1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “Öğrenci gelmezse iflas ederiz”
“Öğrenci gelmezse  iflas ederiz”

“Öğrenci gelmezse iflas ederiz”

Öğrenci Yurtları Birliği, sektördeki ekonominin dibe vurduğunu, ‘iflas’ bayrağı çekmek üzere olduklarını ifade etti. Yurtçular, üç ay içinde adaya binlerce öğrencinin getirilmesi gerektiği görüşünü belirtti.

A+A-

Fehime ALASYA

Covid-19 salgını kapsamında alınan tedbirler veya sektörlere yönelik yapılan bazı çalışmalar birçok kesimden tepki toplamaya devam ediyor.

Ülkeye gelen öğrencilerin konaklamalarını sağlayan ve 45 bin yatak kapasitesi ile çalışan Öğrenci Yurtları Birliği, şu an sadece %5 doluluk oranına ulaştıklarını ifade ederek, devletin bu alandaki bazı uygulamalarını eleştirdi. 

Ülkenin en büyük değerlerinden olan yüksek öğretimde konaklama hizmeti verdiklerini ifade eden Öğrenci Yurtları Birliği Başkan Vekili Ekrem Soyşen, ada genelinde 45 bin yatak kapasitesi, 2 bin 500 personel istihdamı ile ülke ekonomisine ciddi anlamda katkı sağladıklarının altını çizdi.

Ülkedeki açılımdan bu yana öğrencilerden kaynaklı hiçbir bulaşın kayıtlara geçmediğini de dile getiren Soyşen, her türlü sorumluluğun altına girerek üç ayı içinde adaya binlerce öğrenci getirilmesi için ön ayak olabileceklerini ifade etti.

85 Kayıtlı lisanlı öğrenci yurdundaki doluluk oranının % 5 ila 10 arasında olduğunu anlatan Soyşen, bunun normal şartlarda % 95’lerde seyrettiğini anımsatarak, ekonominin çöküşünü rakamlarla anlattı.

Soyşen, haftada 3 bin civarında öğrenci getirebilecek durumda olduklarını belirtti.

 

 Kıbrıs Türk Öğrenci Yurtları Birliği Başkan Vekili Ekrem Soyşen: “Kuzey genelinde 45 bin yatak kapasitesi, 2 bin 500 personel istihdamı ile ülke ekonomisine ciddi anlamda katkı sağlıyoruz ama bu süreçte hiç destek görmedik. Her türlü sorumluluğun altına girerek üç ay içinde adaya binlerce öğrenci getirmeye hazırız, eğer bunu başaramazsak iflas edeceğiz”

“Böyle giderse iflas bayraklarını çekeceğiz”

“Ülkede sadece turizm, sadece oteller veya sadece sağlık yok” diyerek sitem eden Soyşen, bu süreçte karantina hizmeti vermeye hazır olmalarına rağmen devlet tarafından desteklenmedikleri için sitem etti.

Öğrencilerin gelmesi için gerek yatak kapasitesi gerekse yurtlardaki karantina imkanı ile destek verebileceklerini anlatan Soyşen, buna rağmen yine de öğrenci gelişlerinin sağlanamadığını kaydetti.

Bunda en büyük olumsuz etkinin Bakanlar Kurulu’nun aldığı %60 Online, %40 yüz yüze karma ve seyreltilmiş eğitim kararına uymayacağını açıklayan devlet üniversiteleri ve beraberindeki diğer eğitim kurumlarının izlediği politika olduğunu savundu.

Bu karardan dolayı hem yurtların hem de bölge esnafının çok zor günler geçirdiğini anlatan Soyşen, “Böyle giderse iflas bayraklarını çekeceğiz, kredilerimizin, yatırımlarımızın ödemelerini yapamadık, faizlerin düşürülmesi, ötelenmesi ve bunlarla ilgili çeşitli iyileştirme taleplerimiz oldu ama çözüm bulamadık.

