“Olay siyasi bir hal aldı, vatandaş mağdur oldu”
İlk kez Eylül ayında patlak veren ve aralarında saygın hekim ile eczacıların da bulunduğu toplam 72 kişi bugüne kadar tutuklanarak, ‘Sahte Reçete Soruşturması’ kapsamında yargı önüne çıktı.
Hüseyin ÖZBARIŞCI
İlk kez Eylül ayında patlak veren ve uzun süredir kamuoyu gündeminin ilk sırasında yer alan ‘Sahte Reçete Soruşturması’ kapsamında bugüne kadar aralarında hekim, eczacı, sivil ve kalfaların bulunduğu toplamda 72 kişi tutuklanarak mahkemeye çıkarıldı.
Şu anda hiçbir tutuklunun bulunmadığı ancak tutuklanan herkesin teminatla serbest kalarak yargı sürecinin devam ettiği soruşturmada süreç, hekim ve eczacıları kaygılandırıyor.
Sürecin farklı yola saptığını aktaran hekim ve eczacılar, konunun siyasi bir hal aldığını, bunun sonucunda da, hem kendilerinin, hem de halkın mağdur edildiğini belirterek, “Çuvaldızı kendisine batırmayan bir kamu otoritesi var” şeklinde görüş bildiriyor.
Bu bağlamda, Kıbrıs Türk Eczacılar Birliği ile Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği dün Sayıştay Başkanlığı’na ‘Sahte reçete soruşturması’ kapsamında Sosyal Sigortalar Dairesi’ni denetlemesi için başvuruda bulundu, her iki birliğin başkanı da basın açıklaması yaptı.
Kıbrıs Türk Eczacılar Birliği Başkanı Umut Öksüz açıklamasında, süreç içerisinde hekim ve eczacılara daha yargı süreci tamamlanmadan “suçlu” gözüyle bakıldığını söyleyerek, kamu otoritesinin çuvaldızı kendisine batırmadığına değindi.
Öksüz’ün ardından söz alan Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Ahmet Özant, “Sosyal Sigortalar Dairesi içerisinde görev ihmali ve suiistimalinin varlığının altını çizmek durumundayız” dedi.
Konuyla ilgili YENİDÜZEN’in ulaştığı Kıbrıs Türk Serbest Çalışan Hekimler Birliği Başkanı Remzi Gardiyanoğlu ise, “Bu işte Sosyal Sigortalar da, gelmiş geçmiş bakanlar da sorumludur” dedi, “Bu olay artık siyasi bir olaya döndü. Çünkü doğru ile yanlış bir birine karıştı. Sapla samanı birbirine karıştırdık” ifadelerini kullandı.
Kıbrıs Türk Eczacılar Birliği Başkanı Umut Öksüz:
“Hükümet, çuvaldızı kendine batırmıyor”
Kıbrıs Türk Eczacılar Birliği Başkanı Umut Öksüz yaptığı açıklamada, soruşturmanın seyrinin değiştiğini söyleyerek hükümetin “Çuvaldızı ısrarla kendilerine batırmadığını” belirtti. Süreç içerisinde hekim ve eczacıların yargı süreci tamamlanmadan suçluymuş gibi gösterildiğini iddia eden Öksüz, bu süreçte hem meslektaşlarının, hem de vatandaşların büyük mağduriyet yaşadığını ifade etti. “Şu an için 293 eczanemiz soruşturma kapsamında. Sürecin sonunda 1952 yılında Kamran Aziz’lerin kurduğu, bu sektöre bağlı bu kadar meslektaşımızın sonu geliyor. Bunun sonucunu ise bu ülkenin vatandaşı, ilaca erişemeyerek ödemek zorunda kalıyor” açıklamasını yapan Umut Öksüz, “Ortada iddia edildiği gibi büyük bir vurgun veya yolsuzluk söz konusu değil” ifadelerini kullandı.
