Serdarlı-Çetinkaya ŞİKE maçında yayınlarını izleyiciye kapatıp, kalemlerini oynatamayanlar bir de bakmışız GAÜ ÇETİNKAYA - K.KAYMAKLI maçında bülbül kesilmişler. Yok top bilmem kaç santim geçmiş, yok geçmemiş. Yok hakem yanlış karar vermiş. Yok vermemiş. Yok o, yok bu, yok şu. Açık söylemek gerekirse tümü palavra. Olan K.KAYMAKLI’dan çalınan 3 puana olmuş. Gerisi faso-fiso.

GAÜ ÇETİNKAYA – K.KAYMAKLI maçının pozisyonlarını ben de izleyiciler gibi TV kanallarından izledim. Çok fazla ahkam kesmek istemiyorum. Topun çizgiyi geçip geçmediğini bizdeki teknolojiyle söylemem mümkün değil. Bilmem kaç santim geçmiş veya geçmemiş de diyemiyorum. Çünkü öyle bir cetvelim yok. Yeni teknoloji ya “NO GOAL” ya da “GOAL” diyor. Pozisyonla ilgi söyleyeceğim tek şey. Saha dışında ne kadar iyi diylog, kanka ilişkiniz ve en önemlisi lobiniz varsa, KKTC’de o kadar çok avantajınız olur. Böylelikle bir maçtan 6 puan alabildiğiniz gibi, buz gibi gol de hakemlerin “ŞAHİN GÖZÜNDE” “NO GOAL” olarak değerlendirilebilir.

Çetinkaya saha dışı lobiciliğinin KKTC’deki kralıdır. Ne de olsa TMT ruhu taşıyorlar. Gün gelir küme düşürülmez. Gün gelir şampiyon yaptırılır. Hele hele bir maçtan 6 puan alıp, haksız bir şekilde diğer tüm takımların emeklerini çalarak kümede kalmışsalar, gücünün ne olduğunu anlayabilirisiniz.

Kıbrıs Türk futbol tarihini takım tutar gibi değil de gerçek gözle incelediğinizde, Çetinkaya’nın var oluş sebebini, en iyi futbolcuların neden Çetinkaya’da toplandığını ve her dönemde neden hep kollandığını anlarsınız. Son bir yıldır yaşananlar sanmayın ki ilk kez yaşanıyor. 1950’ler, 60’lar, 70’ler hep ayni senaryolarla geçmiştir.

Bakın, Bülent Dizdarlı’nın “Efsaneden Doğan Efsane” isimli kitabında sayın Mehmet Can’ın söylediklerine;

“O zamanın koşullarında herkes biraz işin içindeydi. Hele hele Çetinkaya’da olup da tamamen dışında kalmak mümkün değildi. Kemal Şemiler, Nevzat Uzunoğlu, Saffet Mustafa gibi etkin isimler Çetinkaya’ya hakimdi. Muhtemelen Defteralı da onların verdiği görevleri yapmak durumundaydı ama etkin olarak TMT içinde görev aldığını ben de anımsamıyorum” diyor.

Şimdi Çetinkaya’nın neden kollandığını, neden bir maçta 6 puan aldığını, neden küme düşürülmediğini ve en önemlisi neden saha dışı lobiciliğinin güçlü olduğunu anlayabiliyor musunuz?

Tüm kulüp başkanları ve spor basını şunu çok iyi bi-le-cek. Eğer ki, SERDARLI-ÇETİNKAYA maçında şaibe yoksa, KKTC liglerine hiç bir maçta şaibe yoktur. SERDARLI-ÇETİNKAYA maçına sessiz kalanların, bugünlerde feryat etmesine veya ahkam kesmesine hiç gerek yok. Dün SERDARLI’YA bugün SİZE. Daha durun bakalım birşey görmemişsiniz. 2015-2016 futbol sezonu Çetinkaya için yeni başlamıştır. Kıbrıs Kupası yarı final ikinci ayağı! Ligde kalan son beş maç! Özellikle Çetinkaya’nın Lefkoşa’da 25. haftada oynayacağı Gençler Birliği maçı! Yine konuşacağız. Biz bu senaryoları defalarca izledik. İzlemeyen, seyirci kalan veya sessiz kalanlar da pek yakında izleyecektir. Ok yaydan çıkmış, hedefe doğru gitmektedir. Acıtırsa, neden acıttı diye lütfen ağlamayın. Çünkü en büyük suçlu yine sizlersiniz.