Okuyorum

Okuyorum

Okuyorum

A+A-

Yurdagül Akcansoy

Bu hafta okuduklarımı bitirip yeni kitaplar okumaya başladım. Khalid Hüseyni’nin kitabını bitirdim. Bu sayfalarda sizlerle de düşüncelerimi gelecek haftalarda paylaşacağım. Bugünlerde Ali Özuyar’ın sinema ile ilgili birkaç kitabını okuyorum. Okumalarınız bol olsun… Mutlu haftalar…


Yeni Çıkanlar

Yavru Ceylan
Magda Szabo, Yapı Kredi Yayınları

Yavru Ceylan'ın kahramanı Ezster, kırsal Macaristan'ın acımasız koşullarında, yoksul düşmüş seçkin bir ailenin çocuğu olarak yetişmiştir. Hayatını aşağılanma ve yoksulluğu tanıdığı çocukluk yıllarından başlayarak, kronolojik olmayan bir dizi iç monologla anlatır. Hem toplumsal hem duygusal anlamda bir dışlanmayı yaşamış, ayakta kalmak ve sevgi için sürekli ama karşılığı alınmamış bir mücadele vermiştir. Şimdi zengin, başarılı, ünlü ve sevilen bir aktristir. Acılarının nedenini anlamak ve meydana çıkarmak için geçmişini didiklemektedir.


Gönül Semaveri
Deniz Bölükbaşı, Doğan Kitap

“Bir zamanların İstanbul'u ve azınlıklar, Ermeni meselesi ve Kıpçak kültürü, Puşkin ve ünlü Rus şairlerden Nazım Hikmet ile Necip Fazıl'a uzanan, hareketli, akıcı bir dönem romanı
Haydarpaşa'dan kalkan Doğu Ekspresi'nin iki yolcusu...Hayatın sillesini yemiş ve engebeli yokuşlarda yürümek zorunda kalmış, yıllar sonra Erzurum'daki köyüne dönen Recep… Anna Karenina tutkunu, genç ve gizemli "Kara Kız"...”


Şirket Dağılırken
Murat Belge, Ka Yayınları

“2002'den bu yana Türkiye, tarihinin özgül bir evresine girdi. Birçok şey geçmişte olduğundan çok farklı biçimlerde ayrışmaya başladı. Bu dönem boyunca "devletçi" ve "ulusalcı" gelenek üstüne her zamankinden fâzla yazdığıma dair bir izlenimim var, çünkü bu on yıllık mücadeleyi ciddi bir yapı değişikliğinin gerçekleştiği bir süreç olarak gördüm ve bunu çeşitli yönleriyle deşmeye, anlaşılır kılmaya çalıştım. AKP'Iİ tarihimizin ikinci on yılına girmeye yaklaşırken bir "yapı" değil ama bir "rol" değişikliği su yüzüne çıkmaya başladı. "Baskı uygulama" olarak bellediğiniz şeyi "yapan" değişti. Ama "baskı uygulama" konusunda önemli bir değişiklik yok. Bu tabii ilginç bir süreç ye "aktör" değişikliği de son analizde iyi incelenmesi gereken bir fenomen. "Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur" aforizmasmı pek bir benimsemişizdir. "Sağlam devlet sağlam toplumda bulunur" diye bir aforizmamız işe yoktur. Aynı mantık bunu da geçerli kıldığı halde nedense bunu düşünmeyiz, söylemeyiz. Bağımlılık ilişkisini tersinden kurarız.”


Edebiyat ve Yeni Zamanların Kültürü
Semih Gümüş, Can Yayınları

“Semih Gümüş'ün, "Eleştirinin Saati" başlığı altında topladığı yazıları, Edebiyat ve Yeni Zamanların Kültürü'yle devam ediyor. Gümüş, son dönem edebiyatımızın hem önde gelen eleştirmenlerinden biri hem de kayıtçısı. Bu kitabındaki yazıları yakından okuyunca göreceksiniz ki yazar, yalnızca yeni kitapların bir değerlendirmesini yapmıyor, edebiyat dünyamızı da tüm sorunlarıyla kuşatıyor. Yazarın görünür olma çabaları, nitelikli edebiyatın okura ulaşmada yaşadığı sorunlar, genç yazarların edebiyat okuruna tanıtılması, ödüller, eleştiri kavramının sınırları ve yanlış anlamaların saptanması...”


