuna taşıyacaktır. Vizyonumuz coğrafyamızın bize sunduğu kültürel mirastan yararlanarak yeni arayışlara yön vermektir.  
  Çağdaş sanatın ilişkisel estetik, post-prodüksiyon, estetik aktivizm gibi özneler arası bir niteliğe bürünmesi iletişim alanıyla nasıl entegre olduğunun bir göstergesidir. Konvansiyonel sanatın iletişim araçlarıyla kotarılan bir sanata doğru evrilmesi ve yeni medya ortamının sanat ve tasarımla bütünleşmesi yaratıcı düşünce ve iletişim alanlarının tek çatı altında toplanabileceğinin işaretlerini verdi. Bu vizyonla yola çıkarak yaratıcılığı temel alan tematik bir üniversiteyi hayata geçirmek istedik. Sanat, tasarım ve iletişim disiplinlerini bir çatı altına toplayan böyle bir üniversitenin yapılandırılmasına öncülük yaptık.
   
• YENiDÜZEN: Üniversite hangi fakültelerden oluşmaktadır?
• Rektör Aksoy: 3 fakülteden oluşmaktadır. Sanat Fakültesi var. Bu fakülte altında Plastik Sanatlar Bölümü, Fotoğraf ve Video Bölümü bulunuyor. 
  İletişim Fakültesi’nde Görsel İletişim Tasarım Bölümü, Yeni Medya Bölümü yer alıyor. Tasarım Fakültesi’nde ise İç Mimarlık Bölümü, Endüstriyel Tasarım Bölümü’nde eğitim vereceğiz.  

 “Üniversitenin işi aslında meslek adamı yetiştirmek değildir. İşi bilgi üretmek ve insan yetiştirmektir. Ama diğer yandan ters olarak şunu söylemeliyim; işsiz mühendis sayısı işsiz sanat tasarım fakülteleri mezunlarından daha fazladır. Yani o kadar pragmatik düşünmek insanı kurtarmıyor.”

• YENiDÜZEN: Üniversite sonrası her öğrencinin beklentisi iş bulabilmek…
• Rektör Aksoy: Üniversitenin işi aslında meslek adamı yetiştirmek değildir. İşi, bilgi üretmek ve insan yetiştirmektir. Ama diğer yandan ters olarak şunu söylemeliyim; işsiz mühendis sayısı işsiz sanat tasarım fakülteleri mezunlarından daha fazladır. Yani o kadar pragmatik düşünmek insanı kurtarmıyor. Kaçamak bir cevap gibi düşünenler için de şunu söyleyeyim; ister sanat ister tasarım alanından mezun olup bir şeyler yapamayan insan çok azdır. Evet dünyanın en iyi sanatçısı ya da en önemli tasarımcısı olmayabilir ama hayatını kazanmak anlamında mutlaka yapacağı şeyler bulur ve hiç değilse daha mutlu olur.
   
• YENiDÜZEN: Üniversiteye gösterilen ilgi nasıl?
• Rektör Aksoy: Bu yıl alacağımız talep bir ölçü oluşturmayacak. Çünkü YÖK sürecimiz devam ediyor.  Başvuruyu yaptık ama henüz sonuçlanmadı. Kıbrıs’a öğrencilerin yüzde 70’e yakını Türkiye’den geliyor. Biz YÖK akreditasyonunu tamamlamadığımız için henüz oradan öğrenci alamayacağımıza göre rakam ister istemez düşüyor. YÖDAK’tan öğrenci alma onayını da Mart sonunda aldık. Öyle olunca üçüncü ülkeler ile kısıtlı kaldık. Bazı acente anlaşmaları yaptık. Onlardan gelecek öğrenci sayısını şu an kestirmiyoruz.  Dediğim gibi bu yıl çok ölçü olmaz ama daha çok Kıbrıs ağırlıklı öğrenci alacağımız için bu yıl baktığımız ölçü her bölümde birer grup öğrencinin olmasıdır.
   
• YENiDÜZEN: Nedir hedeflenen öğrenci sayısı?
• Rektör Aksoy: YÖK’e başvuru yaparken zaten sınırınız var o da bölüm başına 30 öğrenci.
   
• YENiDÜZEN: 3’ncü ülkelerden öğrenci alımını dile getirdiniz. Son dönemlerde ise bu ülkelerden gelen öğrencilerin kalite sorunu konuşulur oldu. Sizin kriterleriniz ne olacak?
• Rektör Aksoy: Bazıları haber bazıları dedikodu olmak üzere birçok şey duyuyoruz. Bunun bir kısmı hangi ülke olursa olsun kaçınılmazdır. Eğer gelen öğrenci, daha çok öğrencilik değil de başka bir ülkeye geçmek, orada hayatını kazanma yöntemleriyle de sorun olması tartışılacaksa eğer bu her ülkede oluyor. Ama Kıbrıs’ta biraz daha fazla oluyordur. Biz o konuda en baştan itibaren kurallara uyalım. Öğrencileri seçerken, sorun olmayacak biçimde düşünelim diye kararlıyız.
  Biz her öğrencimizle mülakat yapacağız. Bu da bizim için en önemli ipucu olacaktır. Özellikle de bu yıl tamamen yetenek sınavıyla öğrenci alımı yapacağız. Türkiye’den gelenler de ise bazı bölümlere merkezi yerleştirme bazı bölümlere yetenek sınavı olacak. Yetenek olmadığı halde gelen kişiyi anlarsınız. Bir niyet ve ilgi mektubu istiyoruz. Eğer niyet ve ilgisi yoksa anlarsınız. Artı mülakat sırasında da bazı şeyleri anlarsınız. Nadiren bir şey kaçacaksa da bunun önüne geçemezsiniz. Yeter ki o kabul edilebilir sınırlar içerisinde olsun. 
  Bizde öğrenci de kaçamaz. Çünkü o öğrenci atölyede o sanatını, tasarımını yapmak durumundadır. Emek insanı terbiye de eder, ahlaklı da yapar. İngiltere binlerce öğrenci alıyor. Bunlar içerisinde de gerçekten gidip İngiltere’de sorun haline gelen eminim bir sürü öğrenci var. İngiltere de bunlar için çözümler üretiyor. Biz de ülke olarak da bazı çözümler üreteceğiz. Ama yalnızca bizim üniversite olarak bulacağımız çözümler değildir.
   
