Oktay Kayalp bugün yerel seçim sonuçları ile ilgili açıklama yaptı.

Açıklamanın tam metni şöyle:

20 yıldır Gazimağusa Belediye Başkanı olarak büyük bir özveri ile hizmet verdiğim görevim, 29 Haziran’da gerçekleşen seçimle birlikte sona erdi. Bu 20 yıllık sürede öncelikle bana görev vererek büyük bir onur yaşamama yol açan partime, yürüttüğüm görevimi layıkıyla yerine getirmemi sağlayan Gazimağusa Belediyesi’ndeki her düzeydeki çalışma arkadaşlarıma ve çalışmalarıma takdir göstererek beni bu yüce göreve beş kez ardı ardına seçen tüm Mağusalılar’a sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

Gazimağusa Belediye Başkanı olarak görevde bulunduğum sürede önceliğimin her zaman Gazimağusalılar olduğu herkesin malumudur. Görevimi adalet, şeffaflık ve demokrasi ilkelerine bağlı kalacağıma dair söz vererek 1994 yılında başım dik olarak devraldığım gibi, 20 yıl sonra bugün yine başım dik ve büyük bir gururla devrediyorum. Seçim kampanyası boyunca partimin belirlediği çerçevede kampanyama görünür ve görünmez katılım gösteren, katkı yapan ve oylarıyla beni yine bulunduğum görevde görmek istediğini beyan eden herkese de sonsuz teşekkürü bir borç bilirim.

Siyasetçilerin seçimlerde kazanma olasılıkları olduğu gibi, kaybetme olasılıkları da mevcuttur elbette. Her siyasetçi seçime girerken bu olasılıkları partisi ile birlikte değerlendirir ve ona göre hareket eder. Seçim sonuçlarını önceden kestirmek belki mümkün değildir ama hesaplanabilir değerlere göre önceden kestirme yapılarak seçim yarışına nereden başlandığı da hesaplanabilmektedir. Bu hesaplamaya öncelikle parti örgütünün oy potansiyeli sonra da aile ve kişisel yakın ilişkiler dahil edilir.

29 Haziran seçimine de giderken, benzer bir hesaplama yapılmış ve ona göre hareket edilmiştir. Partim CTP-BG’nin bazı iç huzursuzluklar yaşadığı ve buna bağlı olarak da gerilimin olduğu herkesin bildiği bir “sırdır”. Ancak sahip olduğumuz parti bilinci ve disiplin gereği, böylesi gerilimlerin hesaplaşma zamanının seçim dönemleri olmadığı varsayımı ile kampanyamız başlatılmıştır. Özellikle de başkanlık için tek adayın yer aldığı yerel seçimlerde, başkan adayı parti anlamına gelmektedir. Dolayısıyla başkan adayına oy vermemekle partiye oy vermemenin eş anlamlı olduğunu söylemeye gerek yoktur. Ne var ki, bu izah dahi gerektirmeyen gerçek ortada dururken, CTP-BG üyesi, delegesi ve hatta MYK üyeliği dahil farklı farklı yönetim kademelerinde görev alan bazı kimseler, bu seçimde açık ve alenen şahsıma değil de bir başka adaya oy verilmesine ilişkin çaba içinde olmuştur. Son güne kadar devam ettikleri bu çalışmalarını bugün inkar eder durumdadırlar. Bunun adı ihanettir. Bu ihanetin sonucu olarak CTP-BG Gazimağusa Belediye Başkanlığını kaybetmiştir.

İhanet, en hafif anlamıyla ahlaksızlıktır. Geriye döndürülmesi olanaksız sonuçlara yol açan ihaneti kendilerine uygun gören ve hem partisini, hem de partisinin başarısı için geceyi gündüze katarak emek verenleri sırtından vuranlara ise hain denir.  CTP-BG 29 Haziran seçimlerinde rakipleri tarafından değil hainler tarafından sırtından vurulduğu için Gazimağusa Belediye Başkanlığı’nı kaybetmiştir. Bu ihanetin nelere mal olduğu elbette anlaşılacak ancak ne bu vebal, ne de ihanetin bedeli ödenebilecek kadar olacaktır.

