1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. Olağanüstü durumlar ülkesi
Sami Özuslu

Sami Özuslu

Olağanüstü durumlar ülkesi

A+A-

 

Çok ‘olağan’ bir ülkede yaşamadığımız, ‘olağan’ bir devletimiz olmadığı, hatta Anayasamızda ‘olağan’ olmayan geçici maddeler yer aldığı için yaşamımız da ‘olağan’ olamıyor haliyle…
Cümlenin karmaşıklığı akıl karıştırıcı gibi olsa da, aslında durum gayet açık: KKTC ‘olağan’ bir ülke, ‘olağan’ bir devlet değil. Bu yüzden bu ülkedeki yaşam da o şekilde ‘olağan’ olamıyor.
Eğer ‘olağan’ bir ülke olsaydık zaten, herkes de bize ‘olağan’ gibi davranırdı.
‘Olağan’ ülke yurttaşları gibi geçerli birer adet pasaportumuz olurdu. Cebimizde birkaç pasaportla gezinmezdik!
Eğer ‘olağan’ bir ülke olsaydı KKTC, havaalanımızdan kalkan uçak bir başka ülkeye ‘touch down’ yapmak zorunda kalmazdı.
‘Olağan’ bir devletimiz olsaydı eğer, para basan bir Merkez Bankamız olurdu mutlaka…
‘Olağan’ olsaydı KKTC’de her şey, Anayasamızda ‘olağanüstü koşullar’ nedeniyle iç ve dış güvenlik bir başka ülkenin kontrolüne verilmezdi.
KKTC devleti ‘olağan’ olsaydı eğer, burada seçilmişler yerine bir başka ülkeden atanmış ‘süper vali’ tarafından idare edilmezdi.
Eğer ‘olağan’ olsaydı KKTC, ekonomisinden sosyal yaşamına kadar her konuda bu kadar olağan dışılıklar yaşanmazdı.
**
Buraya kadar yazdıklarımda ne bir abartı, ne bir enteresanlık, ne de ironi var.
Hepsi doğru, hatta eksik…
Hepsi biliniyor, kanıksanmış.
Herkes de biliyor ki KKTC’nin durumu hiç de ‘olağan’ değil.
Ancak tuhaf olan şu ki, kimileri KKTC’ye ‘olağan’mış muamelesi yapıyor!
‘Olağan’ ülkelerde, devletlerde yaşananlar örnek alınıp, sanki KKTC de ‘olağan’mış gibi, buraya uyarlanmak isteniyor.
KKTC’ye ‘olağan’ muamelesi yapılıp, dünya ölçeğindeki ‘olağan’ devlet ve ülkelerde geçerli teorilerin burada da geçerli olacağı savlanıyor.
Oysa ‘olağan’ olmayan bir ülkede ‘olağan’ işler yapmaya kalkmanın anlamı boşa kürek çekmektir.
Nitekim birçok konuda boşa kürek çekiliyor.
**
Defalarca yazdım, söyledim: Burada uygulanmak istenen birçok politika, Türkiye’den kopyalanıyor.
130 kiloluk bir adama ‘small size’ pantolon almak gibi bir şey yani!..
Türkiye’nin ne ölçeği, ne nüfusu, ne yüzçölçümü, ne sosyal ve kültürel yapısı, ne ekonomik ilişki biçimi, ne de tarihsel deneyimi burasıyla uyumlu…
Bunları bırakın…
KKTC ‘normal’ bir ülke değil ki!
Türkiye KKTC’nin gerçek anlamda ‘normal’ bir ülke olmasını ister gibi de gözükmüyor.
Daha doğrusu öyle bir planı, öngörüsü yok.
Ankara’dan reel olarak bakıldığında KKTC bir ‘toprak parçası’dır, bir ‘uç beyliği’dir, bir de ‘kara delik’tir!
İşin ‘vatan-millet’ edebiyatı kısmını geçtikten sonra geriye kalan ‘KKTC manzarası’ budur.
Askeri konularda zaten KKTC’nin fikrini alan yoktur. Ekonomik konularda da Ankara’nın gündemi ‘kara delik’in küçülmesi, bütçedeki gider kaleminin aşağıya çekilmesidir.
**
Bütün bunları neden yazdım, biliyor musunuz?
KKTC’yi ‘olağan’, ‘normal’ bir ülke ve devlet gibi göstermeye çalışıp, kimi teorilerle karşımıza çıkan bazen ‘çok bilimsel’, bazen ‘çok liberal’, bazen ‘çok dünyalı’ arkadaşlara gerçeği hatırlatmak için!..
Anlayan anladı.

Bu yazı toplam 1840 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar