Okuyorum

Okuyorum

Okuyorum

A+A-


Yurdagül Akcansoy

 

Bu hafta sonunda sağlık sorunlarım çözümlendi ve işimin başına döndüm. Çoğu zaman monotonluktan sıkılsak da o monoton durumdan çıktığımız zaman ise eski durumumuzu özlüyoruz. Nisan ayı başladı… ‘Bahar havası’ diyesim var ama sanırım yazın kokusu gelmeye başladı. Hava ise ısınmaya devam ediyor… Günleriniz bahar tadında olsun. Mutlu haftalar.

YENİ ÇIKANLAR


Anadolu’da Roma Hakimiyeti
Gürkan Ergin, İş Bankası Yayınları

Roma, Anadolu'ya resmen ayak bastığı MÖ 129'dan itibaren farklı kesimlerin katıldığı çok çeşitli isyan ve huzursuzluklarla baş etmek zorunda kalmıştır: bir ütopyanın peşinden gidenler, bir gecede 80.000 Romalıyı katleden şehirler, korsanlar, haydutlar, araba yarışı takımlarının taraftarları, din adına öldürenler, bir sahte imparatorun ardına takılanlar...


Sarık ve İstanbulin
( Osmanlı İmparatorluğu ile Avrupa: XIV-XX. Yüzyıllarda çatışma ve Karşılıklı Hayranlık)

“Osmanlı İmparatorluğu ile Hıristiyan Avrupa'nın arasındaki büyük savaşlar iki tarafta da iyi bilinir: Konstantinopolis'in fethi, Viyana Kuşatması, İnebahtı Savaşı... Ancak sultanın tebaası ile Hıristiyanlar arasında yalnızca çatışma ve silahlardan ibaret bir ilişki yoktu.
Tarihçi Jean-François Solnon, XIV. yüzyıldan XX. yüzyıla dek, Osmanlılarla Hıristiyan Avrupa'nın ortak tarihini, kültürel alışverişini ve zaman içinde birbirleri hakkında değişen algılarını inceliyor. Bu ilişkinin siyasi ve askeri kaygıların yanı sıra elçilik heyetleri, sanatçılar ve seyyahlarla belirlendiğini ortaya koyup aradaki çatışmanın ve karşılıklı hayranlığın zengin tarihini anlatıyor.”


İslam Orduları
(600-1100)
David Niccole, İş Bankası Kültür Yayınları

Ortaçağ boyunca Hıristiyan Avrupa'nın gerçek anlamda tek alternatifi ve 'medeni' komşusu İslam dünyasıydı. Arap halklarının 7. yüzyılda İslam'ı kabul etmelerini müteakip bir fırtına gibi Arabistan'dan çıkmaları dünya tarihinin en olağanüstü dönüm noktalarından biridir. Yüzyıl sona ererken İslam halifeleri Atlantik Okyanusu'ndan Hindistan'a, Güney Arabistan'dan Orta Asya'ya kadar uzanan, Roma İmparatorluğu'ndan bile daha geniş bir coğrafyaya hükmediyorlardı. Avrupa ile Hıristiyanlığın en uzun ömürlü ve kökten rakibi sıfatıyla Batı kimliğinin gelişiminde de belirleyici bir rol oynayan İslam ehlinin başarısında, askeri teşkilat ve taktiklerin en hayati unsurlardan biri olduğu şüphe götürmez bir gerçektir. Birinci Haçlı Seferi 1099'da Ortadoğu'ya ulaştığı esnada, İslam kültürü Araplar, Farslar ve Türklerin başını çektiği çok sayıda etnik grubu özümsemiş bulunuyordu. Bu toplumların her biri İslam harbiyesine değişik özellikler kazandırdılar.


Hezeyan
Laura Restrepo, Ayrıntı Yayınları

Laura Restrepo, gerçeklikle düşselliği, tarihle haberciliği bir araya getiren tarzıyla tam da Kuzey Amerika edebiyatının büyülü gerçeklikle kirli gerçeklik arasındaki sınırında duruyor. Kurmacanın verdiği özgürlükle, gerçekleri kendi yorumlarını katarak genişleten Restrepo romanlarının ikili bir karakteri var: Katı bir gerçekçiliğe karşı zengin bir hayal dünyası. Restrepo, bu romanında, klasik tragedyalara özgü temaları kullanmış. Ön planda okuru hemen içine çekecek bireysel dramlar; gizem, aşk, ihanet, karmaşık ilişkiler yer alıyor. Arka planda ise Kolombiya'nın çatışmalı ve acılı tarihi...