Bugün partisine ihanet edenler çok tehlikeli ve kirli bir ittifakın birer parçasıdır. Bu ihaneti benimle kişisel sorunları olanların şahsıma destek vermediği biçiminde değerlendirmek tam bir aymazlık olur. Seçim süresince hem Gazimağusa’da, hem de diğer yerlerde kimlerle nasıl bir ilişki içinde olduklarına ve seçim sonuçlarına ayrıntılı olarak bakıldığı zaman, bu ittifakın detayları ve esas hedefi çok daha iyi anlaşılacaktır.

Bugün partisine ihanet edenler, bunu gözlerden kaçırmak için türlü yalanlarla kamuoyunu yanıltmaya çalışmaktadır. Ortada duran tek gerçek ihanetken, partide işgal olduğunu, fotoğraflarının indirildiğini, partinin çıkarcılara emanet edildiği ve kendileri gibi partiye yıllarca emek verenlerin ilçe merkezine sokulmadığına dair yalanlar üreterek kamuoyuna servis etmektedirler. Oysa gerçek, onurlu partililerimizin partinin sadece geleceğine değil, hem geçmişine, hem de bugününe sahip çıkma gayreti içinde olduğudur. Bugün partimizde, geçmişte verilen emekleri öne sürerek bugünkü ihaneti saklamaya çalışanlarla, emeğin zamandan ve mekandan bağımsız olarak kendi başına en yüce değer olduğuna inananlar yan yanadır. Bugün partisine ve kendi geçmişine ihanet edenler halen partimizde bulunan ve mücadele verenleri “çıkarcı” ya da “benim sempatizanım” olarak niteleme cüreti göstermektedirler. Parti üyelerini kategorize etmek asla kabul edilemeyeceği gibi, hele de hainlerin böyle bir girişimi lanetlenmeyi fazlasıyla hak eder.

Ben Gazimağusa Belediye Başkanı olmasam da hayata tutunacak ve kendimi sadece Gazimağusa Halkına değil tüm yurttaşlarıma ifade edecek araç ve olanaklara sahibim. Çünkü hayatta sahip olduğum hiçbir şeyi siyasetten dolayı elde etmedim. Benim belediye başkanı olmadan önce de hem bir işim hem de mesleki ve siyasi bir kariyerim vardı. Bu nedenle kendi adıma ortada kişisel bir kayıp yoktur. Ancak bugün kentimiz, küllerinden yeniden yarattığımız ve ülkemizin en güçlü belediyesi haline getirdiğimiz bir kurum ve içinde halen hainleri barındıran partim büyük bir tehditle karşı karşıyadır. Üstelik bu tehdide yol açan hainlerin hayata tutunma aracı siyasettir ve kendilerini sadece siyasetle var edebilmektedirler.
Ben Oktay Kayalp olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan böyle de hangi düzeyde olduğuna bakmaksızın partimin hizmetinde olmaya devam edeceğim. Bugüne kadar olduğu gibi, bundan böyle de hem hemşerilerimin, hem de tüm yurttaşlarımın hak ettiği bir düzene sahip olabilmesi için uğraşlarımı sürdüreceğim. Ancak tüm bu çabalarımı partisine ve partilisine ihanet etme cüretini kendinde bulanlarla yan yana sürdürmek zorunda kalmaktan ciddi endişelerim bulunmaktadır. Bu endişelerimin ortadan kalkması için her zamanki gibi yine açık, şeffaf ve kararlı bir mücadele içinde olacağımın bilinmesinde yine sonsuz yarar görürüm.

Bundan sonraki yaşamımda onur ve şeref dolu 20 yıllık belediye başkanlığı görevimi ardımda bırakarak, temiz siyaset, demokratik bir düzen ve Kıbrıs Sorunu’nun çözümü için çalışmaya ve gerçek partililerimle kol kola, omuz omuza mücadele etmeye hiç ara vermeden devam edeceğim. Ancak bunu yaparken artık arkamda kimin olduğuna ve ne yaptığına çok daha dikkatli bakacağım.

20 yıllık Gazimağusa Belediye Başkanlığım süresince bana destek olan ayırımsız herkese bir kez daha teşekkür eder, yeni dönemin kentime ve hemşerilerime hayırlı olmasını dilerim.