En büyük sorunlarımızdan biri de Belediye veya bazı üniversitelerden döviz bazında aldığımız su ücretleri, elektrik ücretleriyle ilgili iyileştirme, yatak başı üniversitelere ödenen ücretlerin yapılandırılmasını talep ettik. Bu konularla ilgili de çok çeşitli girişimlerimiz oldu ama hiçbir sonuç alamadık” dedi.

“Önümüzde üç aylık bir zaman dilimi var”

Yurt dışındaki öğrencilerden ikinci dönem adaya gelmek istediklerine ilişkin ciddi talep olduğunu kaydeden Soyşen, bu yönde acil bir çalışma yapılması gerektiğinin altını çizdi. “Önümüzde üç aylık bir zaman dilimi var. Bu süreçte öğrencileri bu adaya güvenilir bir şekilde çekmek için girişim yapabiliriz. Aksi halde bu gelişler Eylül ayına sarkacak olursa hepimiz iflas ederiz.” dedi.

Yurt dışından ülkeye eğitimin 2. Dönemi için gelmek isteyen birçok öğrenciden talep aldıklarını anlatan birlik üyeleri, bunun için ellerini de taşın altına koymaya hazır olduğunu ifade etti, devletin üzerine düşeni yapması için çağrıda bulundu.

 

“Bir komite oluşturulup çalışma yapılmalı”

Yurt dışında ülkeye gelmeyi bekleyen 45 bin civarında öğrenci bulunduğunu kaydeden Soyşen, bu öğrencilerin adaya gelmesi için tüm alt yapının mevcut olduğunu, anlatarak sağlık sistemindeki yeni pandemi hastanesi işaret etti. Soyşen, “Öğrencilerin adaya getirilmemesi için hiçbir sebep yok. Gerekirse turistler veya diğer kişilerin gelişi bekletilsin, ilk etapta öğrencilere yoğunlaşılsın. Bir komite oluşturulup çalışma yapılmalı.” dedi.

“Sürecin başından bu yana destek görmedik”

Zor şartlar altında mücadele vermeye devam ettiklerini anlatan Soyşen, sürecin başından bu yana destek görmediklerini kaydederek, önümüzdeki hafta içinde Eğitim Bakanı Olgun Amcaoğlu ile görüşeceklerini belirtti.

“Eğer bu öğrenciler gelmezse iflas edeceğiz. İlerleyen günlerde biz de eylem yapacağız, işten çıkarmak zorunda kaldığımız personellerimizle sokaklara döküleceğiz. Çok ciddi yatırımlar yaptık ama bu online kararından dolayı öğrencilerimizi getiremedik.”  

“…en büyük nedeni online eğitim”

öğrencilerin gelememe sebeplerine de değinen Soyşen, “Bunun en büyük nedeni online eğitim. Buna rağmen bazı üniversiteler yüz yüze eğitim yapıyor, öğrencilerini getirdi. Demek ki bu istenirse başarabiliniyor. Adada ciddi sayıda vaka yok. Öğrenciler gelse maddi manevi destek olacağız. Karantina ücretlerini, denetim ve güvenliği biz sağlayacağız. Hükümetin ciddi olarak bu konuda karar vermesi gerek. Online eğitim yanında uçak biletlerinden de dert yanıyorlar. Buna da bakanlık el atmalı, herkesle masaya oturmalı, tüm sektörler elini taşın altına koymalı.” dedi.

 


 

YURT İŞLETMECİSİ YÖNETİM KURULU ÜYELERİ NE DEDİ?

yy-063.jpg

Erdinç Uzunoğlu: “Tüm öğrencilerin ülkesine çekilmesi hem eğitim adına hem de ekonomi adına önemli bir adım”

“Online eğitimin kalitesi üzerinden İngiltere aldığı kara ile tüm yabancı öğrenciler Online olsa da ülke sınırlarımda olması gerek dedi. Burada bunu sorgulayan olmadı. Tüm öğrencilerin ülkesine çekilmesi hem eğitim adına hem de ekonomi adına önemli bir adımdı. Ama biz adada bu faktörleri hiç konuşmadık. Çocuğunuzu Kenya’ya gönderip eğitim vermeye çalışıyorsunuz, o ülkedeki lokal iletişim hatlarından ne kadar garanti verebiliyorsunuz? Bu konuya ciddiyetle eğilinmeli.”