• YENiDÜZEN: Eğitim kadronuzu nasıl oluşturdunuz?
• Rektör Aksoy: ARUCAD Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen üniversitelerinde eğitim gören, ders veren, ulusal ve uluslararası çok sayıda sergiler açan ve projeler yürüten, prestijli ödüllere sahip seçkin akademik kadroya sahiptir. İki tane yarışmacı grubumuz var. Biri dijital alana çok hakim.  Gerçekten her şeyi yapabilecek ekibimiz var. İkincisi teorik alana hakim Kıbrıslı bir ekibimiz var. Sanat tasarım anlamında teoriğe hakim gerçekten güçlü bir ekibiz.
   
• YENiDÜZEN: Üniversitenin alt yapısı oluştu mu yoksa çalışmalar devam mı ediyor?
• Rektör Aksoy: Üniversitemizin bünyesinde kurulan, son teknolojiye sahip ekipmanla donatılmış atölyeler, stüdyolar ve MAC laboratuvarları, uygulamalı derslerin ihtiyaçlarına en etkili şekilde karşılık verecek şekilde yapılandırılmıştır. Resim ve Desen Atölyeleri, Özgün Baskı Atölyesi, 2 ve 3 Boyutlu Dijital Tarama ve Baskı Atölyesi, Fotoğraf Stüdyosu, Heykel Atölyesi, Seramik, Modelleme, Sırlama ve Pişirme Atölyeleri, Ahşap/Plastik CNC İşlemci ve Granit/Mermer CNC İşlemci Aygıtlar, Fab Lab, tüm dijital tasarımların ve sanat çalışmalarının yapılabileceği, aynı zamanda post-prodüksiyon da yapılabileceği 54 adet bilgisayardan oluşan Mac Laboratuvarları, avangart bir sanat-tasarım üniversitesinin teknolojik altyapısını oluşturur.   

 “Çok olan yerde kalite zordur. Bizi bir butik üniversite gibi düşünün. Başka bir şeye bulaşmak istemiyoruz. Sanat ve tasarım gibi çok kısıtlı bir alanda kalmak istiyoruz.”

• YENiDÜZEN: Son dönemlerde birçok üniversite açıldı. Bunun sıkıntıları nedir sizce?
• Rektör Aksoy: Çok olan yerde kalite zordur. Ama bizi bir butik üniversite gibi düşünün. Başka bir şeye bulaşmak istemiyoruz. Sanat ve tasarım gibi çok kısıtlı bir alanda kalmak istiyoruz. Bu anlamda baktığımızda bizde niteliği korumak daha kolay olabilir. Bizim maksimum olabilecek öğrenci sayımız 2 bin 500’tür.  Ki bu kaliteyi hedef ala okullarda maksimum sayıdır.
   
• YENiDÜZEN: Girne kenti ile ilgili projeleriniz olacak mı?
• Rektör Aksoy: Her şeyden önce açtığımız seramik ve cam atölyesi bence birkaç yıl içerisinde Girne’nin çekim merkezlerinden biri olacak. Yalnızca orası eğitim verdiğimiz bir yer değil. Halkın gelip, kurs aldığı yer olacak. Bir galeri kütüphane düşüncemiz var. Bu gerçekleşirse Girne’nin en önemli çekim merkezlerinden bir olacak.

 “Bence Kıbrıs’taki iş insanlarının birazcık elini taşın altına koyarak burjuva olmaları gerekir. Yani bir zahmet sanat alacaklar. Ben istiyorum ki 2 yıl içerisinde Kıbrıs’ta 1 milyonsa, 1 milyonluk sanat piyasası olsun. Ondan sonra da o hedefi büyütelim.”

• YENiDÜZEN: Kıbrıs’ta kültür sanata karşı ilgiye yönelik izlenimiz nedir?
• Rektör Aksoy: Kıbrıs çok okuyan insanların olduğu bir toplum… Okumak bireysel olarak içinde varolan şeyi göstermenin en kolayı. Ama bunu da yapabilmek çok kolay değil. Bence Kıbrıs’taki iş insanlarının birazcık elini taşın altına koyarak burjuva olmaları gerekir. Yani bir zahmet sanat alacaklar. Ben istiyorum ki 2 yıl içerisinde Kıbrıs’ta 1 milyonsa, 1 milyonluk sanat piyasası olsun. Ondan sonra da o hedefi büyütelim. Yurtdışına açılalım ve mutlaka iş insanlarına ihtiyaç var.