“Ödemeleri aksattık, tahliye kararı alındı”
Lefkoşa Dereboyu’nda, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı mekanda, Locca isimli mekanı işleten Nizamettin Babayiğit, kira ödemelerini aksattığı gerekçesiyle mahkemeden haklarında ‘tahliye kararı’ alındığını söyledi.
Fehime ALASYA
Lefkoşa Dereboyu’nda, Güvenlik kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı mekanda, Locca isimli mekanı işleten Nizamettin Babayiğit, kira ödemelerini aksattığı gerekçesiyle mahkemeden haklarında ‘tahliye kararı’ alındığını söyledi, ‘yardım’ taleplerinin yanıtsız kalmasından yakındı.
Pandemiden önce yatırım yaptığını, dövizin seyri ile işleri çıkmaza girdiğini ve, pandemiyle birlikte ise tüm kazancının durduğunu söyleyen genç yatırımcı Nizammettin Babayiğit, şimdi de işletmesini yürüttüğü ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı'na ait arazide bulunan Locca isimli dükkanının “elinden alınmaya çalışıldığını” savundu.
“Pandemi şartları geçti, şartlar eskiye dönüyor, bırakın çalışalım, işletmemi devam ettireyim, buraya çok para attık, borca gömüldük diyorum kabul ettiremiyorum” diyen Babayiğit, derdini anlatacak muhatap bulamadığını da ileri sürdü.
Babayiğit, “Pandemiden sonra borca boğulduk, döviz yükseldi, dükkan pandemi yasaklarıyla kapandı, sağlık sorunlarımızla uğraştık, askere olan kira borcumuzu aksattık, her kapıyı çalıp yardım istedik, sesimizi duyuramadık, kimseye derdimizi anlatamadık” dedi.
Pandemi, ekonomik krizin ve akabinde de ailedeki sağlık sorunları nedeniyle ekonomik çöküş yaşadıklarını ifade eden Nizammettin Babayiğit, “Mağdur oldum. Cumhurbaşkanı’na gittim, Başbakan’a gittim, onları göremedik bile, kimseye sesimizi duyuramadık. Asker dinlemiyor, derdimizi kime anlatalım?” yorumunu yaptı.
YENİDÜZEN’e konuşan Babayiğit, şöyle devam etti:
“Niyazi Çağaloğlu ile 2018 yılında ortak buraya yatırım yaptık, burayı cafe olarak hayata geçirdik. Askerden 300’er bin Sterlin ödeyerek ortaklık içinde yatırım yaptık.
6 ay sonra ortağımıza güvence olarak arsa ipotek vererek ortaklığımızı bozduk. Burayı biz tek başımıza devraldık. Askerle 2019 yılında yeni bir anlaşma yaptık, 5 yıllık daha kiraladık. Arada yine bir ortağımız oldu, yapamadı, çıktı.
1,800 Dolar kira ödüyorduk, aylık kiramız 7 bin TL iken döviz aldı başını gitti, araya pandemi girdi, dükkanımız yasaklardan dolayı kapandı, kira şarj etmeye devam etti. Yasaklar kalktı ama 8, 9 ay iş yapamaz hale geldik. Hiç iş yapmıyorduk, bunun yanında büyükannem kanser tedavisi görmeye başladı, onu sürekli yurt dışına götürüp getirdik, olan birikimimiz de tedavi sürecinde elimizden çıktı. Arada bir kira ücreti için toplu miktarlarda ödeme yaptık ama kiramızı aksattığımız için yine de asker bizi buradan atacağını, çıkmamız gerektiğini bildirdi.”
“Yapılandırma yoluna gidelim dedim ama kirayı geciktirdiğimi öne sürdüler. Geciktirdim evet ama aylarca kapalı kaldık, nasıl para kazanabilirdik ki? ” diyen Babayiğit, tüm dünyada bu ekonomik kötüye gidişin görüldüğünü ve işletmelerin ayakta tutulduğunu, buna karşın ülkemizde işletmelerin korunmadığını ifade etti.
“Toplamda 950 bin TL civarında borcum var, bırakın çalışayım diyorum, izin vermiyorlar”
Babayiğit şöyle devam etti:
“Neden bizde hükümet buna seyirci kalıyor ki? Biraz insaflı olsunlar, uzlaşalım, yapılandırmaya gidelim, bırakın iş yapalım dedik, olmadı. 2025’e kadar burada kalacağıma dair Bakanlar Kurulu onaylı sözleşmem var ama hiçbir şekilde anlamıyorlar. Asker tek taraflı fesih hakkını kullanıp mahkemeye verdi. Tahliye kararı aldılar. 53 gün içinde buradan çıkmamı, burayı boşaltmamı bekliyorlar. Tüm bunlar kira ödemlerini aksattığım için yaşanıyor.
Büyükannemi defnettik, toplamda 950 bin TL civarında borcum var, bırakın çalışayım diyorum, izin vermiyorlar. Buradan tahliye edilsem de bu borçlarım duruyor. Darbe üstüne darbe yiyorum, Üzerimizi çizmişler, başka bir firma ile anlaştıklarını duyduk. Karşımda beni anlayan kimse yok. Mahkemede bile bize söz hakkı verilmedi, mahkemede dahi derdimi anlatamadım. Olay çok uzadı, kapatacağız dediler. Çok fazla mağdurum.”