Ali Lord: “Lefke’nin hali içler acısıdır, bu çöküşten ötesini inanın düşünemiyorum”

“Bir çıkmaz sokak olan Lefke, okul olmadığı için adeta hayalet şehre döndü. Okulun bölgeye kattığı canlılık bitti,  bu kararın bölgeye kısa sürede verdiği karar, bizim de esnafın da yıllarca altından kalkamayacağı yıkıma doğru gidiyor. Ciddi şekilde bölgedeki tüm esnaf batmış ve kapatmış durumdadır. Lefke’nin hali içler acısıdır, bu çöküşten ötesini inanın düşünemiyorum.”

Turgay Mimi: “Kendi kredilerimi ödeyemezken yanımda çalışanın geçimini sağlamak zorundayım”

“Girne’de de durum çok kötü, eski canlılık yok, sokaklar bomboş. Tüm sektörler mağdur durumda, esnaf kan ağlıyor. Her şeyi hükümetten beklemek doğru olmaz ama birtakım destekler de gerekli. Bizim devletimiz 1500 TL’lik katkıyı bile doğru düzgün yapamadı. Böyle giderse çalışanlarımı durdurmak zorunda kalacağım. Kendi kredilerimi ödeyemezken yanımda çalışanın geçimini sağlamak zorundayım ama yapamıyorum. Kalkınma bankası öteleme şansı sundu denildi ama burada bile sıkıntılar var, bunlar giderilmeli. Bunları dahi kaldıramıyoruz. Bize nefes aldırmalılar. Mart aında öğrenci gelmezse Eylül’e kadar hiçbir öğrenci yurdu dayanmaz.”

Ekin Adademir: “Güven sağlamışken, bu öğrencileri adaya azar azar ve güvenli şekilde getirebilmeliyiz”

“Online eğitim kapsamında DAÜ’nün açıklaması tüm ekonomimizi yerle bir etti. Burada da YÖK kararı öne sürüldü ama alakası yoktu. Bu kadar güveni sağlamışken, bu öğrencileri adaya azar azar ve güvenli şekilde getirebilseydik bu hem ülke imajı için hem de üniversitelerimiz için de çok iyi bir imaj olacaktı ama biz bunu yapmak yerine kapanmayı tercih ettik. Bunu hala yapabiliriz, geç değil. Bu yönde çalışmalar yapılmalı.”

Orhan Kansu: “Öğrenci gelmesin demekle olmuyor”

“Ülkeye öğrenci gelmesin, sağlığımız riske atılmasın diye taraf olan birçok kişinin kendi çocuğu yurt dışında okuyor. Kendileri gidip çocuğunu okula yerleştirdi, geldi karantinaya girdi ve normal yaşamına döndü. Bunu neden biz adamızda yapamayalım?”

Mehmet Yerli: “Karantina ücretlerini karşılarız, toplum sağlığını da tehlikeye atmayız”

“Biz karantina ücretlerini karşılarız, bu öğrencilerin denetim ve güvenliğini de üstlenir, toplum sağlığını tehlikeye atmayız. Siz şu an nasıl karantina hizmeti veriyorsanız biz de veririz, yeter ki bu öğrencileri getirin dedik ama dinletemedik. Bazı öğrencilerin eğitim Online’dır diyerek öğrenci gönderdiklerini bile duyduk, bazı üniversiteler kendi çıkarına göre hareket etti. Bir an önce bu duruma el atılmalı, yoksa bizler de iflas bayraklarını çekeceğiz.”

 

 

 

Bu haber toplam 3007 defa okunmuştur