Fehime ALASYA

Vatandaş seyrüsefer affını YENİDÜZEN’e değerlendirdi. Aftan memnun olan da olmayan da dert yandı. Bir yanda düzenli ödemesini yapan dar gelirli ve sorumluluk sahibi vatandaş, diğer yanda ise yapılan afların arkasına sığınanlar, tüm bulara yol açan ise denetimsizlik ve yasadışlığa olanak verenler…

Canını dişine takıp düzenli ödeme yapan vatandaşların yanında, çıkarılan afların ardına sığınarak, bazı lük araçların dahi, bile isteye kayıttan düşürüldüğünü ileri süren bazı vatandaşlar, sürekli yapılan af uygulamasına tepki gösterdi.

“Bakın ben ödemeye geldim, ben enayi miyim?” diye isyan eden vatandaşlar, yapılan uygulamanın düzenli ödeme yapan vatandaşlara karşı büyük bir haksızlık olduğu görüşünde.

“Niye herkes yasalara uymasın ki?” sorusunu yetkililere yönelten vatandaş, ülkedeki denetimsizlikten şikâyetçi.

“Bu iş çocuk oyuncağı gibi oldu” diyen bazı vatandaşlar sürekli gündeme gelen bu afların artık son bulması gerektiğini düşüyor.

 Hükümetin yine harekete geçtiği ‘Seyrüsefer Affı’ vatandaştan tepki topluyor. Dar gelirli vatandaş zor durumda kaldığından dolayı cezaya girdiğini ve yapılan aflara sıcak baktığını dile getirirken, bu durumun düzenli ödeme yapanlara karşı haksızlık olduğunun da bilincinde.

“Bu durumda ödeyen haklı, ödeyemeyen de…”

Dar gelirli vatandaş ödemelerini düzenli yapmadığı için cezaya girdiğini, bu yüzden aftan yararlanacağını dile getirirken, kimi kesimler tarafından suiistimal ediliyor. Af’a muhtaç kalan vatandaş, yüksek ücretlerden yakınıp, “Bu durumda ödeyen haklı, ödeyemeyen de…” diye isyan ediyor. 

Yıllarca ödenmeyen borçlar, çeşitli ödeme kolaylıklarıyla, bir seferde indirimli kapatılıyor, sürekli ödemelerini yapan vatandaşlar ise yüksek ücretlerden dolayı zora giriyor. Aftan yararlanalar, bu uygulamanın çözüm olmadığını savunsa da vatandaşı rahatlattığını belirterek ödenen yüksek rakamlara dikkat çekiyor;

“Maddi durumum ters gitti, arabam iki yıldır kayıttan düştü. Benim gibi birçok insan olduğunu düşünüyorum. Önemli olan bu duruma çözüm bulmaları, kötü halli vatandaş da bu vergileri ödeyebilmeli, cebi yanmamalı.”

Yapılan bu afların sürekli gündeme gelmesiyle, ödemelerini düzenli yapan vatandaşlara haksızlık yapıldığından yana hemfikir olan birçok kişi, “Denetim ve yasa kesinlikle şart” diyerek yapılan afların süreklilik kazanmasını ‘Ciddiyetsizlik’ olarak nitelendiriyor.

Bürokrasi yoruyor

Yüksek ücretlerden dert yanan vatandaşların yanı sıra, devlet bürokrasisinden de usanıp bıkanlar, yapılan işlemlerin artık tek çatı altında yürütülmesi, bölge ayrımlarının son bulması arzusu içinde. 

Vatandaş ne dedi? Vatandaş ne dedi? Vatandaş ne dedi?

