Olguner; “Avrupa Veteran Şampiyonu olmak istiyorum”
Ülkemizi yurtdışında başarıyla temsil eden veteran sporcu Fadıl Olguner ile spordan yaşamına uzanan keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
Serkan SOYALAN
Ülkemizi yurtdışında başarıyla temsil eden veteran sporcu Fadıl Olguner ile spordan yaşamına uzanan keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. 1968 yılında çocuk yaşta masa tenisine başlayan Olguner, 50 yılı aşkın kariyerinde yurtiçinde ve yurtdışında birçok başarı sığdırdı.
Sporcu geçmişinizden başlayacak olursak, spora ne zaman başladınız?
Masa tenisine 1968 yılında Gençlik Gücü kulübünde başladım. 52 yıldır masa tenisine aralıksız sporcu, antrenör ve idareci olarak hizmet vermekteyim. Orta-Lise eğitimim sırasında Kıbrıs'taki değişik turnuvalarda şampiyonluklar kazandım. Kıbrıs Türk Karması’nda yer aldım. 1973 yılında Ankara'ya Yükseköğrenime gittim. Orada Şekerspor takımında oynadım. Üniversiteler maçlarında derece aldım. 1976 yılında Kıbrıs'a döndüm. Masa tenisi Federasyonu'nda Spor İşleri Sorumlusu daha sonra da Genel Sekreter olarak görev yaptım. KKTC Milli Takımlarında antrenör ve başantrenör olarak görev aldım. 1983 yılında Şehit Hüseyin Ruso Ortaokulu masa tenisi takımını kurdum.15 yıl aralıksız KKTC Şampiyonu olduk. 1987 yılında ülkemiz masa tenisi tarihinde ilk ve tek olan Türkiye Ortaokullar Şampiyonluğunu da kazandık.1986 yılında Gönyeli İlkokulu'nun Türkiye şampiyonu olmasına antrenör olarak katkı koydum. 2000 yılında devletten emekli olup Levent Kolej masa tenisi takımını kurdum. Levent Kolej olarak KKTC liglerinde ve okul maçlarında çeşitli şampiyonluklar kazandık. 2008 yılında sporcum Vehbi Zeki Serter yine KKTC masa tenisi tarihinde ilk ve tek olan Türkiye Minikler Şampiyonluğu’nu kazandı. Son 5 yıldır yurtdışında Veteran Turnuvalarına katılmaya başladım. Geçen bu sürede 4 kez KKTC,15 kez Türkiye ve 7 kez de yurtdışı şampiyonluğu kazandım. Geçen yıl Macaristan'daki Avrupa Şampiyonası’nda da 60-64 yaş Avrupa çiftler 2’nciliğini Türkiye'den arkadaşım Ferit Atabey ile kazandık. Halen Lefke Avrupa Üniversitesi’nde sporcu, Levent Kolej'de antrenör ve Lefkoşa Veteran Derneği’nde idareci olarak devam etmekteyim.
“Sadece futbola ilgi var”
Ülkemizde spora gereken önem gösteriliyor mu?
Bunu değerlendirirken tabii yapılan spora göre değerlendirme yapmanın daha sağlıklı olacağı inancındayım. Yapılan spor dalının popülerliğine göre değişim gösteriyor. Örneğin futbol bazı istisnalar dışında genelde tüm Dünya'da en popüler spor. Şimdi KKTC'de futbola ilgi gösteriliyor diyebiliriz. Her yıl yapılan sahalar, bunların bakımını üstlenen devlet v.s Ancak ben özellikle kendi spor dalım açısından değerlendirdiğim zaman gösterilen ilginin yeterli olmadığı düşüncesindeyim. Devletin spor dallarına yıllık yaptığı yardımlar da daha adaletli bir şekilde olabilir diye düşünüyorum. Bence KKTC'de spora yeterli ilgiyi en belirgin şekilde gösteren basınımızdır.