İdeoloji ve Modern Kültür
John B. Thompson, Dipnot Yayınları

"Thompson, kitle iletişiminin damgasını vurduğu modern çağda ideolojinin rolü üzerine ustalıklı, kapsamlı ve derinlikli bir çalışma kotarmış. Alandaki jargonun yarattığı sıkıntıları aşma, kafa karışıklığını giderme, devasa bir niceliğe ulaşmış olan farklı düşünce ve araştırma çabalarını aydınlatma konusunda az bulunur bir yeterliğe sahip olan bu eseri, ideoloji kavramına, kitle iletişimi analizine, derin-yorumsamacı yönelimin pratik sonuçlarına ve toplum kuramının modern kültür açısından taşıdığı eleştirel potansiyele ilgi duyan herkes sürükleyici, provokatif ve vazgeçilmez bulacak."


Kaybolma Numarası
Mette Jakobsen, Doğan Kitap

Karla kaplı bir adanın hikâyesi bu. Haritalarda bulamayacağınız kadar küçük bir adanın… Minou’nun hikâyesi. Küçük bir kız Minou ama bütün filozoflar gibi yürüyüş yapmanın mutlak gerçeğe ulaşmakta önemli bir araç olduğunu düşünüyor. Bir gün kıyıya vurmuş bir oğlan cesedi buluyor Minou. Oğlanın dudakları tam bir sırrı söylemek üzereymiş gibi kıvrılmış. Erzak gemisi gelene kadar, üç gün evlerinde kalacak bu sessiz misafir. Minou’nun da büyük bir sırrı var. Tam bir yıl önce elinde siyah bir şemsiye ile yürüyüşe çıkan ve bir daha geri gelmeyen annesiyle ilgili. Adanın tüm sakinleri, babası, Rahip ve gerçek bir sihirbaz olan Kutucu, annesinin öldüğünü düşünüyorlar. Ama Minou annesinin ölmediğini biliyor...


Ormanda Ölüm Yokmuş
Latife Tekin, İletişim Yayınevi

Ormanda Ölüm Yokmuş, doğanın kucağında, zamandan azade bir hikâye anlatıyor. Resim yapmayı bırakmış ressam Emin ile öyküler yazıp biriktiren Yasemin'in, kendilerine ve hayata hesap veren uzun sohbetine şahit oluyoruz romanda. Düş kırıklığıyla sonlanmış aşklarını geride bırakarak ormana sığınmış bu iki yakın arkadaş, birbirlerine tutunarak ormanın kuytularına doğru yol alıyorlar. Latife Tekin şiirselliğin zirvesinde gezinen anlatımıyla karamsarlığa düşmüş bir erkeği ve onu ayakta tutmaya çalışan bir kadını tutkuyla resmediyor. Yaprakların, taşların, kuşların gölgesinde sarsıcı bir içsel yolculuk hikâyesi.

Kitap Dünyası…

Makedonya Uluslararası 2013 Tabernakul Edebiyat Ödülü'ne Orhan Pamuk ve Rus yazar Viktor Erofeyev layık görüldü.

Man Booker Roman Ödülü, 28 yaşındaki Yeni Zelandalı yazar Eleanor Catton’a verildi. Catton, bu prestijli ödülü kazanan en genç isim oldu.

Orhan Pamuk'un Masumiyet Müzesi'nin kataloğu olarak hazırladığı 'Şeylerin Masumiyeti' Mary Lynn Kotz ödülünü kazanarak geçen yıl Amerika’da yayımlanmış 'en iyi müze ve sergi kataloğu' ile 'en edebi sanat kitabı' seçildi.

Bu haber toplam 1322 defa okunmuştur
Adres Kıbrıs 130. Sayısı

Adres Kıbrıs 130. Sayısı