Okuyorum

Okuyorum

Okuyorum

A+A-


Yurdagül Akcansoy

Bu hafta yine sizin için yeni kitaplar seçtim. Yarı yıl tatilinin başlaması ile yoğunluk ve sınav kağıtları bitince şubat ayının on beş gününü roman okuma ile değerlendirmek istiyorum. Biriken romanlarımın bir kısmını okumayı düşünüyorum. Özellikle gençlerin ve minik okurların da tatilde bilgisayarları biraz bir kenara bırakıp kitap okumalarını öneriyorum. Okumalarınız bol olsun…
Mutlu haftalar.

Yeni Çıkanlar


İstanbul Mayısta Bir Akşamdı
Selim İleri, Everest Yayınları

“Bu kez en eskilere dönmek, en eskileri yazmak istiyorum. Kim bilir 1960'larda hangi gündü. Tarih, sanat, mimarî, süslemecilik konusunda hemen hiçbir şey bilmediğim halde, camiin çinileri, kubbe pencerelerinden yansıyan ışıklar ortasında, rüyayı andırır bir etki bırakmıştı. O kadar çini ışıltısını, ancak çinilerde o kadar sır ışıltısına kavuşabilen narçiçeği kırmızısını, yeşili ve uçsuz bucaksız maviyi ilk kez görüyordum.”


189 Sayfa
Murathan Mungan, Metis Yayıncılık

“İsterim ki bu kısa yazılar, notlar okurun zihninde çakımlar uyandırsın. Ona yeni düşünceler, duygulanımlar, yaklaşımlar esinlesin. Buluştukları sayfada yazarın ve okurun çakmak taşlarının sürtünmesiyle zihinleri kıvılcımlandırsın; ruhumuzun ve aklımızın göğüne ışık izi bırakan işaret fişekleri gibi parlayıp aksın. Hepsi bir yana çorbaya tuz olsa razıyım."


Franz Kafka Gibi yalnız
Marthe Robert, Can Yayınları

Franz Kafka birçok kültürün, tarihin ve dilin kavşağına konumlanmış bir yazardı; Prag'da doğmuş, o zamanlar Avusturya İmparatorluğu'nun parçası olan ve Çek milliyetçiliğinin geliştiği Bohemyalı bir Yahudiydi. Kendini ne Çekçe ifade ediyordu ne de Yidiş, Almancaydı dili. Hayatından da iki seçeneği tamamen dışlamıştı: Avusturya'ya, Alman kültürüne ya da Bohemya'ya topyekûn bir asimilasyon ve artık babasının bile kurallarınca yaşamadığı, atalarına ait bir Musevilik anlayışına dönüş. İşte en klasik, en cüretkâr modern sanat bu durumdan ve bu yırtılmadan doğdu.


Antikçağ Felsefesi
Çiğdem Dürüşken, Alfa Yayıncılık

Batı felsefe geleneğinin temelini oluşturan antikçağ felsefesi, ilk filozof kabul edilen Miletoslu Thales'le başlayıp Roma İmparatorluğu'nun çöküşüne değin sürer. Yaklaşık 1000 yıllık bir dönemi kapsayan bu süreç doğa araştırmalarıyla felsefi düşünmeyi başlatan ilk filozoflardan felsefenin seyrini insana yönelten Sokrates'e. temel taşlarını döşeyen Platon ve Aristoteles'e, Yonan kültürünü Hindistan'daki Indos kıyılarına kadar yayan Büyük İskender'in yel açtığı kültür ikliminde insan hayatına yeni bir yön vermeye çalışan Epikuros ve Stoa okullarına ve Platon felsefesini yeniden yorumlayıp zenginleştiren Yeni-Platonculuk ile erken dönem Hıristiyan düşünürlerine değin uzanır.


Türk Sinemasında Tarih ve Bellek
Senem Duruel Erkılıç, De Ki Yayınları

Sinemanın tarihle ve bellekle ilişkisi çok yönlü ve tartışmalı bir alandır. Birbirlerinden neredeyse koparılamayacak bir sarmal olan bu çok yönlü ilişki, bir taraftan sinemada düşünsel ve biçimsel olarak özgün yapımların ortaya çıkmasını sağlamış diğer taraftan ise zihnimizdeki geçmiş kurgularını güçlendirmiş ya da alt üst etmiştir. Bu yapıda geçmiş, beyazperdede bugünle ilişkilendirilerek canlanmış, geçmişe dair filmler gelecek kurgularına yön verebilecek potansiyeli içermiştir. Sinema çağının tanıklığını yaparken belgeledikleriyle ve kurguladıklarıyla aslında her zaman toplumsal bir tarih yazımı da yapmıştır. İşte tam da bu nedenlerle sinemada geçmiş anlatıları, iktidarların, devlet politikalarının, günlük siyasetin odağında olmuştur. Tarihin siyasal bir savaş meydanı olması ve otoriteye başkaldıranın da, bu başkaldırıyı boğmaya çalışanın da tarihin desteğini yanına almaya çalışması, tarihsel filmlerin salt birer sanat yapıtı olarak değerlendirilmesini imkânsız kılmıştır.


Çin’in İncisi
Anchee Min, Pegasus Yayınları

Zeki, inatçı ve ne olursa olsun bildiğini okuyan iki güçlü kadın… Evlilik, aşk ve annelik deneyiminin yanı sıra acımasız siyasi çatışmaların, savaşın ve sürgünün ortasında geçen yıllar…
Hıristiyan bir misyonerin kızı olan Pearl ve hırsızlık yaparak ailesinin geçimine yardım eden Söğüt sıradan bir hayat yaşarken tarihin seyrini değiştiren bir devrimle kendilerini birdenbire ihanet, işkence ve ölümle dolu bir dünyada bulurlar. İki kadının yolları, Çin'deki komünist devrim sonrasında uğradıkları fiziksel ve psikolojik şiddet yüzünden ayrılsa da hayat boyu süren dostlukları farklı kıtalarda olsalar bile devam eder…

--------------------------------------

Kitap Dünyası…

İstanbul Galatapera Kültür ve Sanat Derneği’nin 2013 Eylül ayında ikincisini düzenlediği, seçici kurulu Selim İleri, İnci Aral, Sezer Ateş Ayvaz, Mehmet Zaman Saçlıoğlu, İlknur Özdemir, Nemika Tuğcu ve Turhan Günay’dan oluşan, Selçuk Baran Öykü ödülü Pelin Buzluk ve Senem Dere arasında paylaştırılmıştır.

45. Kahire Uluslararası Kitap Fuarı “Kültür ve Kimlik” temasıyla 22 Ocak-6 Şubat tarihlerinde okurlarıyla buluşacak.

Kabataşlılar Derneği, 2003 yılından bu yana düzenlediği ‘Behçet Necatigil Edebiyat Onur Ödülü’nü bu yıl oybirliği ile Cezmi Ersöz’e verdi.

Bu haber toplam 1320 defa okunmuştur
Adres Kıbrıs 144. Sayısı

Adres Kıbrıs 144. Sayısı