1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. Ölüler sayıyoruz...
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Ölüler sayıyoruz...

A+A-

 

“Güvendeyim” bildirimi...
Yeni girdi sözlüğümüze...
Offff! Nasıl da bir “güvensizlik” ifadesi bu!
Ölüleri sayarken birer birer, kimileri “ben ölmedim” diyor arada...
- “Biliniz, üzülmeyiniz, ben ölmedim, ben güvendeyim, merak etmeyiniz.”
İrkiliyoruz... Yutkunuyoruz... Korkuyoruz...
Birbirimize diyoruz ki, “O güvendeymiş...”
Oysa beyaz, pembe, esmer alınlardan kimliğine ve yaşına bakmadan barut kokusu ile akıyor ölüm, şehirlerin tam da kalbinde...
Ölen de bilmiyor öldüren de...

***

Ölüler konuşmuyor.
Tek tek okunurken isimleri, ayağa kalkarak “burada” diyemiyorlar.
“Merhaba” selamı arasında onca despotluğa gözü kapalı “sağol” çeken kitlelerin terörün ardından ortaya koyduğu tepki çaresiz kalıyor.
- Nasılsınız
- Sağol
Sağolmuyor!

***

Ölüleri sayıyoruz yine...
“Karartıyoruz” profillerimizi.
LANETLİYORUZ terörü.
Birer birer ekrandan geçiyor gençlerin gülümseyen fotoğrafları; en son ne yapıyorlardı?
Ne olmuştu son paylaşımları?
Her seferinde, artık ezberlenmiş bu sıra, uygun adımlarla ilerliyor.

***

Her terör saldırısının ardından gösterilen ortak tepki, şiddet kültürüne karşı yoğunlaşmıyor, kendini göstermiyor, örgütlenmiyor!
SUR’da susanlar, ANKARA’yı görmeyenler, ORTADOĞU’ya aldırmayanlar, CİZRE’yi hissetmeyenler, GEZİ’yi es geçenler, REYHANLI’yı unutanlar, hukusuzluğa duyarsızlaşanlarla kanıyor yara, kaşıdıkça, yeniden.
Şiddetin şiddeti beslediği görülmüyor.
Kan gölü içinde “bak onlar sevindi” dercesine hedef gösteriliyor kimi çevreler...
ŞİDDETİ tam da bu “bölücü-ötekileştirici-kırıcı” zihniyet besliyor işte...
“Kabadayı”laşan dil, “efe”lenen siyaset suluyor terörün kökünü...
“Düşmanlar” çoğaldıkça, kimden şüphelenecek bilemiyor insan, böylece korkuların kucağında büyüyor yalnızlıklar.

***

TERÖR hep bir ağızdan marşlar okuyarak, milliyetçilik dalgasını kabartarak, “şehitlerin ölmediği” nakaratına sarılarak, “tepkimiz sert olacak” tehditlerini yükselterek bitmiyor.
Özgürlükler azaldıkça büyüyor terör!
Baskı artıkça alevleniyor!
Çok kültürlülük daraldıkça genişliyor sahası!
Çözüm, sorunun kaynağı zihniyetle gelmiyor, gelemiyor...
Terörün panzehirinin “barış projesi” olduğu görülmüyor nedense...
“Savaşarak” yeniliyor barış, filizlenmiyor!
Her “kurşun”a lanet yağdırmak gerekiyor, her “bomba”ya karalar bağlamak, her “ateş”in yaktığını bilmek...
Yetmiyor yine de... Yetmiyor...
Ölüler sayıyoruz durmadan...
İçimiz kanayarak ve öfkeler büyüterek yine.
“Lanetliyoruz...”
Bitmiyor, lanetlemekle...

Bu yazı toplam 1896 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar