O kara gecenin üzerinden tam 1 yıl geçti. Ne var ki Hiç kapanmayacak bir yara ile geçen bu yılda yapmamız gerekenleri tam anlamıyla yaptığımızı söylemek pek mümkün değil.

Çadırda, çamurda, konteynerde eğitim yapmayı koşullarını zorladık ama bir türlü okul binalarımız yenileyemedik.

Yaşadığımız eğitim sorunlarına çare olamayan yeni okul binalarımız var. Sanırım okulun ne demek, okul binasının ne demek olduğunu pek anlayamadık.

Okul binası, üç ayrı ekosistemden oluşmaktadır.  Bunlardan ilki, okulun kendi fiziksel özellikleridir. İkincisi, öğrencilerin öğrenmelerinin gerçekleştiği eğitim-öğretim ortamlarıdır. Üçüncüsü de okulun iletişim ve etkileşimde bulunduğu sosyal ve toplumsal çevresidir.

Okulun fiziksel özellikleri en önemli ekosistemidir. Okulun fiziksel ekolojisi, binanın güvenlik ve etkililiği ile yakından ilişkilidir. Bir okul çevresinin tasarımı ve kullanılış şekli çoğunlukla fark edilmemesine rağmen, öğrenci ve çalışanların davranışlarını önemli ölçüde biçimlendirmektedir. Birçok ülkede yaşlanan ve kalabalıklaşan okulları tamir etmek veya yenilemek, üstünde durulan en önemli konulardan biridir.

Bir toplumda yeni bir okul inşa edilmesi en titiz, planlı ve programı davranılması gereken unsurdur. Çünkü inşa edilecek okulların en az 50 yıl kullanılabileceği hesaba katılmalıdır. Ne var ki bizde okul binası inşa etme anlayışı, inşaatın en hızlı ve en ucuz şekilde bitirilmesini içeriyor. Oysa günümüzün anlayışında, okulun tasarımının eğitim-öğretim faaliyetlerini nasıl etkileyeceği tasarımın ve inşaatın en önemli unsuru olarak kabul edilmektedir.

Bir okul binasını yapma veya yenileme sürecinde temelde üç şeyin dikkate alınması gereklidir: (1) Okulunun sağlamlığı, güvenliği ve esnekliği, (2) okuldaki uygulanan programlar ve (3) okuldaki alanların kullanılış şekli.

Daha açık bir ifadeyle söyleyeyim; mevcut okul binalarının şartlarını iyileştirmenin yanı sıra, yeni okul binalarının da geleceğe uygun bir şekilde tasarlanması çok önemlidir. Okullarımızın bugünkü durumların her anlamda yetersiz kaldığı ortadadır. Bu binaların aynılarını yapmak bize bir şey kazandırmayacağı gibi mevcut okullarımızdan çok daha yetersiz, çok daha güvensiz ve çok daha eksik öğretim ortamları ile yapmanın eğitim sistemine de topluma da anlamlı bir katkısı olmayacaktır.

Kısacası, okul duvar ve tuğlalardan oluşan bir bina değildir. Okul, sağlam, güvenli ama aynı zamanda estetik ve esnek olarak tasarlanmış “yaşayan-öğrenme ortamı” olarak inşa edilmelidir.

Buraya Dikkat

Çocuklarınızın Risk Almasına İzin Vermiyorsanız,

Onlara Zarar Veriyor Olabilirsiniz

Yukarıdaki başlık, hafta sonu okuduğumun bir makaleden alınmıştır. İşte o makalede anlatılanlardan kısa bir özet

Riskli oyunlar üzerine bir araştırma, çocukların aslında başa çıkabilecekleri ‘dozda’ riski göze almaları gerektiğini gösteriyor. Bu olgulardan mahrum bırakılmış çocuklar, nihayetinde daha kaygılı insanlara dönüşüyorlar. Kendi cesaretlerini toplayabilmekten, kendi oyunlarını organize etmekten ve kendi çatışmalarını çözmekten aciz kalıyorlar. Asla yollarını kaybetmemiş ve evlerinin yolunu bulmak zorunda kalmamış, korkmamış ve sonrasında da bir şeyi başarmamış oluyorlar. Başa çıkma becerileri yetersiz kalıyor.

Günümüz çocuklarının önceki jenerasyonlara göre kendi başlarının çaresine bakmakta daha fazla zorlanmalarının nedeni bu olabilir. Çocuklar pek çok riskten ve sıkıntıdan korunduklarına, yetişkinliklerinin ilk yıllarında bunlara karşı aşırı duyarlı hale geliyorlar. Bu (aşırı kaygı) belki de sadece ‘güvenli alan’ isteğinden ibaret. Ancak bu, bu öğrenciler güvende değil anlamına gelmiyor. Ama belki de bir şeyler onları kaygılandırdığı ve bunu kimse durdurmadığı (şimdiye dek hep ebeveynlerinin yaptığı gibi) için böyle hissediyor olabilirler.

Anlayana Gülmece

Biyoloji

İngiltere’nin saygın kız kolejlerinden birinde biyoloji öğretmeni öğrencilerden Miss Perkins`a:

• Söyle bakalım, insan vücudunda uyarıldığında normal büyüklüğünün altı katına ulaşan organ hangisidir?

Öğrenci, yüzü kızararak

• Bana bu soruyu sorduğunuzdan ailemi haberi olacak" der.

Öğretmen aferin dedikten sonra Miss Perkins`a dönerek;

• 1- Dersine hiç çalışmamışsın bundan ailenin haberi olacak…
• 2- Aklın fikrin sürekli kötü şeylerde bundan da ailenin haberi olacak…
• 3- İlerde çok büyük hayal kırıklığına uğrayacaksın…

Okumuş muydunuz?

Yaşamak şakaya gelmez, büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın.

Nazım Hikmet