Her yaştan spor yapmak çok önemlidir. Ülkemiz altyapısı her yaştan insanın spor yapması için elverişli mi?
KKTC'deki birçok federasyon hedef olarak gençlere yönelik elit sporcu yetiştirme gayreti içindedir. Yetişkin nüfusa yönelik çok az bir uğraşları vardır. Halbuki Dünya'da 'her yaşta herkese spor' sloganı ile tüm nüfusu sporun içine çekme gayretleri vardır ve bunda da çok yol almışlardır.
Spor politikası
Ülkemizin bir spor politikası olmamasını nasıl yorumlayabiliriz?
Sahi ülkemizin spor politikası nedir? Bunu sürekli düşünüyorum. Çünkü son bir yılda yaşadığım bazı olaylar beni buna zorluyor. Ben sanıyordum ki ülkemize uygulanan spor ambargosunu aşmak hedeflerden birisidir. Son 5 yılda bu konuda çok mücadelem oldu.
Derneğimiz yokken Türkiye kanalı ile dışa açılıyordum. 2014 yılında Türkiye'yi temsilen Almanya'ya, Fenerbahçe takımı ile Bulgaristan'a gittim. Hiç sorunla karşılaşmadım. Ama ne zaman ki kendi derneğimizi kurup üye olduktan sonra, karşımızda Rum ve Yunanistan'ı bulduk. Ben öyle fanatik biri değilim, ama inanılır gibi değil yapılanlar.
Önünüzdeki hedefler nelerdir?
Artık bu kadar yıldan sonra benim iki hedefim kaldı. Birincisi çok büyük uğraşlar vererek bu aşamaya getirdiğim ITTF'e üyeliği bir şekilde başarmak. Yeni yılda ITTF CEO'sundan bir mail geldi ve beni ITTF ailesine katıldığım için kutlayarak 2020 yılında da işbirliğimizin artarak sürmesini diledi. Tüm bunları ITTF Başkanı veya sorumlu birisi ile yüz yüze konuşmam gerekir.
“İnanmak yolun yarısıdır”
Spora yeni başlayan gençlere önerileriniz nelerdir?
Gençlere önerilerim hangi spor dalı olursa olsun önemli değil yaptığınız sporu eğer gerçekten seviyorsanız yapın. Daima antrenman saatlerinizi vakit harcamak için değil daha çok verim alacak şekilde yapın. Yaptığınız işin hakkını verin, ciddi olun. Oyunda dürüst olun. Yaptığınız antrenmanın kendiniz için olduğunu daima hatırlayın. Sinirlenmekten kaçının. Ve en önemlisi maçlarda kazanacağınıza inanın. Motive olun. İnanmak yolun yarısıdır. İçinizdeki gizli gücü harekete geçirir. Ben daima gençlere şu örneği veririm. Normalde Atatürk Meydanı’ndan buraya federasyona koşarak 15 dakikada gelirseniz eğer arkanızda sizi ısırmak için koşan bir köpek varsa siz o mesafeyi 7 dakikada gelirsiniz. İşte inanmak ve iyi motive olmak sizin olağanüstü işler yapmanızı sağlar.
Okuyucularımıza son olarak neler söylemek istersiniz?
Son olarak annelere ve babalara seslenmek istiyorum. Çağımız teknoloji çağı ve bizler şanslı bir nesil olarak bundan doya doya yararlanıyoruz. Ancak çocuklarımız günden güne hareketsiz bir yaşam şeklinin esiri oluyorlar ve bunun acısını hiç kuşku yok ki ileri yaşlarda misli ile çekecekler. Onun için diyorum ki çocuklarınızı en az bir spor yapmaya teşvik ediniz. O spor dalında şampiyon olması da gerekmez sürekli yapması yeter. Ağaç yaş iken eğilir unutmayalım. Çocuk yaşlarda elde edilen alışkanlıklar bir ömür boyu sürer.