Osman Yıldırım:
“Ödeyemiyoruz, kayıt dışı kalıyoruz”

Arabam iki yıldır kayıttan düştü. Maddi durumum ters gitti, ödeyemedim. Gözümüz bu afta, hemen yaptıracağım. Benim gibi birçok insan olduğunu da düşünüyorum. Dünya kadar kayıttan düşmüş araba var, yetkililer de bunu biliyor ve bu yüzden af çıkarıyorlar. Ne karda kazanırsalar kardır. Benim gibi maddi durumu kötü olduğu için aftan yararlananlar da vardır elbet, bu aflardan kötü yönde faydalananlar da vardır… Önemli olan bu duruma çözüm bulmaları, kötü halli vatandaş da bu vergileri ödeyebilmeli, cebi yanmamalı. Türkiye’de yılda bir kez vergi ödüyorsunuz bitiyor, burada her yıl onlarca kalem ödüyoruz. Sonra ödeyemiyoruz, kayıt dışı kalıyoruz…

Bilal Baştemur:    
“Ödeyen haklı, ödemeyen de”

Bana göre çok olumlu bir işlem. Yapılması gerekiyordu. Devletin de bildiği fakat ispatlayamadığı kayıttan düşmüş araçları bu gibi işlemlerle belki ger kazanması mümkün olur. Daha ciddi denetimler olsa bu aflara gerek de kalmaz. Bu yapılan aflar bir noktada haksızlık yaratıyor. Diyelim ki yıllarca ödemedim ve aftan yararlandım, bu sefer de yıllarca tüm yükümlülüklerini yerine getiren vatandaşlara karşı kötü bir durum olur. Bu durumda ödeyen haklı, ödeyemeyen de… Dıştan bakıldığı zaman para düzeni gibi görülüyor ve daha ciddi önlemler alınmalı…

Hakkı Gürcan:
“Bu iş çocuk oyuncağı gibi oldu”

Biz de sürekli çıkan aflara karşıyız ama… Seyrüsefer indiriminden yola çıkarak bu aşamaya gelindi. Bu ücretler dengelemeli, zam gelmemeli gibi birçok konuda uzlaşıldı. Ardından eskiden kalan kayıt dışılığı kaldırmak için son bir defaya özgü bu indirime gidildi. Bir kez daha olmasını istemiyoruz. Bu iş çocuk oyuncağı gibi oldu. Üstelik her seçim döneminde ya da belli bir indirim ya da bir af gündeme geliyor, bu kabul edilir şey değil. Yıllarca ödenmeyen borçlar bir seferde indirimli kapatılıyor, sürekli ödeyenler ise yüksek ücretlerden zora giriyor… Lüks araç sürenler araçlarını kayıttan düşürüyor, hiçbir şey ödemiyor, sokaktaki vatandaş canını dişine takıp düzenli ödüyor, bu olur şey değil… 15 bin TL’lik arabaya yılda bin TL seyrüsefer ödeniyor veya günde 10 dakika araç kullananlarla günde 8 saat araç kullananlar aynı seyrüseferi ödüyor. Bu gibi durumların artık önüne geçilmeli… Demem şu ki ortadaki kayıt dışılığı kaldırırsak bir an önce bu uygulamalara gidebiliriz.

Nazım Betmezoğlu:
“Denetim ve yasa kesinlikle şart”

Bu kadar zaman zaten bu ödemeleri düzenli yapanlara büyük haksızlık oldu. İnsanlar ödüyor, sonra af çıkıyor. Esas haksızlık şirketlerin her gün yollarda olan arabalarına yapılıyor. Vatandaş için iyi fakat şirketler için kötü uygulamalar olacak sanırım.
Bu af durumları birçok vatandaşı da hazırcılığa itiyor. Düzensiz veriler, denetimsizlik derken bu tarz olaylar başını alıp gidiyor… Denetim ve yasa kesinlikle şart. Bu durum bana ciddiyetten uzak geliyor, devlete faydası dokunan bir uygulamadır… 

Faiz Çakmaklı:
“Ben enayi miyim?”

Birçok kişi ödüyor, ödemeyenler de istese ödeyen bizler gibi ödeyebilirler. Niye herkes yasalara uymasın ki? İnsanlar biliyor ki ödemese dahi af çıkacak ve bir şekilde kurtulacak. Bakın ben ödemeye geldim, ben enayi miyim? Neden herkes düzenli ödemesin ki? Bu ödeyenlere yapılan büyük haksızlıktır. Üstelik çok da yüksek fiyatlar ödüyoruz, çok pahalı, mecburuz… Çeşitli indirimler yapılmalı, günde on dakika araba süren biriyle, saatlerce araba süren biri aynı rakamı ödüyor, bunlara çözüm üretilmeli…