Süreç içerisinde yaşananlara karşı her türlü mücadelenin verileceğinin de altını çizen Kıbrıs Türk Eczacılar Birliği Başkanı Öksüz, “Bu ülkede eczacı veya tabipleri kim karşısına alırsa cevabı biz vereceğiz. Polis, tahkikatını yapsın ancak bundan sonrasında ne olacak. Bizim işimiz insan sağlığıdır” şeklinde konuştu.
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Ahmet Özant:
“Sosyal Sigortalar Dairesi içerisinde görev ihmali ve suiistimali de var…”
Sayıştay Başkanlığı’na ‘Sahte reçete soruşturması’ kapsamında Sosyal Sigortalar Dairesi’ni denetlemesi için başvuruda bulunduklarını söyleyerek, konuyla ilgili Polis Genel Müdürlüğü’ne de şikayette bulunduklarını anımsattı.
Soruşturmaya tabi tutulan hekimlerin sosyal sigorta reçetesi yazma haklarının da ellerinden alındığını anlatan Özant, aynı zamanda bu hekimlerin gerek hesapları dondurulduğu, gerekse post cihazları çalışmaz durumda olduğu için ciddi maddi sıkıntılara da sürüklendiğini belirtti.
“Bu soruşturma kapsamındaki hususların 2021 yılına dayandığını gözlemliyoruz” diyen Özant, hekimler ve Sosyal Sigortalar Dairesi arasında imzalanan bir sözleşmede yer alan “Doktor, Sosyal Sigortalar Dairesi Müdürlüğü’ne bağlı yetkili memurların sözleşmedeki uygulamaların sözleşmeye uygun olup olmadığını kontrol ve teftiş etmelerini kabul eder” maddesini okuyarak, “Yapılan sözleşmelerde bu maddeler varken, bu yaptırımlar varken neden ilgili kurumun müfettiş ve müdürleri ödemeleri durdurmayıp kusurlu buldukları doktor ve eczacıları şahsen görüşmeye çağırmayıp da toplu bir şekilde yüzlerce eczacı ve doktoru mağdur etti? Geçmiş yıllardan var olduğu bilinen sistemdeki açık yıllar içerisinde kapatılmaya çalışılmamıştır. Geçmişte var olan usulsüzlükler fark edildiği anda durdurulsaydı birkaç kişiyi geçmeyecek doktor ve eczacı sayısı ile soruşturulup sonuç alınacaktı” ifadelerini kullandı.
Özant, “Sosyal Sigortalar Dairesi içerisinde görev ihmali ve suiistimalinin varlığının altını çizmek durumundayız” dedi.
Kıbrıs Türk Serbest Çalışan Hekimler Birliği Başkanı Remzi Gardiyanoğlu:
“Sapla samanı birbirine karıştırdık”
Kıbrıs Türk Serbest Çalışan Hekimler Birliği Başkanı Remzi Gardiyanoğlu ise YENİDÜZEN’e yaptığı değerlendirmede, gelinen aşamada söz konusu soruşturmanın “İçinden çıkılmaz bir vaziyet aldığına” vurgu yaptı, “Bu işte Sosyal Sigortalar da, gelmiş geçmiş bakanlar da sorumludur” dedi.
Bir yanlışlık olduğunun herkesin hem fikir olduğunu ve son kararı yargı vereceğini belirten Gardiyanoğlu, sürecin doğru yönetilmediğini ve tüm hekim ve eczacıların zan altında kaldığını söyledi. Sistemde açık olduğundan bahseden Remzi Gardiyanoğlu, “Bu olay artık siyasi bir olaya döndü. Niye döndü? Çünkü doğru ile yanlış bir birine karıştı. Sapla samanı birbirine karıştırdık. Sistem güvenli değil diyoruz ama bunu savunamıyoruz. Bu ‘vurgun’ dedikleri şeyin en büyük sorumlusu devlet kanadadır. Çünkü takip edemediler, denetim yapmadılar. Bu usulsüzlüğün olması için göz yumdular. Bizim imzaladığımız sözleşme nettir” ifadelerini kullandı.