İslam Topraklarında Otoriter Rejimler
Pierre-Jean Luizard, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları

“İslâm topraklarında laiklik fikri, öncelikle Batı hâkimiyeti altına girmiş topraklarda ortaya çıkmış, daha sonra bu örneklerle Müslüman başka ülkelere yayılmış; kimi zaman başarıya ulaşmış, kimi zaman da başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Ancak, her ülkenin kendi tarihi ve konjonktürüyle gelişimi ve sonuçları farklı olmuştur. Türkiye, laikliğin entegrasyonunda başarılı olabilmişken, diğer Müslüman ülkelerde tam bir uyum sağlanamamıştır. Çalışmalarını CNRS’de (Fransız Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi) sürdüren Pierre-Jean Luizard karşılaştırmalı olarak İslâm topraklarında otoriter laikliğin izini sürmekte; nedenlerini, gelişimlerini ve sonuçlarını Türkiye, İran, Arap coğrafyası ve Kuzey Afrika özellerinde ortaya koymaktadır. Türkiye ve İran örnekleri başlangıçta birbirleriyle benzerlikler gösterse de hem toplumların farklılıkları, hem de yıllar içindeki uygulamalar nedeniyle gelişimleri birbirlerinden tamamen ayrılır.”


Gümüş Karası Deniz
Susan Fletcher, Can Yayınları

“Parla Adası sakinleri içlerinden birinin kaybı için hâlâ yas tutarken, günlerden bir gün, Tom'u alıp götüren deniz adanın kumsalına perişan bir adam bıraktı.
Adı, sanı, kimliği yoktu adamın.
Kimi ona kuşkuyla yaklaştı, kimi denizin Tom'u geri getirdiğini düşündü. Ancak kocası Tom'un özlemiyle yüreğine kilit vurmuş olan Maggie, bu yabancının beraberinde çok değerli bir şey getirdiğini hissediyordu.
Ada sakinleri için hayat, usul usul değişmeye başladı.”


İmgeden Yoruma
Halime Yücel, Ayrıntı Yayınları

İmgeden Yoruma başlıklı bu kitap, öncelikle imgeyi tanımlayarak, imge türlerini sınıflandırıyor, imge ve algılama ilişkisini ele alıyor. İmgenin toplumsal yaşamda giderek artan önemini kavrayabilmek için imge ve insan bağıntısının kısa bir tarihine yer veriyor. Böylece imgeyle ilgilenmenin, insanlıkla ve kültürle ilgilenmek anlamına geldiğini ortaya koyuyor. İmgenin insanlığın doğuşundan bu yana düşünceye, simgeselliğe ve estetik gereksinimlere eşlik ettiğini gösteriyor. İmgenin bu kadar tartışmalı bir kavram olmasının nedeninin gerçeklikle bağıntısından kaynaklandığı düşüncesinden yola çıkarak, imge konusundaki sakınımlarını dile getiren dinlerin, düşünürlerin savları ışığında imge ve gerçeklik bağıntısını irdeliyor; imge konusundaki güncel sorgulamalara yer veriyor.

 

***

KİTAP DÜNYASI…

İtalyan Kültür Merkezi, İtalyan Büyükelçiliği, İtalyan Başkonsolosluğu, Boğaziçi Üniversitesi ve Şehir Üniversitesi'nin birlikte İstanbul'a getireceği Umberto Eco, iki etkinliğe katılacak.

Kahve Dünyası ve Can Yayınları kahve ve kitap konseptini birleştirerek büyük bir işbirliğine imza atıyor.

Londra Kitap Fuarı'nda odak ülke Türkiye olarak açıklandı.
Londra Kitap Fuarı'na aralarında Elif Şafak, Perihan Mağden, Ahmet Ümit, Ece Temelkuran gibi yazarların bulunduğu yaklaşık 20 Türk yazarın katılması bekleniyor.

Amerikalı yazar William Faulkner'dan kalan koleksiyon açık artırmayla satışa çıkarılıyor. Koleksiyonda Faulkner'ın Nobel madalyası, edebi metin taslakları, mektupları ve çizimleri var.

Can Yayınları’nın kurucusu Erdal Öz’ün anısını yaşatmak için ailesi tarafından her yıl düzenlenen Erdal Öz Edebiyat Ödülü, Cemil Kavukçu’ya verildi.

Bu haber toplam 1170 defa okunmuştur
Adres Kıbrıs 101. Sayısı

Adres Kıbrıs 101. Sayısı