Yaklaşık 20 gün sonra, yeni eğitim dönemi için okullar açılacak…

Öğretmenler Yasa’sı gereği 1-15 Temmuz tarihleri arasında yapılması gereken öğretmen nakillerinde büyük bir gecikme yaşandı… KTOEÖS ile varılan mutabakat sonucu Genel Ortaöğretim ve Mesleki Teknik Öğretim okullarındaki öğretmen nakilleri geçtiğimiz hafta sonuçlandı. İlan edildi ve onaylanması için Kamu Hizmetleri Komisyonu’na gönderildi. Ancak yaşanması muhtemel sorunlar henüz çözümlenemedi.

Ortaöğretim ve mesleki teknik öğretimdeki nakillerle ilgili, hem okul müdürü hem de öğretmen arkadaşlardan çok sayıda şikayet mesajı aldım. Şikayetlerinde ne derece haklılar bilmiyorum ama öğretmen ihtiyaçlarının sağlıklı belirlenmediği bu nedenle de nakillerin hatalı olduğu dile getiriyorlar…

Ancak gözlerden kaçmaması gereken çok daha önemli bir sorun var: Okullar öğretmensiz kalabilir… Yani geçtiğimiz öğretim yılında yaşadığımız o büyük eğitim kayıplarına bir yenisi hatta daha da derini bu öğretim yılında yaşanabilir…

KTOEÖS web sayfasında yayımladığı öğretmen nakilleri ve bu nakiller sonrasında oluşan öğretmen münhal listeleri dikkate alındığından sorunun büyüklüğü gözler önüne çıkıyor… Bu listelere göre Genel Ortaöğretim ve Mesleki Teknik Öğretim okullarına toplam 85 öğretmen, 2 okul müdür, 2 müdür muavini nakli gerçekleşti.

Ne var ki bu nakiller sonucunda kırsal bölgelerdeki neredeyse tüm okullarda öğretmen ve okul yöneticisi açığı ortaya çıktı. “Dipkarpaz Recep Tayyip Erdoğan Ortaokulu, Lapta Yavuzlar Lisesi, Polatpaşa Lisesi, Erenköy Lisesi, Lefke Gazi Lisesi, Esentepe Ortaokulu, Gazimağusa Meslek Lisesi, Karpaz Meslek Lisesi, Güzelyurt Meslek Lisesi, Cengiz Topel Endüstri Meslek Lisesi” ciddi boyutta öğretmen eksiği olan okullar…

İlköğretimle ilgili ise henüz hiçbir adım yok. İlköğretim okullarına yönelik öğretmen nakilleri yapılmamış, muhtemel münhal kadrolar belirlenmemiş. Yani bu alanda durum daha da vahim…

Öte yandan ortaya çıkacak münhal kadroları dolduracak yetkili kurum olan Kamu Hizmetleri Komisyo’nu, seçim yasakları nedeniyle birçok sınavını askıya aldı. Dahası bugün işe başlasa, öğretmenlerin atamasını en erken Ekim ayı ortalarda gerçekleştirebilir. Bu arada da Kamu Hizmetleri Komisyo’nun Sınav İşleri Müdürü henüz atanmış değil. Tam bir kaotik durum…

Kısacası, okullarımız öğretmensizlikle karşı kaşıya… Bu yıl da çok büyük eğitim kayıpları yaşanacağı görünüyor… Acil ve ivedi tedbir lazım…

Eğitim, plansızlığa kurban ediliyor… Kaybeden çocuklarımız, gençlerimiz, geleceğimiz oluyor…

***

Aklınızda Bulunsun

“Testmatik” Öğrenci Yetiştirmeye Devam Mı?

GCE – A Level sonuçları, geçtiğimiz haftanın en önde gelen eğitim gündemlerinden birisi oldu. Gazete sayfaları öğrencilerimizin başarılı sonuçlarını ile doldu taştı… Bu programları takip eden çok sayıda öğrencimiz birçok dersten, çok yüksek düzeyde başarılı sonuçlar aldı… Bu sınavlarda başarı gösteren tüm öğrencilerimize tebrikler…

Eğitimde başarılı sonuçların ortaya çıktığını görmek, bir eğitim bilimci olarak beni çok sevindiriyor… Çünkü eğitimde bugün aldığınız başarı, aslında geçmişte doğru olarak yaptığınız başlangıcın ispatıdır… Gazete sayfalarından taşarcasına yayımlanan 2013 IGCSE, GCE AS ve A-Level sonuçları geçmişte eğitim sistemine entegre edilmeye çalışılan “Yönlendirme Sınavı” uygulamasının doğruluğunun ispatı gibi…

Bu sınavın içeriğini oluşturan tüm sorular; ucu açık, beceriye dayanan, kavrama, uygulama ve analiz düzeylerini ölçebilen, öğrencinin kendi çıkarım, yaratıcılık ve karar verme süreçlerini taşımaktaydı. Yani tam da uluslararası sınavlar olan GCSE, GCE AS ve A-Level sınavlarının yaklaşımlarında olduğu gibi…

Oysa bizim genel eğitim sistemimiz bu olgulardan çok uzakta… Eğitim sistemimiz içerisindeki birçok uygulama, ezberlenmesi ve sorulduğunda yanıt verilmesi gerekliliği üzerine kurgulanmış… Birlikte çalışma, ekip olmak, çıkarım ve analiz yapma gibi özellikleri ara ki bulasın. Test çözme üzerine odaklanmış ve bu nedenle de “testmatik” öğrenciler yetiştirdiğimiz bir yapılanmamız var ne yazık ki…

Eğitim sistemimiz adına yanıtlanması gereken önemli bir soru: “Testmatik” öğrenciler yetiştirmeye devam edecek miyiz? Yoksa akademik ve sosyal açıdan güçlü, üst düzey düşünme becerileri kazanmış öğrenciler mi?

***

Anlayana - Gülmece

Akıl ve Yaratıcı Çözüm

Bir akıl hastanesi ziyareti sırasında, adamın biri doktora sorar:
- Bir adamın akıl hastanesine yatıp yatmayacağını nasıl belirliyorsunuz?
Doktor yanıtlar:
- Bir küveti su dolduruyoruz. Sonra hastaya üç şey veriyoruz: bir kaşık, bir fincan ve bir kova. Daha sonra kişiye küveti nasıl boşaltması gerektiğini soruyoruz. Siz ne yaparsınız?
Adam:
- Hımmm… Anladım. Normal bir insan kovayı tercih eder. Çünkü kova hem kaşıktan hem de fincandan büyük…
- Hayır der doktor… Normal bir insan küvetin tıpasını çeker…

Ders: Akıl, sadece bize sunulanların dışında yaratıcı çözümler bulmaktır.