1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. OLMASA ! SİZCE NE OLMASA?
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

OLMASA ! SİZCE NE OLMASA?

A+A-

“Sonra yürümeliyiz seninle
Sokaklara caddelere çıkmalıyız
Belki bir aşktır bu kentin
Belleğini geri getirecek olan”

Ahmet Telli

 

OLMASA !  SİZCE NE OLMASA?

Olmasa!
Ne olmasa?
İlk sıraya “ölümü” yazardık, mutlaka!
Üfff!
Ne biçim bir dünya olurdu ha…
“Hırslar” tükenmek bilmezdi.
Bir düşünsenize, hele bizim gibi ülkeleri…
Ölümlü dünyada dahi böyle…
Bir de “ölümsüzlük” gelse, girse içimize…

***

Olmasa!..
“Hırslar” olmasa …
İktidar olmasa, keşke…
“Devlet” olmasa mesela…
Vay be!
Ne biçim bir dünya olurdu öyle…
Hiç sınır yok, düşünsenize.
Uçsuz bucaksız bir evren…
“Savaşlar” olmasa demezdik, olmazdı, eğer sınırlar olmasa…
Yetmezdi, doğru...
“Dinler” için az mı kan döküldü.
O halde “dinler” de olmasa…
Ve “sınıflar” da...
Yoksulluk olmasa yani...

***

Olmasa!
“Para” olmasa…
Hiç!
Lidyalılar da bulmasa, bir başkası da…
O durumda “zenginler ve yoksullar” ayırımı yaşanır mıydı yine?
Mutlaka olurdu galiba...
Mesele para değil ki sadece.

***

Olmasa!
Ne olmasa?
Otorite olmasa, hiyerarşi…
“Yalan” olmasa mesela.
Ya da Pinokyo gerçek olsa…
Uzasa burunlar…
Dudaklar yamulsa…
Öyle çarpuk çurpuk gezinse ahali.


***

Olmasa!
Ne olmasa?
Milliyet olmasa…
Milliyetçilik de…

***

Olmasa!
İnternet mesela…
Tamam canım, şaka…
Biliyorum, hayat olmazdı o zaman…
Ne demiştik en başta, “ölüm” olmasa…

-----------------------------------

Pil toplayanlar ile nal toplayanlar

ADRES KIBRIS dergimiz için bir dosya hazırlarken okudum, şaştım.
Dergide ayrıntılarını göreceksiniz.
Adanın güneyinde, kullanılmış piller geri toplanıyor...
Çünkü ‘ZEHİR’ bırakıyoruz hayatın içine, hiç fark etmeden...
Bu geri dönüşümü kim finanse ediyor, biliyor musunuz?
Yurt dışından pil ithal edenler...
Ve buna aracılık yapan da Ticaret Odası.
(Sayın Fikri Toros’un kulakları çınlasın...”
Tabii “ithalatçılar” kendi keyifleri ile yapmıyor bunu...
Yasal zorunluluk!
Yani mecburi...
Bu bir kültür meselesi a dostlar, bu bir medeniyet...
Bizde, ya partiler “bilet satmak” için kullanır büyük şirketleri ya da maaşlar için genel bütçeye fon yaratmak adına...
Sonra ağlarız...
- Niye bu kadar çok kanser var...
- Niye bu kadar çok hastalık!..
Ve niye “geri dönüşüm” yok, sahi!

------------------------------------------------

Kısaca söyleyeyim: anlamak yordu beni.

[Edip  Cansever]


-----------------------------------------------------

Hükümetler gelip giderken!

-----------------------------------------------------

Bir çaresi olmalı

- "Çaresizlikten yaptım!"
Bu söz, olur olmaz yerde karşımıza çıkıyor.
Belki bir acıma hissi yaratıyor.
Ama her daim inandırıcı gelmiyor.
....
5 sene çalıştığı işyerine geri dönüyor, delikanlı.
Öyle üç, beş ay değil, beş sene...
Bir elinde keser, ötekinde ekmek bıçağı ile geri dönüyor...
İşyerindeki yöneticiye vuruyor, darbeliyor, yaralıyor.
297 bin lira alıyor kasadan, kaçıyor.
...
Mahkemede konuşuyor delikanlı...
"Özür dilerim, kalacak yerim yoktu, çaresizlikten yaptım."
...
Bu ülke, bu çaresizliğe, çare bulamıyor bir türlü, senelerdir...
Ne acı...

-----------------------------------------

Yalan,
Ona inanmaktan hoşlananlar
çoğaldıkça,
'Doğru' sayılmaya başlar.

Konfüçyus

 

 

---------------------------------------

haftanın notcukları

• HÜKÜMET gittiğinden beri üçüncü “En başarılı Bakanlık” anketini gördüm, duydum, okudum!
8 aylık hükümetin anketi ne yani? Pardon!


• Fark ettik ki, bizim Arşiv’deki BAKANLAR KURULU fotoğrafları için ayrıca bir arşiv lazım. O kadar çok ki, farklı farklı.


Lefkoşa Belediye Orkestrası ile Tiyatrosu’nun sahnelediği "Bozan Oratoryosu"nu izleyemedim. :(  Tam da bizim BRT’deki programın gecesine denk geldi. Tek bir gösteriyle mi kalacak yani?

• Birbirlerine sosyal medyadan haber gönderen siyasetçiler, bu kadar da abartmaya gerek yok! Ayıp oluyor...


• Bir hafta kilit vursak ülkeye ! TOPLUMSAL MİSKİNLİK HAFTASI.
Ama kimseler çalışmasa. Hiç yani... Özel sektör de... Hepsi bir haftacık...

• Hani Lefkoşa’dan Mağusa’ya doğru çıkışta... O kocaman cami inşaatına varmadan, üniversitenin karşısında; çift şerit, bölünmüş, duble yola “yaya geçidi” çizilmişti ya! Tepkiler dikkate alındı, üst geçit yapılacağı açıklandı. Yani nasıl da özlemişiz, böylesi bir geri dönüşü. (Yapılmadan inanmamak gerek, yine de)

• Yaz geliyor ya!.. Bence tüm otoriteler ve belediyeler kafa kafaya versin, “Tüm festivalleri aynı tarihlere nasıl denk getiririz” diye uğraşsınlar... Eminim bu sene de başaracaklar (!)


• Yurt İçi Kargo’dan en güzel hediyemi aldım; IPS Vakfı’ndan... Sevda Alankuş’un “Barış Gazeteciliği El Kitabı....” Teşekkürler....

• Bir pazar daha bitiyor....
İyi mangallar ! “Parayı bulacak olanlar” geliyor, şereflerine!..

Bu yazı toplam 3113 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar