Okuyorum

Okuyorum

Okuyorum

A+A-


Yurdagül Akcansoy

Bu hafta yine yeni kitapları sizlerle buluşturuyorum. Sevgili Okan Dağlı, Sokak Sokak Mağusa isimli kitabını okurla buluşturdu. Lefkoşa ile ilgili anılar, yazılar, söyleşiler, anlatılanlar çok olmamakla birlikte vardır. Fakat Mağusa ile ilgili bir şeyler okumak, tarihini öğrenmek isterseniz, yazılanlar o kadar azdır ki neredeyse bulamazsınız. İşte Okan Dağlı tam da bunu düşünerek kitabını yazmış. Daha kitabı okuma fırsatı bulamadım ama Mağusa’yı çok merak ediyorum. Okumalarınız bol olsun… Mutlu haftalar…


Yeni Çıkanlar


Sokak Sokak Mağusa
Okan Dağlı

“Binlerce yıllık kale kentinin sokaklarında dolaşacaksınız. Uzun yıllar boyunca Kıbrıs’a başkentlik de yapmış bu antik kent, Orta Çağ’ın tüm asilliğini üzerinde hala daha ilk günkü gibi barındırmaya devam etmektedir.”
Mağusa’nın tarihini, sokaklarını ve geçmişini anlatan bir kitap.


Ben Bir Ağacım
Orhan Pamuk, Yapı Kredi Yayınları

“Orhan Pamuk, diğer kitaplarından bu parçaları kitaba alırken metinlere dokundu, eski yazılarını değiştirdi, cümleler, paragraflar ekledi, başlıklar koydu. Pamuk'un kırk yıllık yazarlık hayatının en güzel sayfalarından yapılan bu seçme hem onun yeni ve genç okurlarının, hem de yazarın eski takipçilerinin ilgisini çekecek.
  Kitabın kalbinde, hakkında hayaller kurmaktan hoşlandığım iki konu var: Tarihin esrarlı yüzü ve çocukluk ve öğrencilik yıllarının hatıraları. Romanlarımda ve düzyazılarımda bu iki kaynağa hep geri döndüm. Her seferinde de iki konunun kafamda iç içe geçtiğini hissettim. Yani: Tarihin çocuksu yanı ile çocukluğun tarihsel yanı."


18. Yüzyılın İkinci Yarısında Darphane-i Amire
Ö. Faruk Bölükbaşı, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları

Darbhâne-i Âmire'nin teşkilatı, personeli, nasıl para bastığı, emisyon hacmi, para basarken kıymetli madeni nasıl temin ettiği, İstanbul piyasasındaki sarraf ve simkeş gibi esnaf gruplarıyla ilişkileri, 18. yüzyılın ikinci yarısında yaşanan savaşların finansmanına katkısı gibi hususlar oldukça ayrıntılı bir şekilde ele alınmaktadır. Bütün bu nedenlerle 18. Yüzyılın İkinci Yarısında Darbhâne-i Âmire, Osmanlı iktisat, maliye ve teşkilat tarihi için temel bir başvuru eseri niteliği taşımaktadır.


Çıplak ve Yalnız
Hamdi Koç, Doğan Kitap

“Küçük ve yalnız olduğunu sanan bir kahramanın "büyük ve kanlı" bir geçmişe yaptığı yolculuk...
  Amcam ölünce ilk bana haber verdiler. İnanmadım. Olmaz öyle şey, dedim. Oldu valla, dediler, amcan öldü. Ya tabii ki ölmüştür, ayrı konu, ama ilk bana haber verdiğinize inanmıyorum, dedim. İnan, dediler, ilk sana haber verdik. Sustum ve benimle konuşan nefesin arkasındaki boşluğu dinledim. Yalan olsa bir hışırtısı, bir kıpırtısı, bir şeysi mutlaka duyulurdu. Doğru söylüyorlardı. Cidden amcam ölmüştü ve ilk bana haber veriyorlardı. Çok duygulandım. Hayatımda ilk kez bir konuda ilk akla gelen isim oluyordum. “


Satranç
Stefan Zweig, Panama Yayıncılık

Mirko Czentovic, on iki yaşında yetim kalınca iyiliksever bir rahibin himayesine girmiştir. Zekâsından şüphe duyulan ve önemsenmeyen bu çocuğun, tesadüf eseri bir satranç dehası olduğu ortaya çıkar.
Ve Mirko yıllar sonra dünya satranç şampiyonu olarak karşımızdadır.

 

Robert Capa’yı Beklerken
Susana Fortes, Doğan Kitap

“20. yüzyıl savaşlarının en çarpıcı görüntülerini insanlığın belleğine kazıyan fotoğraflar için deklanşöre basan kişidir "Robert Capa". Bir efsane isim. Bu efsaneyi yaratan da tutkulu bir aşktır. Capa'nın yoldaşı ve meslekdaşı Gerda Taro ile yaşadığı maceralı ilişki.
Ama kendini ona en yakın hissettiği zaman Hanoi'nin birkaç kilometre uzağında, Doai Than yolunda olduğu andı. Capa uzun zamandır hiçbir şey hissedemeyinceye dek içerek ciğerlerine zarar veriyor, artık onsuz yaşamaktan bıkmış, öldürülmek için imkânsızı uyguluyordu. Sıcaklık, nem, tahtakurularıyla dolu sefil oteller, seher güneşinin altındaki pirinç tarlalarının parıltısı, balıkçıların tarlaların üzerinde dalgalanan sallanan sandalyelerinin kırılgan sırıkları, toprak yollarda yalın ayak pedal çeviren genç kızların salyangozları andıran şapkaları, dağların taze yeşili, bir pagodanın altın rengi sivri kuleleri, buzlu çay termosu, uçakların uğultusu, uzun çalıların arasında dolanan, dört bir yandaki Viet Minh askerleri.”


Buralar Bıraktığın Gibi
Murat Uğurlu, İletişim Yayınları

“Çocukmuşsun sen daha o zaman, minnacıkmışsın. Annenin
bağrışlarına uyanmış, tuvaletin kapısına yığılıp kalan babanı oyun oynuyor sanmışsın. Sen bunları anlatırken Çiçek, saçların ne güzeldi, evet ben böyle düşündüm. Zaten hep güzeldi ama, o gün daha bir güzeldi çünkü çok mutsuzdum. 'Baban taburcu olsun, bizim oranın yaylalarına gidelim,' demiştin de, çıkarken nefes nefese kalırım, bir de benim kalbimle uğraşırsın dediğimde sıcacık gülmüştün."

Kitap Dünyası…

Aslı Tohumcu’nun, üç kitaptan oluşan “Bolbadim Günlükleri” dizisinin ilk iki kitabı olan Kaya Çıkmazı’ndaki Okul ve Batık Şehrin İşareti, Günışığı Kitaplığı’nca yayımlandı.

Sibirya’nın Tümen kentindeki binalardan birinin cephesi, dev bir kitap rafına dönüştü. Kentteki ressamların edebiyat bulvarı oluşturma çabaları sayesinde pek çok yer resimlerle donandı. İnsanlar asfalt, havalandırma penceresi ve çitlerde sevdikleri kitapların kahramanlarını görüyor.

İstanbul Emniyeti, bu yılın ocak ayından itibaren düzenlenen 436 operasyonda yaklaşık 12 milyon lira değerinde 2 milyon 383 bin 859 korsan ürün ele geçirdi. Korsan DVD ve kitap basan 472 kişi yakalandı.

Bu haber toplam 1378 defa okunmuştur
Adres Kıbrıs 120. Sayısı

Adres Kıbrıs 120. Sayısı