1. YAZARLAR

  2. Mert Özdağ

  3. Olgun Amcaoğlu başarır mı?
Mert Özdağ

Mert Özdağ

Olgun Amcaoğlu başarır mı?

A+A-

Olgun Amcaoğlu’nu severim.

Harbi adamdır.

Nettir, sözünü esirgemez, aşırı çıkışları vardır ama samimidir.

Ararsın telefona bakar, anlatır, iyi niyetlidir.

Geçen sene “öğretmenler aşı olmadan okullar açılmayacak” gibi iddialı bir laf etti.

Sonra da o lafın altında kaldı, aylarca…

Şimdi yine iddialı bir sözle gündemde…

“Okullar asla kapanmayacak”…

***

Uzun süren ‘eğitimde kararsızlık’ dönemi de bu sözle rayına girmiş oldu.

Ya da girer gibi oldu en azından.

Bu söz bir senet gibi.

Açık ve net.

“En kötü karar, kararsızlıktan iyidir” derler…

Ki bu karar da doğru bir karar…

Ancak uygulanabilirse!

***

Elbette kararlı olmak lazım.

Ve o kararı verdikten sonra da arkasında durmak gerek.

Eğitimde başlayacağımız bu dönem hem Amcaoğlu’nun hem de eğitim yöneticilerinin en zor sınavıdır.
“Okullar asla kapanmayacak”…

Kapanmamalı…

Ancak ‘açılıp kapandığı’ döneme ilişkin de kayıplar gözden kaçırılmamalı.

Zira eğitim kayıpları oradadır, yerindedir…

Öğrencilerin bozulan psikolojisi oradadır, yerindedir.

Hem öğretmenlerin hem de öğrencilerin adaptasyon sorunu oradadır, yerindedir.

Alınan “karar” elbette yerinde bir karardır ancak eğitime yönelik kararsızlık dönemindeki yaralar hâlâ açıktır ve belirgindir.

***

Amcaoğlu’nun TAK’e verdiği röportajı dikkatle okudum.

Hem bir gazeteci olarak hem de bir veli olarak irdeledim bakanın sözlerini.

Sayın bakana haddimi de aşarak yapacağım tavsiye karar alma süreçlerinde etkilenmeden yol almasıdır.

Pek tabii istişare, pek tabii iletişim önemlidir ancak sizi sürükleyen, yanlışa itenlere dikkat etmenizi öneririm.

Sendikalar ya da eğitim çevreleri değil kastım!

Hükümet üyeleridir, diğer bakanlardır!

Çünkü eğitim ‘bayındırlık’ ya da ‘tarım’ gibi bir konu değildir.

Eğitim gelecektir, gençlerimizi, çocuklarımızın hayatıdır.

Herkesi mutlu etmeyi denemeyin sayın bakan.

İnanın ki siz de göreceksiniz ki memnun olmayan kesimler/kişiler olacaktır aldığınız kararlardan…

Çünkü her kesimin çıkarları, her kesimin beklentileri aynı değildir.

Elbette çakışacaktır.

Çünkü herkesin mutlu, herkesin tatmin, herkesin destek olacağı bir karar olmaz, olamaz.

Mutlaka birileri beğenecek, birileri beğenmeyecektir.

Her kesimin çıkarları, beklentileri aynı değildir.

Alınan her karar eleştirilebilir de, yok da sayılabilir.

Buna direnenler de çıkacaktır.

Aldığınız kararın arkasında durun ve en önemlisi altını doldurun.

Samimiyetle söylüyorum ki bu eğitim sezonunda başarılı olmanızı diliyorum.

Bir baba olarak, bir veli olarak.

***

Geçtiğimiz 2 senede eğitimde yaşananlar bir kâbus gibiydi.

Pandemide gören yapan hükümetlerin ekonomi, sağlık ve eğitim alanındaki notu ortadadır.

İşte vaka sayıları meydanda, hekimler “denetim yok” diyor!

Evet evet, pandemi hekimleri denetim olmamasından yakınıyor.

Vaka sayıları da 200 bandında!

Ve biz yeni eğitim sezonuna hazırlanıyoruz, hem de birkaç hafta sonra okulları açmaktan bahsederek!

Kapanmayacak şekilde açmaktan!

Sürekli karar değiştiren,  sürekli aldığı kararın tam tersini yapan ya da uygulayan bir yönetim var karşımızda…   

Bu kararsızlık bir siyaset olmuş sanki…

Maliye olarak verdikleri destekleri kestiler, vereceğim dediklerini vermediler, neredeyse bütün özel sektörü karşılarına aldılar.

Sağlığa hiç girmiyorum bile…

Ekonomide “hayatı ucuzlatacağım” diyenlerin bu topluma neler yaşattıkları da ortadadır.

Bu nedenle iddialı laflar artık karın doyurmuyor ne yazık.

 

***

“COVİD-19’da dünyada en başarılı ülkeyiz”, “Hayatı ucuzlatacağız”, “Zam olmayacak,” “Denetim yapılacak” gibi iddiaları laflarla bu güne geldik.

Hiçbiri gerçek olmadı!

Kararlar ve kararsızlıklar memleketin her şeyini bitirdi, yaktı yıktı.

Olgun Amcaoğlu’nun iyi niyetli olması, çalışması, iddialı durması elbette önemlidir, kayda değerdir.

Ancak bu yıkıntıda yeterli değildir.

Hatta ters etki de yapabilir.  

Hem öngörüsüzlük, hem yaşananlardan ders almama eğilimi, hem de inadına kararlar alma havası yüzünden eğitimde neler oldu, fakında mısınız?

Karşı sokakta olanları bile göremeyen bir hükümet var karşımızda.

Sürekli karar değişen, yanlışta ısrar eden bir hükümet.

Sağlığı ve ekonomiyi geçtim, en azından eğitimi kurtarabilecek miyiz?

İşimiz çok ama çok zor, gerçekten…

Bu yazı toplam 1908 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar